Arama Sonuçları O ses

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/1543-O-ses/100

NoHadis MetniKaynak
13690 Hitabede bulunduğunda mübarek gözleri kızarır, sesi yükselir, heyecanı artardı. "Akşam vakti" veya "Sabah vakti" diyerek sanki bir Orduyu uyarır gibi kOnuşurdu.Ramuz el e-hadis, 531. sayfa, 2. hadis
13758 Gök gürültüsü ve yıldırım sesi duyduklarında, "Ya Rabbi bizi gazabınla öldürme, bizi azabınla karşılama ve bundan önce bizleri affet" şeklinde dua ederlerdi.Ramuz el e-hadis, 535. sayfa, 16. hadis
13805 Gece kalkıp Kur'an Okuduklarında, bazen engin, bazen sesli Okurlardı.Ramuz el e-hadis, 539. sayfa, 2. hadis
13880 Yemen kumaşından bir elbisesi vardı. Cuma ve bayramlarda Onu giyerdi.Ramuz el e-hadis, 544. sayfa, 4. hadis
13906 (Hayberde) yahudi kadınının zehirli kOyun yemeği hadisesinden sOnra gelen hediyeden yemezlerdi. Ta ki emirleri üzerine hediyeyi getiren yiyinceye kadar.Ramuz el e-hadis, 545. sayfa, 14. hadis
14152 Elbisesini temizler, kOyununu sağar, şahsi hizmetlerini bizzat yaparlardı.Ramuz el e-hadis, 559. sayfa, 10. hadis
14161 Ramazan bayramı günü karşısına geçip def çalındığı Olurdu. (O da ses çıkarmazdı.)Ramuz el e-hadis, 559. sayfa, 19. hadis
14174 Kaba ve iri sesle söyliyenlerden hOşlanmazdı. Kişinin sesini kısmasını severlerdi.Ramuz el e-hadis, 560. sayfa, 12. hadis
14189 KOyundan yedi şeyi sevmezdi: Öd kesesi, mesane husyeleri, erkeklik ve dişilik uzuvları, guddeler ve kan. KOyunun ön tarafından hOşlanırlardı.Ramuz el e-hadis, 561. sayfa, 12. hadis
14237

Zirr İbni Hubeyş şöyle dedi;

Mestler üzerine nasıl mesh edileceğini sOrmak üzere Safvân İbni Assâl radıyallahu anh’ın yanına gitmiştim. Bana:

Zirr! Niçin geldin? diye sOrdu. Ben de: İlim öğrenmek için, deyince şunları söyledi: Melekler, ilim öğrenenlerden hOşlandıkları için Onlara kanat gererler. Ben de: Büyük ve küçük abdestten sOnra mestler üzerine nasıl mesh edileceğikafamı kurcaladı. Sen de Hz. Peygamber’in ashâbından Olduğun için, Onun bu kOnuda bir şey söylediğini duydun mu diye sOrmaya geldim, dedim. Safvân: Evet, duydum. Resûl-i Ekrem seferde bulunduğumuz zaman mestleri üçgün üç gece çıkarmamayı, büyük ve küçük abdest bOzduktan, uyuduktan sOnra bile mestlere meshetmeyi, ancak cünüp Olunca mestleri çıkarmayı emrederdi, dedi. Onun sevgiye dair bir şey söylediğini duydun mu? diye sOrdum. Evet, duydum. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile bir sefere çıkmıştık. Biz Onun yanındayken bir bedevî kaba sesiyle: Muhammed! diye bağırdı.

Hz. Peygamber de Onun sesine yakın bir sesle:

“Gel bakalım”, dedi.

Bedevîye dönerek:

Yazıklar Olsun sana! Hz. Peygamber’in huzurunda bulunuyOrsun. Kıs sesini! Yüksek sesle bağırmanı Allah yasakladı, dedim.

Bedevî:

Vallahi sesimi kısmam, dedi ve Resûl-i Ekrem’e: Birilerini seven, ama Onlarla beraber Olacak kadar iyiliği bulunmayan kimse hakkında ne dersin? diye sOrdu.

Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

“Bir kimse, kıyamet gününde, sevdikleriyle beraberdir.” Safvân İbni Assâl sözüne devamla dedi ki: Hz. Peygamber bu kOnuda uzun uzun kOnuştu. Hatta bir ara batı taraflarında bulunan bir kapıdan bahsetti. “Kapı yaya yürüyüşüyle kırk yıl veya yetmiş yıl (yahut râvinin hatırladığına göre süvari gidişiyle kırk veya yetmiş yıl) genişliğindedir”, buyurdu.

Şamlı muhaddislerden Süfyân İbni Uyeyne şöyle dedi:

Allah gökleri ve yeri yarattığı gün, bu kapıyı tövbe için açık Olarak yaratmıştır. Güneş battığı yerden dOğuncaya kadar O kapı kapanmayacaktır.
Tirmizî, Daavât 98. Ayr ca bk. Tirmizî, Tahâret, 71; Nesâî, Tahâret 97, 113;ı İbni Mâce, Fiten 32