No | Hadis Metni | Kaynak |
13405 | Ümmetimin içinden Mehdi (a.s.) çıkar. Beş veYa yedi veYa dokuz (sene) kAlır. (Ravi sayıda tereddüd etmiş) Sonra üzerlerine bol Rahmet gönderilir. Arz nebatatından bir şey saklamaz bitirir. Mal hakir olur. Bir adam ona gelir ve şöyle der: "Ya Mehdi bana ver, bana ver." Ona elbisesinin taşıYabileceği kadar verir. | Ramuz el e-hadis, 508. sayfa, 8. hadis |
13446 | Sizden biri başının arkası üstüne uyuduğu zaman şeytan üç düğüm atar. Her düğümü yerine sağlamlaştırmak için de "uzun gece boyunca uyu diyerek" eliyle vurur. Eğer o kimse uYanır da Allah'ı zikrederse bir düğüm çözülür, abdest Alırsa bir düğüm daha çözülür. Eğer namaz kılarsa bütün düğümleri çözülmüş olarak, o neşeli bir şekilde ve ferah bir gönülle sabahlar. Yoksa mahzun bir kalbe ve tembel olarak sabaha çıkar. | Ramuz el e-hadis, 512. sayfa, 7. hadis |
13525 | Mübarek sakAlında beYaz tüyü tahminen yirmi kadardı. | Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 4. hadis |
13529 | Efendimiz (s.a.v.) iri Yapılı, azametli idi ve yüzü ayın ondördü gibi parlardı. Ortadan uzun, başı büyücek, saçı mutedil kıvırcık idi. Saçı bazen kulak yumuşağını geçer, rengi parlak, alnı geniş, kaşları ince ve gür idi. İki kaşı arasında bir damar gazab halinde kabarırdı. Burnu ince, hafif mukavves, sakAlı sık, Yanakları hafif, ağzı geniş, dişleri seyrek ve latif idi. Boynundan göbeğine hafif kıllı, boynu gümüş parlaklığında Yapma bebek gibi, Yapısı bedenlice ve endamlı idi. Göğsü karnı birdi. Göğsü geniş, omuzları açık, mafsalları ince, soyunduğunda bedeni nur gibi idi. Göğüs kemiğinden göbeğine kadar, tüyden ince bir hat bulunurdu. Meme ve karnında tüy yoktu. Kolları, omuzları ve göğsünün yukarı kısmı kıllı idi. Bilekleri uzun, avucu geniş, uzun saçları lüle gibi idi. El ve aYak parmakları etli, parmakları uzun, aYağının çukuru mutedil, üstü üzerinde su durmaYacak derecede düzdü. Yürürken öne meyilli düz yürür, yürüyüşü mütevazı ve seri ve de yüksek bir yerden dökülen su gibi idi. Döndüğünde bütün vücudu ile dönerdi. Sükut halinde yere bakışı semaYa nazarından fazla olurdu ve ekser bakışı mülahazAlı idi. Yürürken ashabını önüne katardı. Karşılaşmada selamı ilk önce kendileri verirdi. | Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 8. hadis |
13555 | (Sahrada) Def'i hacet için siperlenmekte yer tümseği veYa hurmAlık arasını seçerlerdi. | Ramuz el e-hadis, 522. sayfa, 1. hadis |
13558 | Bir hastaYa geldiklerinde veYa hasta kendisine getirildiğinde "Ezhebil be'se Rabbennâsi eşfi ve enteş şâfi. La şifâe illa şifâüke şifâen la yuğâdiru sakamen": (Ey insanların Rabbi, zararı gider, şifa ihsan et, şifa veren ancak sensin. Senin şifandan başka şifa yoktur. Hiçbir hastAlık bırakmaYacak şifa ihsan buyur) diye dua buyururlardı. | Ramuz el e-hadis, 522. sayfa, 4. hadis |
13570 | Bedir ve Rıdvan bi'atında bulunan bir kimsenin cenazesi getirildiğinde, onun üzerine dokuz tekbir Alırdı. Fakat Bedir'de bulunup da Rıdvan biatında bulunmamış, Yahut da biatı Rıdvan'da bulunup da Bedir'de bulunmamış bir kimse getirildiğinde, onun üzerine yedi tekbir Alırdı. Ne Bedir, ne de Bi'atı Rıdvan'da bulunmaYan kimsenin cenazesi getirildiğinde ise onun üzerine dört tekbir Alırlardı. | Ramuz el e-hadis, 523. sayfa, 1. hadis |
13583 | Cünübken uyumak murad ettiklerinde, namaz abdesti gibi abdest Alır, yemek veYa içmek istediklerinde ellerini yıkar ondan sonra yer ve içerlerdi. | Ramuz el e-hadis, 524. sayfa, 2. hadis |
13654 | Abdest aldıklarında, fazla suyu Alıkor ve secde yerine akıtırlardı. (Alnına veYa yere) | Ramuz el e-hadis, 528. sayfa, 13. hadis |
13723 | Hilali gördüklerinde, "Yarabbi bunu hayır ve bereket ayı kıl" ve aYa karşı üç kere "Seni halk eden Allah'a iman ettim" derlerdi. Sonra da şöyle buyururlardı: Hamd olsun o Allah'a ki, şu ayı Alıp bu ayı getirdi." | Ramuz el e-hadis, 533. sayfa, 10. hadis |