No | Hadis Metni | Kaynak |
11610 | Belayı nimet, bolluğu ve rahatlığı musibet saymayan kimse imanını kamilleştirmiş mü'min değildir. Dediler ki: "Nasıl Ya Resulallah?" Buyurdu ki: "Zira beladan sonra bolluk takip eder ve bolluğu da bela ve musibet takip eder. Yine, namazın dışındaki zamanında gamlı olmayan, imanını kamil etmiş mü'min değildir. Dediler ki: "Niçin Ya Resulallah?" Buyurdu ki: "Zira namazda Rabba münacaat eder. Namazın dışında ise ancak Adem oğlu ile hasbihal eder. (Selefi salihin, belasız geçen gün için ağlarmış. Allah (z.c.hz.) kendileriyle alakadar olmadı diye) | Ramuz el e-hadis, 364. sayfa, 2. hadis |
11644 | Hiç şüphe yok ki, iman küfür üzerine galip gelecek ve küfrü inine sokacaktır. İslam denizlerde çalkalanacak, insanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, o zamanda Kur'an öğrenecekler, öğretecekler ve okuyacaklar, sonra da şöyle diyecekler: "Biz muhakkak okuduk ve de bildik." Kim hayır sahibi ise o bizdendir. Bunlarda hayır var mıdır? Dediler ki: "Ya Resulallah bunlar kimlerdendir?" Buyurdu ki: "Bunlar sizdendir. Ve onlar Cehennem odunudur." | Ramuz el e-hadis, 366. sayfa, 11. hadis |
11961 | Maruf ile emredin, münkerden neyhedin. Allah'a dua edip de duanız kabul edilmeyecek hale gelmeden evvel ve af dileyip de mağfiret olunmayacağınız hale gelmeden önce. Muhakkak ki, marufu emretmek mürkeri nehyetmek eceli yaklaştırmaz. Yahudilerin bilginleri, Nasaranın rahipleri, marufu emretmeyi ve münkeri nehyetmeyi terk ettikleri zaman, Aziz ve Celil olan Allah onlara Peygamberlerinin diliyle lanet etti. sonra onları umumi azaba duçar etti. | Ramuz el e-hadis, 393. sayfa, 5. hadis |
12197 | Bir kimseye Allah nimet verir ve o kimse onun devamını isterse çok "Lâ havle velâ kuvvete illâ billah" desin. sonra "Bostanına girdiğin zaman: Maşaallah lâ kuvvete illâ billah demeli değil miydin?" mealindeki ayeti okudu. | Ramuz el e-hadis, 410. sayfa, 9. hadis |
12884 | Bir kadın kocasına dünyada eza ederse, o adamın hurilerden olan zevcesi şöyle der: "Allah kahretsin eza etme ona. Üç günlük koltuğa sığınmış senin yanında muvakkattır o. Kısa zaman sonra seni terkedecek." der. | Ramuz el e-hadis, 465. sayfa, 5. hadis |
12970 | Hayvan ve çocuklarınızı güneş battıktan sonra salmayın, yatsının koyu karanlığı geçinceye kadar. Zira güneş battıktan yatsının karanlığı gidinceye kadar ki zaman şeytanların boşandığı zamandır. | Ramuz el e-hadis, 471. sayfa, 8. hadis |
13283 | Ya Halid, muhakkak ki Benden sonra, yakın hadiseler, fitneler, ayrılık ve ihtilaflar olur. bunlar olduğu zaman Allah'ın katil kulu olmaktansa, elinden gelirse maktul kulu olur. | Ramuz el e-hadis, 497. sayfa, 2. hadis |
13310 | Ya Aişe (r.a) ne zaman kötü söylediğimi gördün. Muhakkak ki kıyamet gününde, Allah yanında menzile, itibari ile insanların en şerlisi, şerrinden korktukları için, insanların kendisini terk ettikleri kimsedir. (Kapıya gelen bir adam için "ne kötü adam" buyurduktan sonra içeri girince ona iyi muamele ettiğini gören Hz. Aişe'nin "Ya Resulallah, şimdi de böyle muamele ettin" demesi üzerine yukarıdaki hadis varid olmuştur. | Ramuz el e-hadis, 499. sayfa, 8. hadis |
13574 | Yatacakları zaman ellerini yanağının altına kor: "Bismike Allahümme ahyâ ve bismike emûtü.": (Ancak isminle yaşarım, isminle ölürüm) buyurur uyandıklarında da,: "Elhamdülillahillezi ahyana ba'de mâ emâtenâ ve ileyhin nüşûr": (Hamd o Allah'a mahsustur ki, bizleri ölü hale getirdikten sonra tekrar diriltti. Öldükten sonra diriltmek ancak O'na mahsustur) buyururlardı. | Ramuz el e-hadis, 523. sayfa, 5. hadis |
13704 | Mescide girdikleri zaman: "Allahümme salli ala Muhammedin ve sellim aleyhi" der, şu duayı okurlardı: "Rabbiğfirlî zünûbî veftahlî ebvâbe Rahmetike." Ve mescidden çıktıklarında da yine salatü selam getirdikten sonra şöyle dua ederlerdi: "Rabbiğfirlî zünûbî veftahlî ebvâbe fadlike." | Ramuz el e-hadis, 532. sayfa, 3. hadis |