Arama Sonuçları Bir alimin

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/16373-Bir-alimin/10

NoHadis MetniKaynak
12313 Bir kimse ümmetim için umuru diniyesine fayda verecek kırk hadis hıfzederse, o kimse kıyamet gününde alimler zümresinden baas olur. alimin abid üzerine üstünlüğü yetmiş derecedir. Her iki derece arasını da Allah bilir.Ramuz el e-hadis, 419. sayfa, 1. hadis
12322 Bir kimse öğrenmek istediği ilmi kast ederek çıkarsa, onun için Cennete Bir kapı açılır. Melaike kanadlarını döşerler. Göklerin melekleri ve denizlerin balıkları onun için istiğfar ederler. alimin abide fazileti, bedir gecesindeki ayın semadaki küçük Bir yıldıza üstünlüğü gibidir. Muhakkak ki alimler Peygamberlerin varisleridir. Muhakkak ki Peygamberler altın ve gümüş miras bırakmazlar ve lakin onlar ilim miras bırakırlar. Kim ilmi alırsa nasibini almış olur. alimin ölümü öyle Bir musibettir ki, başka şeyle telafi olmaz. O, yeri kapanmıyan Bir gediktir ve sönmüş Bir yıldız gibidir. Bir kabilenin ölümü Bir alimin ölümünden daha hafiftir.Ramuz el e-hadis, 419. sayfa, 10. hadis
12731 Ey kavim ağır olunuz. Sizden evvelki ümmetler, bu yaptığınız şeyle helak oldu. Peygamberlerine karşı ihtilafları sebebiyle ve kitaplarının bazısını bazısına karıştırmaları sebebiyle. Muhakkak ki Kur'an'ın Bir kısmı Bir kısmını tekzib edici şekilde indirilmedi. Bilakis Bir kısmı Bir kısmını tasdik edici olarak indirildi. Ondan bildiğinizi tatbik edin. Bilmediğinizi alimine bırakın, sorun.Ramuz el e-hadis, 450. sayfa, 10. hadis
12923 Her alimin meclisinde oturmayın, ancak şu beş şeyden diğer beş şeye davet eden alimin yanında oturun: Şekden yakine, kiBirden tevazua, münaferet ve husumetten hayırhahlığa, riyakarlıktan ihlasa ve dünyaya yönelmiş olmaktan zühde .Ramuz el e-hadis, 468. sayfa, 3. hadis
14238

Ebû Saîd Sa`d İbni Mâlik İbni Sinân el-Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Vaktiyle doksan dokuz kişiyi öldürmüş Bir adam vardı. Bu zât yeryüzünde en büyük âlimin kim olduğunu soruşturdu. Ona Bir râhibi gösterdiler.

Bu adam râhibe giderek:

Doksan dokuz adam öldürdüm. Tövbe etsem kabul olur mu? diye sordu.

Râhip:

Hayır, kabul olmaz, deyince onu da öldürdü. Böylece öldürdüğü adamların sayısını yüz’e tamamladı. Sonra yine yeryüzünde en büyük âlimin kim olduğunu soruşturdu. Ona Bir âlimi tavsiye ettiler. Onun yanına giderek: Yüz kişiyi öldürdüğünü söyledi; tövbesinin kabul olup olmayacağını sordu.

Âlim:

Elbette kabul olur. İnsanla tövbe arasına kim girebilir ki! Sen falan yere git.Orada Allah Teâlâ’ya ibadet eden insanlar var. Sen de onlarla Birlikte Allah’a ibadet et. Sakın memleketine dönme. Zira orası fena Bir yerdir, dedi.

Adam, denilen yere gitmek üzere yola çıktı. Yarı yola varınca eceli yetti.

Rahmet melekleriyle azap melekleri o adamı kimin alıp götüreceği konusunda tartışmaya başladılar.

Rahmet melekleri:

O adam tövbe ederek ve kalbiyle Allah’a yönelerek yola düştü, dediler.

Azap melekleri ise:

O adam hayatında hiç iyilik yapmadı ki, dediler.

Bu sırada insan kılığına girmiş Bir melek çıkageldi. Melekler onu aralarında hakem tayin ettiler.

Hakem olan melek:

Geldiği yerle gittiği yeri ölçün. Hangisine daha yakınsa, adam o tarafa aittir, dedi.

Melekler iki mesâfeyi de ölçtüler. Gitmek istediği yerin daha yakın olduğunu gördüler. Bunun üzerine onu rahmet melekleri alıp götürdü. Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Tevbe 46, 47, 48

Sahîh(-i Müslim)deki Bir başka rivayete göre:

“O kimse iyi insanların yaşadığı köye Bir karış daha yakın olduğundan oralı sayıldı.”

Sahîh(-i Müslim)deki Bir diğer rivayete göre:

“Allah Teâlâ öteki köye uzaklaşmasını, beriki köye yaklaşmasını, meleklere de iki mesâfenin arasını ölçmelerini emretti. Adamın beriki köye Bir karış daha yakın olduğu görüldü. Bunun üzerine affedildi.” Bir başka rivayette ise:

“Adam göğsünün üzerinde öteki köye doğru ilerledi” denilmektedir.

Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Tevbe 46, 47, 48