No | Hadis Metni | Kaynak |
9273 | Sana bazı kelimeler öğreteyim mi ki, bir kimseye Allah hayır murad ederse onları Ona öğretir. Sonra da ebedi olarak unutturmaz. De ki. "Allahümme innî daîfun fe kavvi fî rıdâke da'fî ve huz ilelhayri binasiyetî vec'alil islâme münteha rıdaye. Allahümme innî daîfün fekavvinî ve innî zelîlün feizzenî ve innî fakîrün ferzuknî." (Allah'ım, hiç şüphe yok ki ben zaifim. Benim zafımı rızan hususunda güçlendir. Benim alnımdan tut, hayra ulaştır. İslamı hoşnutluğunun sonu kıl. Allah'ım, ben çok zaifim. Beni güçlendir. Ben zelilim, bana izzet ver. Şüphesiz ben fakirim. Bana rızık ihsan eyle.) | Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 3. hadis |
9280 | Seni hoşnud etmiyeyim mi ey Ali? Sen Benim kardeşim ve vezirimsin. Borcumu öder, verdiğim sözü yerine getirir, zimmetimi ibra edersin. Her kim, Ben hayatta iken, seni severse; o, üzerine düşeni yapmış oldu. Her kim Benden sOnar senin hayatında seni severse, Allah o kimseyi emniyet ve imanla sOna erdirsin. Her kim Benden sonra ve seni görmeden seni severse, Allah, o kimseyi de emniyet ve imanla sOna erdirsin. Ve onu korku gününde emin kılsın. Kim ki Ya Ali, sana buğz ederek ölürse, o cahiliyet ölümü üzere ölmüş olur. Ve Allah onu İslamdaki amelle hesaba tabi tutar. (Ona mağfiret etmez, hesaba çeker.) | Ramuz el e-hadis, 168. sayfa, 3. hadis |
9289 | Haberiniz olsun ki, İslamın direği şiddetlere maruz kalacaktır. Denildi ki; "Öyle ise ya Resulallah biz ne yapalım?" Buyurdu ki; Hadislerimi Kitaba arzedin. Ona uygun olan Bendendir. Ve Ben onu söylemişimdir. | Ramuz el e-hadis, 169. sayfa, 4. hadis |
9296 | İyi biliniz ki, her kim hakimlere kendisini süslü göstererek, yalan şehadette bulunursa, Allah teala kıyamet gününde Ona süs yerine, katrandan bir gömlek giydirir ve onu ateşten bir gemle gemler. | Ramuz el e-hadis, 170. sayfa, 3. hadis |
9304 | Sıhhatli olmanız ve hasta olmamanız sizi sevindirir değil mi? Birbirleriyle itişen merkebler gibi olmayı da herhalde istemezsiniz. Belalara uğramış ve böylece kefaret eshabı olmayı da istemiyorsunuzdur. Halbuki, kul için Allah indinde öyle bir makam olur ki, ameli ile Ona erişemez. Ancak, Allah onu, bu makama ulaştıracak bir musibetle kendisini mübtela kılarak eriştirir. | Ramuz el e-hadis, 171. sayfa, 7. hadis |
9317 | İnsanları acizlik içinde bırakmaktan sakının, Sizden birisi Emir veya Amil olur da kendisine dul kadın, yetim veya fakir bir kimse işi için gelir. Ona "Sen otur, işine bakılacaktır" denir. Böylece onlar acizlik içinde terkedilirler. İhtiyaçları görülmez ve onlar için bir emir de verilmez. Onlar da dağılıp giderler. Halbuki, zengin eşraftan biri gelince, Emir onu yanına oturtur. Sonra da "İşiniz nedir" der. Adam da "İşim şöyle şöyledir" der. Bunun üzerine Emir "Bunun ihtiyacını yerine getirin ve acelede edin" der. | Ramuz el e-hadis, 173. sayfa, 6. hadis |
9331 | Sultanla oturup kalkmaktan sakınınız. Zira bu, dinin gitmesidir. Ona yardımcı olmaktan da sakınınız. Zira siz onun işini övemezsiniz.. | Ramuz el e-hadis, 174. sayfa, 11. hadis |
9366 | Her hangi bir adam iflas eder de onun yanında, kimin alacağı aynı mal olarak bulunuyorsa, o malın sahibi, Ona diğer alacaklılardan daha ziyade hak sahibidir.(Şayet karşılığında bir miktar da olsa para almamışsa) | Ramuz el e-hadis, 177. sayfa, 10. hadis |
9367 | Hergangi bir kadın, kocasının evinden, onun izni olmaksızın çıkarsa, kocası kendisinden razı oluncaya kadar, güneşin ve ayın üzerine doğduğu her şey Ona lanet eder. | Ramuz el e-hadis, 177. sayfa, 11. hadis |
9392 | Kim ki helalinen bir mal kazanır, bundan önce kendine harcar. Sonra da artanı etrafındakilere sarfederse, bu Ona zekattır. Malı ve sadakası olmıyan kimse de şöyle dua etsin: "Allahümme salli ala Muhammedin abdike ve Resulike ve Salli alel mü'minine vel mü'minatı vel müslimine vel müslimat." Bu da onun zekatı olur. | Ramuz el e-hadis, 180. sayfa, 2. hadis |