No | Hadis Metni | Kaynak |
11022 | bir adamın namaz için abdest alıp temizlenmesi üzerine, Allah onun günahlarını örter. Namazının sevabı ise kendine fazladan kalır. | Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 2. hadis |
11024 | Ne mutlu o kimseye ki, nefsini alçaltmadan tevazu gösterdi. Meskenete düşmeden nefsini küçülttü ve topladığı malından bir kısmını masiyet olmayan yere infak etti. Sonra ehli fıkıh ve hikmet ile düşüp kalktı. Miskin ve düşkünlere merhamet etti. Ne mutlu, nefsini küçültene ve kazancını helalinden temin edene, iç hali güzel, dışı da kerim olana ve insanlara da kötülük yapmayana. Ne mutlu o kimseye ki, ilmi ile amel etti, malının fazlasını infak etti ve sözünün fazlasını ise tuttu. | Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 4. hadis |
11027 | Tûbâ! (Ne mutlu) Beni görüp de iman edene. Sonra ne mutlu, ne mutlu yine ne mutlu Beni görmeden, Bana iman edene. Denildi ki: "Tûbâ nedir?" Buyurduki: "Tûbâ Cennette bir ağaçtır. Büyüklüğü yüz yıllık yer tutar. Ve Cennet elbiseleri de onun tomurcuklarından yapılır. | Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 7. hadis |
11028 | Ne mutlu, Allah yolunda cihad ettiğinde Allah'ın zikrini çok yapana. Zira ona zikrinin her bir kelimesi için yetmiş bin hasene vardır ve onun her hasenesi de on mislidir. Bununla birlikte, Allah katında kendisi için daha fazlası vardır. O da on misli olarak verilir. Eğer infakta da bulunmuşsa onun da sevabı buna benzer. | Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 8. hadis |
11031 | Tûbâ bir ağaçtır. Allah onu kudret eliyle dikmiştir ve ruhundan ona nefyetmiştir. Cennet ehlinin elbiseleri ondan dikilir ve dalları Cennet sularından taşar. | Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 11. hadis |
11032 | Ne mutlu gece hacı olup, gündüz gazaya gidene. O öyle bir kimsedir ki, başı kalabalık, hali de perdeli, dünyadan aza kanaatkar, çoluk çocuğunun yanına gülerek girer, gülerek çıkar. Nefsim yed-i kudretinde olana yemin ederim ki, böyle adamlar, Aziz ve Celil olan Allah yolundaki hacıların ve gazilerin ta kendisidir. | Ramuz el e-hadis, 314. sayfa, 1. hadis |
11033 | Ne mutlu İsa (a.s.) indikten sonraki hayata. Göğe rahmet için, arza da yeşertmek için müsaade edilir. Taş üzerine tohum ekilse biter, insanlar arasında kin ve çekememezlik olmaz. Hatta bir adam bir aslana rastlasa aslan ona dokunmaz. Yılana bassa yılan onu sokmaz. | Ramuz el e-hadis, 314. sayfa, 2. hadis |
11049 | Göğe çıkarıldım ve hiç bir gök geçmedim ki, orada "Muhammedün Resulallah" yazılı olmasın. Ve peşim sıra da "Ebubekrinis Sıddık" | Ramuz el e-hadis, 315. sayfa, 5. hadis |
11054 | Sizden birinin, kürsüsüne dayanmış olduğu halde Beni tekzib edeceği beklenir. Şöyle ki, kendisine benden bir hadis ulaştığında, der ki: "Resulallah böyle şey söylemedi. Bunu bırak, Kur'an'dakini bana getir. | Ramuz el e-hadis, 315. sayfa, 10. hadis |
11056 | On şey vardır ki, Lut kavmi onları yapmış ve o yüzden helak edilmiştir. Ümmetim ise onlara bir de kendisi katar: Erkek erkeğe münasebet, fındık gibi topaç taşlarını sapanla atmak, güvercinle oynamak. def çalmak, içki içmek, sakal kesmek, bıyık uzatmak, ıslık çalmak, el çarpmak, ipek gömlek giymek (erkekler için). bir tane de ümmetim ilave eder ki, o da kadın kadına münasebette bulunmaktır. | Ramuz el e-hadis, 315. sayfa, 12. hadis |