Arama Sonuçları onu muhakkak

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/15148-onu-muhakkak/20

NoHadis MetniKaynak
10362 Sizin arkadaşınızı kabir sıktı. Ve öyle sıktı ki, ondan birisi kurtulsaydı, muhakkak ki Sa'ad kurtulurdu. Sonra da Allah onu açtı.Ramuz el e-hadis, 252. sayfa, 7. hadis
10377 Kur'an-ı öğrenin ve onu başkalarına da öğretin. Feraizi de öğrenin ve onu da insanlara öğretin. muhakkak ki Ben, dünyadan gidiciyim. İlim de gidicidir. Ve öyle bir zaman gelecektir ki, iki vâris, aralarındaki davayı halledecek adam dahi bulamayacaktır.Ramuz el e-hadis, 253. sayfa, 7. hadis
10481 Bir kimse şu üç şeyi yaparsa imanın tadını tatar: Yalnız Allah'a kul olur ve "La ilahe illallah" der, gönül hoşluğu ile zekatını verir, şöyle ki: yaşlısını, zayıfını, hastasını, adisini değil, fakat malın ortasından verir. muhakkak ki Allah, onun en güzelini sizden istemez. Lakin, en kötüsünü de emretmemiştir. Nefsini tezkiye eder. Denildi ki, "Nefsi tezkiye ne demektir?" Buyurdu ki: "Kişinin nerede olursa olsun, Allah'ın kendisi ile beraber olduğunu bilmesidir.Ramuz el e-hadis, 262. sayfa, 7. hadis
10493 Şu üç şey vardır ki, yapan mücrim olur (Allah (z.c.hz)'lerinin intikamına müstehak olur): Haksız yere bayrak çekenlere önayak olmak, Anaya babaya asi olmak, zalime yardımcı olmak için onunla beraber gezmek. muhakkak ki bunları yapanlar cürüm işlemiştir. Ve Allah Teala şöyle buyurur: "muhakkak Biz, mücrimlerden intikam alacağız."Ramuz el e-hadis, 263. sayfa, 8. hadis
10816 Musa (a.s.)'dan yahudiler sordular, gene sordular, suali çoğalttılar, artırdılar, eksilttiler, ta ki küfre düştüler. Hristiyanlar da İsa (a.s)'dan sordular da sordular, suali çoğalttılar, artırdılar, eksilttiler ve neticede onlar da küfre düştüler. muhakkak ki Benden size hadisler söylenecektir. Size Benim hadislerim geldiğinde Allah'ın kitabını okuyun, onunla karşılaştırın. Allah'ın kitabına uygunsa, onu Ben söylemişimdir. Allah'ın kitabına uymuyor ise, onu Ben söylememişimdir.Ramuz el e-hadis, 294. sayfa, 8. hadis
11134 Arkadaşı öldükten sonra geçen şu bir haftada onun namazından sonra bunun namazı nerede, amelinden sonra ameli nerede? muhakkak ki onların arası gök ile yer arasındaki mesafe kadardır. (İki kişi ahiret kardeşi imiş. Birisi gazada diğeri de ondan bir hafta sonra evinde ölmüş. onu da birincisinin derecesine kavuşturması için Allah'a dua et demişler. O zaman yukarıdaki hadis varid olmuştur.)Ramuz el e-hadis, 322. sayfa, 2. hadis
11188 Allah (z.c.hz.) buyurdu ki: "Bir kulum ki, vücuduna sıhhat ve afiyet verdim ve onun üzerine rızkını genişlettim de beş senede bir Beni ziyarete gelmedi, muhakkak o mahrumdur. (Kabe ziyareti için)Ramuz el e-hadis, 327. sayfa, 3. hadis
11190 Allah (z.c.hz.) buyuruyor: "Ben kullarımdan mü'min bir kulumu mübtela ettiğimde, Bana hamd eder, şükreder ve ibtila ettiğim şeye sabrederse, muhakkak ki o yatağından, doğduğu günkü gibi, günahlarından temizlenmiş olarak kalkar." Rab, hafaza meleklerine de şöyle buyurur: "Ben kulumu şununla bağladım ve onu mübtela ettim. Öyle ise siz ona hastalıktan önce ne ecir veriyordu iseniz, gene onu kendisine veriniz."Ramuz el e-hadis, 327. sayfa, 5. hadis
11214 Allah (z.c.hz.) buyurur: "Bir kul Beni nefsinde zikrederse, muhakkak Ben onu melaike içinde zikrederim. Ve Beni cemaatte zikrederse, Ben de onu Refîk-i âlâ'da zikrederim."Ramuz el e-hadis, 329. sayfa, 5. hadis
11315 Beni İsrail'den "Kıfl" isimli biri vardı. Günahtan pek sakınmaz ve onu işlerdi. Ona bir kadın geldi (paraya ihtiyacı vardı.) onunla münasebette bulunmak şartı ile kadına altmış altın verdi. Kadınla bir mevkiye geldiler. O zaman kadının kemikleri titredi ve ağladı. Adam dedi ki: "Neden ağlıyorsun? Seni zorladım mı?" Kadın dedi ki: "Hayır, fakat ben bu işi şimdiye kadar asla yapmamıştım. Buna beni ihtiyacım sürükledi." Adam dedi ki: "Madem ki sen yapmadığını yapmak durumundasın öyleyse git, para da senindir. "Adam ayrıca yemin ederek: "Vallahi bundan sonra ben de bu işi bir daha yapmam" dedi ve o gece de öldü. Sabahleyin kapısına şöyle yazılmış olduğu görüldü: "Allah muhakkak Kıfl'e mağfiret etti." (Asi, fakat iffeti takdir eden ve merhametli bir kimse imiş ve tevbesi nasib ve kabul olmuş.)Ramuz el e-hadis, 338. sayfa, 1. hadis