Arama Sonuçları Şu dört

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/14622-Su-dort/20

NoHadis MetniKaynak
8929 Âli Davud'a nazil olan hikmette ibret vardır. Akıllı olan insan şu dört vakitten başka şeyle nefsini meşgul etmemelidir: Rabbine dua (ve ibadet) edeceği vakit, Nefsini muhasebe edeceği vakit, Kendisi hakkında, kardeşlerini nasihat etmesine ve ayıblarını kendisine haber vermelerine kafi gelecek bir vakit. Kendi nefsinin helal ve temiz ihtiyaçlarına ayıracağı bir vakit. Bu vakitte diğer zamanlar içinde bir yardım vardır ve kalbin istirahatı kafi miktarda varlık iledir. Sonra da akıllı kimse için, diline sahip olması, zamanını bilmesi, işine yönelmesi ve en sağlam dostuna karşı bile ihtiyatlı olması icap eder.Ramuz el e-hadis, 127. sayfa, 5. hadis
9089 Benden evvelki Peygamberlerden hiç bir Peygamber yoktur ki, arkasına yedi kişi verilmiş olmasın. Bunlar necib ve yardımcı kimselerdir. Bana ise on dört kişi verildi. Bunlar Hz. Hamza, Cafer, Ali, Hasan, Hüseyin, Ebu Bekir, Ömer, İbni Mes'ud, Ebu Zer, Mikdat, Huzeyfe, Ammar, Bilal ve Suheyb (r.anhüm)dür.Ramuz el e-hadis, 142. sayfa, 6. hadis
9226 Kıyametin ilk alametleri: Deccal, İsa (a.s.)'ın inmesi, Aden toprağından bir ateşin çıkıp halkı mahşere (Şam'a) sürmesi, öyle ki onlar kaylule (öğle uykusu) yaptığı zaman o ateş bekler. (Onlar yürüyünce o da yürür). Ve bir de Duhan, Dabbe ve Ye'cüc ve Me'cücün zuhurudur. Denildi ki : "Ya Resulallah, Ye'cüc ve Me'cuc nedir?" Buyurduki: Yec'cüc ve Me'cuc bir takım ümmetlerdik ki, her biri dörtyüz binliktir. Onlardan her bir kişi etrafında, kendi sulbünden gelme bin tane göz görmedikçe ölmez. Bunlar Adem evladıdır. Ve dünyanın harab olmasına çalışırlar. Geldiklerinde Fırat ve Dicle'den içerler. Taberiye gölünü kuruturlar. Beyt'i Makdise vardıklarında ise şöyle derler: "Dünya halkını tamamen öldürdük. Şimdi de göktekilerini öldürelim." Ve oklarını göğe doğru atarlar da, o oklar kana bulaşmış alarak geri dönerler. Bunun üzerine: "Semadakileri de öldürdük" derler. O sırada İsa (a.s) ve müslümanlar Turi-Sina dağında bulunurlar. Allah, İsa (a.s)'a şöyle vahyeder: "Kullarımı Turdağı ve Eyle etrafında muhafaza et." Sonra İsa (a.s) ellerini semaya kaldırıp dua eder. Müminler de "amin" derler. Bunun üzerine Allah Ye'cüc ve Me'cücün üzerlerine "hegaf" denen ve insanların burnundan giren kurtçukları gönderir. Bu kurtçuklar onları Şam'dan Şark'a kadar sarar ve böylece Ye'cüc ile Mec'ücün hepsi ölürler. Öyleki, onların cifelerinden arz kokar. O zaman Allah, göğe emreder. Ve gökten kırbadan boşanırcasına yağmur yağar, onların cife ve kokularından arzı yıkar. İşte ondan sonra güneşin garbten doğma vakti gelir.Ramuz el e-hadis, 160. sayfa, 9. hadis
9267 Sizin ikinize istediğinizden daha hayırlısını delalet edeyim mi? Yatağınıza girdiğinizde otuz dört defa "Allahuekber", otuz üç defa "Elhamdüllilah", otuz üç defa "Subhanellah" deyin. İşte böyle yapmanız sizin için bir hizmetçiden daha hayırlıdır.(Hz. Ali ve Hz. Fatıma (r.anhuma) nın Peygamberimizden bir hizmetçi istemeleri üzerine bu hadis varid oldu.)Ramuz el e-hadis, 166. sayfa, 5. hadis
9617 Cuma, her müslümana vacibtir (farzdır). Ancak şu dört kişi müstesna, Köle, kadın, çocuk yahut hasta.Ramuz el e-hadis, 199. sayfa, 18. hadis
9818 İslamiyete önden icabet eden dört kişi vardır; Ben arabların ilkiyim, Suheyb Rumun, Selman Farsın ve Bilal de Habeşin ilkidir.Ramuz el e-hadis, 212. sayfa, 9. hadis
9951 Arabın hepsi İbrahim oğlu İsmail (a.s) evladıdır. Ancak şu dört kabile hariç; Selef, Evza, Hadramut ve Sakif.Ramuz el e-hadis, 222. sayfa, 4. hadis
9968 Gusül dört şey sebebiyledir: Cenabet, hacamat, ölünün gasli ve Cuma guslü.Ramuz el e-hadis, 225. sayfa, 1. hadis
10015 Kalbler dört nevidir: Açık kalb; örtüsü, kılıfı olmayıb parlıyan nurlu bir kandil gibidir. Kılıflı kalb; Kılıfla örtülmüş ve bağlanmıştır. Dışı mühürlüdür. Ters kalb; (Aşağısı yukarı, yukarısı aşağıya gelmiş) yamuk kalb. Kılıfsız olan açık kalbe gelince, bu müminin kalbidir. Onun kandili içindeki iman nurudur. Kılıflı kalb, kafirin kalbidir. (Ne alır ne verir. Ona bir şey işlemez) Ters kalb, (tepesi aşağı olan kalb) münafığın kalbidir. Ki (Hakkı ve tevhidi bilir) ama inkar eder. Yamuk kalbe gelince; içinde imanda, nifakta olan kalbdir. Onun imanının misali, bir tane gibidir ki, o taneyi iyi su büyütür. Oradaki nifakın misali ise, irin ve kanın büyüttüğü çıban gibidir. O iki besleyiciden hangisi diğerine galib gelirse kalbde o hakim olur.(İman ile nifakı besliyen şeyler vardır. İmanı Zikir ve Kur'an, nifakı da oyun, eğlence, çalgı ve çağanak besler. Hangisini yenerse o galib gelir. Ya kalb alaşağı olur, ya da nifak körelir.)Ramuz el e-hadis, 228. sayfa, 1. hadis
10290 Size benden sonra dört fitne gelecektir. Dördüncüsü geldiğinde kulağa birşey gitmez, göz görmez ve her tarafı fitne sarar. Ümmet, bir belaya mübtela olur, yılanın çöreklenmesi gibi. Öyle ki, onda ma'ruf inkar edilir, münker ise ma'ruf sayılır. Ve bu fitnede insanların bedeni öldüğü gibi kalbleri de ölür.Ramuz el e-hadis, 247. sayfa, 3. hadis