Arama Sonuçları yer yüzünde

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/15460-yer-yuzunde/30

NoHadis MetniKaynak
11765 yeryüzünde bir müslüman yoktur ki, farz namaz için layıkı ile abdest alsın da, o gün ayaklarının yürüdüğü, ellerinin tuttuğu, gözlerinin baktığı, kulaklarının dinlediği, dilinin söylediği, nefsinin arzulamadığı fena şeyler mağfiret olmasın.Ramuz el e-hadis, 376. sayfa, 3. hadis
11766 yeryüzünde hayat sahibi bir nefis yoktur ki, üzerine yüz sene geçsin.Ramuz el e-hadis, 376. sayfa, 4. hadis
11767 yeryüzünde hiçbir kimse yoktur ki, "Lâ ilâhe İllallâhu vallâhu ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billah" desin de, denizin köpükleri kadar günahı olsa da, bu ona kefaret olmasın.Ramuz el e-hadis, 376. sayfa, 5. hadis
12191 Bir kimse marufla emreder, münkerden nehyederse o Allah'ın yeryüzünde halifesidir, kitabının halifesidir ve Resulünün halifesidir.Ramuz el e-hadis, 410. sayfa, 3. hadis
12199 Bir kimse yeryüzünde Allah'ın sultanını küçük görürse, Allah da onu küçük görür. Kim de yeryüzünde Allah'ın Sultanına ikram ederse Allah (z.c.hz.) de ona ikram eder.Ramuz el e-hadis, 410. sayfa, 11. hadis
13028 Kıyamet kopmaz, yer yüzünde "Allah, Allah" diyen kaldıkça.Ramuz el e-hadis, 476. sayfa, 7. hadis
13051 Kıyamet kopmaz, Ta ki ondan önce daha yüz sene evvelinden yeryüzünde Allah'a ibadet kalmaz.Ramuz el e-hadis, 478. sayfa, 4. hadis
14238

Ebû Saîd Sa`d İbni Mâlik İbni Sinân el-Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Vaktiyle doksan dokuz kişiyi öldürmüş bir adam vardı. Bu zât yeryüzünde en büyük âlimin kim olduğunu soruşturdu. Ona bir râhibi gösterdiler.

Bu adam râhibe giderek:

Doksan dokuz adam öldürdüm. Tövbe etsem kabul olur mu? diye sordu.

Râhip:

Hayır, kabul olmaz, deyince onu da öldürdü. Böylece öldürdüğü adamların sayısını yüz’e tamamladı. Sonra yine yeryüzünde en büyük âlimin kim olduğunu soruşturdu. Ona bir âlimi tavsiye ettiler. Onun yanına giderek: Yüz kişiyi öldürdüğünü söyledi; tövbesinin kabul olup olmayacağını sordu.

Âlim:

Elbette kabul olur. İnsanla tövbe arasına kim girebilir ki! Sen falan yere git.Orada Allah Teâlâ’ya ibadet eden insanlar var. Sen de onlarla birlikte Allah’a ibadet et. Sakın memleketine dönme. Zira orası fena bir yerdir, dedi.

Adam, denilen yere gitmek üzere yola çıktı. Yarı yola varınca eceli yetti.

Rahmet melekleriyle azap melekleri o adamı kimin alıp götüreceği konusunda tartışmaya başladılar.

Rahmet melekleri:

O adam tövbe ederek ve kalbiyle Allah’a yönelerek yola düştü, dediler.

Azap melekleri ise:

O adam hayatında hiç iyilik yapmadı ki, dediler.

Bu sırada insan kılığına girmiş bir melek çıkageldi. Melekler onu aralarında hakem tayin ettiler.

Hakem olan melek:

Geldiği yerle gittiği yeri ölçün. Hangisine daha yakınsa, adam o tarafa aittir, dedi.

Melekler iki mesâfeyi de ölçtüler. Gitmek istediği yerin daha yakın olduğunu gördüler. Bunun üzerine onu rahmet melekleri alıp götürdü. Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Tevbe 46, 47, 48

Sahîh(-i Müslim)deki bir başka rivayete göre:

“O kimse iyi insanların yaşadığı köye bir karış daha yakın olduğundan oralı sayıldı.”

Sahîh(-i Müslim)deki bir diğer rivayete göre:

“Allah Teâlâ öteki köye uzaklaşmasını, beriki köye yaklaşmasını, meleklere de iki mesâfenin arasını ölçmelerini emretti. Adamın beriki köye bir karış daha yakın olduğu görüldü. Bunun üzerine affedildi.” Bir başka rivayette ise:

“Adam göğsünün üzerinde öteki köye doğru ilerledi” denilmektedir.

Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Tevbe 46, 47, 48