Arama Sonuçları güneşin

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/13423-gunesin/10

NoHadis MetniKaynak
11234 Rabbımız buyurur: "Kullarım layıkı ile itaat etseler, gece rahmet verir, gündüz güneşin sıcaklığını, gök gürültüsünü duyurmam."Ramuz el e-hadis, 331. sayfa, 3. hadis
11407 Allah (zc.hz)'nin senin elinde bir adama hidayet vermesi, senin için güneşin üzerine doğup battığı her şeyden daha hayırlıdır.Ramuz el e-hadis, 344. sayfa, 12. hadis
11409 Fecrin tuluundan güneşin doğuşuna kadar, Allah'ı zikrederek O'na Tekbir, O'na Hamd, O'na Tehlil ve Tesbih ederek oturmam, İsmail (a.s.) evladından bir köle azad etmemden Bana daha sevgilidir. Gene ikindi namazından sonra güneş batıncayak kadar Allah'ı zikretmem, İsmail (a.s.) evladından dört köle azad etmemden Bana daha sevgilidir.Ramuz el e-hadis, 345. sayfa, 1. hadis
11514 Cennetten bir tırnağın yükleneceği bir şey dünyaya gelse, mağrib ile meşrik arasındakileri tezyin ederdi. Cennet ehlinden bir kişi bileziklerle beraber gözükse, nuru güneşin ziyasını söndürürdü. güneşin yıldızları söndürdüğü gibi.Ramuz el e-hadis, 355. sayfa, 6. hadis
11657 Kadir gecesi açık bir gecedir. Sıcak ve soğuk değildir. Onda bulut yoktur, yağmur ve rüzgar yoktur. O gecede yıldızlar taşlanmaz. O gecenin sabahının alameti, güneşin şuasız doğmasıdır.Ramuz el e-hadis, 368. sayfa, 2. hadis
12831 Güneşe dokuz melek memur edilmiştir. Her gün ona kar atarlar (onu soğuturlar) Böyle olmasaydı güneşin isabet ettiği şey yanardı.Ramuz el e-hadis, 460. sayfa, 6. hadis
13814 Oruçlu olduklarında birine emrederlerdi, yüksek bir yerden güneşin battığını haber versinler diye, "Güneş battı" deyince de iftar ederlerdi.Ramuz el e-hadis, 539. sayfa, 11. hadis
14276

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Allah’ın salât ve selâmı üzerlerine olsun, önceki peygamberlerden biri düşmanla savaşmaya (cihada) çıktı. (Hareketinden önce) ümmetine şöyle seslendi:

Bir hanımla evlenmiş olup onunla henüz gerdeğe girmemiş olan, yaptığı evin henüz çatısını çatmamış olan, gebe koyun veya deve alıp yavrulamasını bekleyen kimse peşime düşmesin! Bu sözleri söyledikten sonra yola çıktı. İkindi sularında (düşman) yurduna vardı. Güneşe hitâben: Sen de ben de emir kuluyuz dedi; sonra:

Allah’ım onun batmasını geciktir, diye dua etti.

Bunun üzerine orayı fethedinceye kadar güneşin batması geciktirildi. (Nihayet) ganimetler bir araya getirildi. Onları yakmak için gökten ateş indi fakat yakmadı. Bunun üzerine Peygamber:

İçinizde ganimetten mal aşırmış olanlar var. Haydi her kabileden bir temsilci benimle tokalaşıp bîat etsin! dedi.

Tokalaşma esnasında bir kişinin eli peygamberin eline yapıştı. O zaman Peygamber:

İhânet eden sizdedir. Derhal senin kabilene mensup kişiler gelip bana bîat etsinler! dedi.

Bîat esnasında iki ya da üç kişinin eli peygamberin eline yapıştı. Bu defa onlara:

Aşırılmış olan mal sizde! dedi.

Adamlar, sığır kafasına benzer altından yapılmış bir baş getirdiler. Peygamber onu öteki ganimetlerin içine koydu. Ateş de hepsini yaktı, kül etti. Zira ganimet bizden önce hiç bir peygamber (ve ümmetin)e helâl değildi. Allah Teâlâ zaaf ve aczimizi bildiği için onu bize helâl kıldı.”

Buhârî, Humus 8; Müslim, Cihâd 32