No | Hadis Metni | Kaynak |
13814 | Oruçlu olduklarında birine emrederlerdi, yüksek bir yerden güneşin battığını haber versinler diye, "Güneş battı" deyince de iftar ederlerdi. | Ramuz el e-hadis, 539. sayfa, 11. hadis |
13838 | Bir yere konduğunda veya seferden geldiğinde, iki rek'at kılmadan oturmazlardı. | Ramuz el e-hadis, 541. sayfa, 8. hadis |
13861 | Yüzüğü gümüştendi ve taş yeri de yine gümüştendi. | Ramuz el e-hadis, 543. sayfa, 4. hadis |
13869 | Çok merhametli idiler. Ona birisi geldiğinde eğer yanında bir şey var ise verirler, olmazsa vaad ederler ve vaadini de yerine getirirler idi. | Ramuz el e-hadis, 543. sayfa, 12. hadis |
13870 | Vuruşu şiddetli idi. (Hiç bir güreşte sırtı yere gelmemişti eskiden) | Ramuz el e-hadis, 543. sayfa, 13. hadis |
13880 | Yemen kumaşından bir elbisesi vardı. Cuma ve bayramlarda onu giyerdi. | Ramuz el e-hadis, 544. sayfa, 4. hadis |
13893 | Ferace gibi bir şeyi vardı ki, evde, ailesi ile otururken giyerdi. Vers ile boyalı olanını giyince su serperdi.(Ya kokulu su veya serinlik için sudur.) | Ramuz el e-hadis, 545. sayfa, 1. hadis |
13913 | Ramazan bayramında yemek yer çıkardı. Kurban bayramında ise kurban kesince yerdi. | Ramuz el e-hadis, 546. sayfa, 1. hadis |
13923 | Farz namazdan sonra sünneti, farzı kıldığı yerde kılmazlardı. | Ramuz el e-hadis, 546. sayfa, 11. hadis |
13930 | Bedeninde bir yara veya diken batmış bir yer olursa, üzerine kına korlardı. | Ramuz el e-hadis, 546. sayfa, 18. hadis |