No | Hadis Metni | Kaynak |
9156 | Ben kıyamet gününde, Rabbimin huzurunda O'nun dilediği kadar dururum. Sonra Cenab-ı Hak Beni mağfiret ettiği halde huzurdan ayrılırım. Sonra Ebu Bekir (r.a) durur. Benim durduğumun ikisi gibi (Birisi hesab, diğeri varidad için). Ve sonra mağfiret olduğu halde ayrılır. Sonra aynı şekilde Ömer (r.a) durur ve o da mağfiret olduğu halde ayrılır. "Osman (r.a) da duracak mı?" diye soruldu. Buyurdu ki, Osman (r.a) haya sahibi bir kişidir, Aziz ve Celil olan Rabbimden hesab için huzurda durmaması için şefaat ettim. (Bu isteğim kabul edildi.) | Ramuz el e-hadis, 151. sayfa, 4. hadis |
9226 | Kıyametin ilk alametleri: Deccal, İsa (a.s.)'ın inmesi, Aden toprağından bir ateşin çıkıp halkı mahşere (Şam'a) sürmesi, öyle ki onlar kaylule (öğle uykusu) yaptığı zaman o ateş bekler. (Onlar yürüyünce o da yürür). Ve bir de Duhan, Dabbe ve Ye'cüc ve Me'cücün zuhurudur. Denildi ki : "Ya Resulallah, Ye'cüc ve Me'cuc nedir?" Buyurduki: Yec'cüc ve Me'cuc bir takım ümmetlerdik ki, her biri dörtyüz binliktir. Onlardan her bir kişi etrafında, kendi sulbünden gelme bin tane göz görmedikçe ölmez. Bunlar Adem evladıdır. Ve dünyanın harab olmasına çalışırlar. Geldiklerinde Fırat ve Dicle'den içerler. Taberiye gölünü kuruturlar. Beyt'i Makdise vardıklarında ise şöyle derler: "Dünya halkını tamamen öldürdük. Şimdi de göktekilerini öldürelim." Ve oklarını göğe doğru atarlar da, o oklar kana bulaşmış alarak geri dönerler. Bunun üzerine: "Semadakileri de öldürdük" derler. O sırada İsa (a.s) ve müslümanlar Turi-Sina dağında bulunurlar. Allah, İsa (a.s)'a şöyle vahyeder: "Kullarımı Turdağı ve Eyle etrafında muhafaza et." Sonra İsa (a.s) ellerini semaya kaldırıp dua eder. Müminler de "amin" derler. Bunun üzerine Allah Ye'cüc ve Me'cücün üzerlerine "hegaf" denen ve insanların burnundan giren kurtçukları gönderir. Bu kurtçuklar onları Şam'dan Şark'a kadar sarar ve böylece Ye'cüc ile Mec'ücün hepsi ölürler. Öyleki, onların cifelerinden arz kokar. O zaman Allah, göğe emreder. Ve gökten kırbadan boşanırcasına yağmur yağar, onların cife ve kokularından arzı yıkar. İşte ondan sonra güneşin garbten doğma vakti gelir. | Ramuz el e-hadis, 160. sayfa, 9. hadis |
9247 | Azameti gökle yer arasını dolduran ve yetmiş bin meleğin tazim ve teşyi ettiği bir sureyi size haber vereyim mi? O "El Kehf" suresidir. Her kim Cuma günü onu okursa, Allah Teala bu sebeble o kimsenin diğer cumaya kadar ki ondan sonra da üç gün ilavesi içindeki günahlarını mağfiret eder. Ayrıca kendisine semaya kadar erişen bir nur verilir. Ve deccal fitnesinden korunmuş olur. Her kim yatacağı zaman bu surenin sonundan beş ayet okursa, korunur ve gecenin istediği vaktinde de uyandırılır. | Ramuz el e-hadis, 164. sayfa, 2. hadis |
9285 | Haberiniz olsun ki, Ben, sizin için hayatım müddetince, sıdk makamındayım. Ben vefat ettikten sonra kabrimde, Surda birinci üfürmeye kadar "Ya Rabbi ümmetim ümmetim" diye nida eder dururum. Sonra benim kabul edilmiş olan duam, sura ikinci defa üfürülünceye kadar devam eder durur. | Ramuz el e-hadis, 168. sayfa, 8. hadis |
9305 | Sizden biri koltuğuna yaslanmış durumda iken "Doğrusu Allah, şu Kur'an'da neyi haram kıldı ise ondan başka şeyin haram kılınmadığını" mı zanneder? Biliniz ki, Ben Allah'a yemin ederim ki, muhakkak ki Ben emrettim, nasihat ettim ve nehyettim. Bir takım şeylerden ki, onlar Kur'an kadardır yahud daha fazladır. Şüphesiz Aziz ve Celil olan Allah, onlar size kendi üzerlerine düşeni verdikleri müddetçe, kitap ehlinin evlerine, kendilerinin izni olmadan girmenizi, kadınlarını dövmenizi ve meyvalarını yemenizi, size helal kılmadı. | Ramuz el e-hadis, 172. sayfa, 1. hadis |
9409 | Hangi adam ki bağışlaması ile, Allah'ın hadlerinden birinin tatbikini önlemiş (veya hafifletmiş ise) o işten geri dönünceye kadar Allah'ın gadabında kalır. Hangi bir adam da bilmediği bir husumet hakkında bir müslümana karşı öfkesini (şiddetlendirip sürdürürse) o adam, Allah'ın emrine karşı inadlık etmiş olur ve kıyamete kadar Allah'ın laneti onun üzerine olur. Hangi bir adam da bir müslüman aleyhinde, onda olmıyan bir şaiya çıkarır ve iftira ile o müslümanı küçük düşürürse, o kimse söylediğinden vaz geçinceye (nedamet duyuncaya) kadar, Allah onu Cehenneme yaklaştırır. | Ramuz el e-hadis, 181. sayfa, 9. hadis |
9650 | Aç karnına hacamat olmak devadır. Tok karnına hacamat olmak derttir. Ayın on yedinci günü olmak şifadır. Salı günü olmak ta beden için sıhhattir. Cebrail (a.s) hacamatı o kadar tavsiye etti ki mutlaka lüzumludur zannetim. | Ramuz el e-hadis, 202. sayfa, 2. hadis |
9690 | Haya on cüzdür. Dokuzu kadınlarda, biri erkeklerdedir. Kadınlar da bu kadar haya olmasa idi, erkekler onlara hakim olamazlar idi. | Ramuz el e-hadis, 204. sayfa, 8. hadis |
9723 | Atların, kıyamete kadar hayır nasiyelerinden eksik olmaz. At üç türlüdür. Sevab, günah ve setir atı. (fakirlikten perde) Setir atı; Bir adam atı, hayatında bir güzellik için edinir. Hakkına tecavüz etmez. Darlığında da bolluğunda da onun karnına bakar. Yüküne de dikkatli olursa o at kendisine setirdir. Sevab atına gelince Allah rızası için olan attır. Onun her şeyinden sevab alır. Karnına giren ve çıkandan hiçbir şey kaybolmaz. Hepsinden ecir alır. Hayvanın vadide her dolaşmasından o kimsenin mizanına bir şey girer. Günah atına gelince: Çalım için, zevk için beslenir ki, bu da vebal atıdır. Buna da her harcanan, gübresi, çişi bile mizanının şer tarafında yer tutar. Vadide dolaşması da sahibine günah yazılır. | Ramuz el e-hadis, 206. sayfa, 8. hadis |
9847 | Çarşı, gaflet ve sehiv yurdudur. Kim Allah'ı orada bir kere tesbih ederse, Allah ona bir milyon sevab yazar. Kim ki "Lâ havle ve lâ kuvvete illâ Billah" derse, akşama kadar Allah'ın emanında bulunur. | Ramuz el e-hadis, 214. sayfa, 12. hadis |