No | Hadis Metni | Kaynak |
8687 | Kıyamet gününde ter yerde yetmiş kulaç gider ve insanların ağızlarına, kulaklarına kadar gelir. | Ramuz el e-hadis, 105. sayfa, 2. hadis |
8693 | Fuhuş (her şeyde haddi aşmak) ve tefahuşun (lâfta hududu aşmak fena konuşmak) İslamda yeri yoktur. Kimin ki, ahlâkı güzeldir, o İslâm tarafından da güzeldir. | Ramuz el e-hadis, 105. sayfa, 8. hadis |
8703 | Kafir, bir iş hususunda Allah'a dua eder, hemen yerine getirilir. Mü'min dua eder, hemen yerine getirilmez. Melâike bundan endişeye düşer. Allah buyurur ki: "Ben kâfire icabet ettim. Şunun için ki, Ben kâfire ve sesine gazab ederim. Benden duasını kessin ve Beni anmasın diye veririm. Mü'mine gelince, ağır davranırım. Benden ve Beni zikretmesinden kesilmesin diye. Çünkü Ben onu ve onun tazarruunu severim." | Ramuz el e-hadis, 105. sayfa, 18. hadis |
8736 | Melekler, sizlerden birine namaz kıldığı yerden ayrılıncaya kadar istiğfar eder; bir uygunsuzluk yapmadıkça. Ve "Allah'ım ona mağfiret et, rahmet et." diye dua ederler. | Ramuz el e-hadis, 108. sayfa, 8. hadis |
8739 | Kışın gittiğine, melekler ferahlanırlar, müslüman fakirler şiddetten kurtuldular diyerek. | Ramuz el e-hadis, 108. sayfa, 11. hadis |
8756 | Nutfe rahimde yerleşim üzerinden kırk gün geçtiğinde, rahim meleği gelir, kemiğini, etini, kanını, kılını, derisini, kulağını, gözünü, yani her şeyini teşekkül ettirir. Sonra sorar: "Ya Rabbi kız mı olacak, erkek mi? Şaki mi, mü'min mi? Ve ne zaman ölecek?" Bunların cevapları söylenir ve bir deftere yazılıp dürülür. Kıyamete kadar da açılmaz. | Ramuz el e-hadis, 109. sayfa, 13. hadis |
8761 | Riyanın azı da şirktir. Allah'ın dostlarına düşmanlık edenler, Allah'a ilânı harb etmiş gibidirler. Allah ebrarı, ahfiyayı ve etkiyayı sever. Onlar öyle kimselerdir ki, kaybolurlarsa bulunmazlar, hazır olurlarsa aranmazlar ve bilinmezler. Onların kalbleri hidayet kandilleridir. Karanlık yerlerden çıkarlar. | Ramuz el e-hadis, 110. sayfa, 2. hadis |
8769 | İblis, yer yüzüne atıldıktan sonra, "Ya Rabbi bana ev ver" dedi. "Hamamlar senin evin olsun" buyuruldu. "Meclis" istedi, "Çarşılar ve yol ağızları" verildi. "Yemek" istedi, "Besmelesiz yenen yemekler senin olsun" dendi. Müezzin istedi, "Çalgıcılar müezzinin olsun" buyuruldu. "Kur'an" istedi, "şiir" verildi. "Yazın dövme, hadisin yalan olsun, resulun de bakıcılar, falcılar olsun, öksen, tuzağın da kadınlar olsun" buyuruldu. | Ramuz el e-hadis, 110. sayfa, 10. hadis |
8785 | Sizlerden biriniz namaza durduğunda, Rabbi ile hususi konuşuyor demektir. (münacaat halindedir) Binaen aleyh kendisi ile kıblesi arasında Rabbi (Rabbinin huzuru) vardır. Onun için sakın ha kıbleye karşı tükürmeyin. Ya sol yanınıza veya ayağınızın altına tükürün. (Şimdiki camiler gibi bir yerde ise mendiliniz kolayda ise ona veya elbisenizin yanına tükürün) | Ramuz el e-hadis, 112. sayfa, 2. hadis |
8819 | Hayırların içinde sevabı en çabuk gelen sılai rahim, en çabuk cezası gelen de hükümete isyandır. Yalan yere yemin de memleketleri harabeye çevirir. | Ramuz el e-hadis, 115. sayfa, 2. hadis |