Arama Sonuçları kimse onu

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/1934-kimse-onu/430

NoHadis MetniKaynak
13499 Ramazanda bir seda olur. (manası anlaşılır) Şevvalde de bir seda olur. (manası anlaşılmaz) Zülkade de kabileler birbiri ile çarpışır. Zilhilcce'de hacılar talana uğrar. Muharrem'de gökten şöyle nida olur: "Dikkat ediniz. Filan kimse Allah'ın halkının hayırlarındandır. onu dinleyiniz ve ona uyunuz."Ramuz el e-hadis, 518. sayfa, 5. hadis
13570 Bedir ve Rıdvan bi'atında bulunan bir kimsenin cenazesi getirildiğinde, onun üzerine dokuz tekbir alırdı. Fakat Bedir'de bulunup da Rıdvan biatında bulunmamış, yahut da biatı Rıdvan'da bulunup da Bedir'de bulunmamış bir kimse getirildiğinde, onun üzerine yedi tekbir alırdı. Ne Bedir, ne de Bi'atı Rıdvan'da bulunmayan kimsenin cenazesi getirildiğinde ise onun üzerine dört tekbir alırlardı.Ramuz el e-hadis, 523. sayfa, 1. hadis
13595 Kadınlardan birini nikahlamak murad ettiklerinde perde arkasından: "Ey kızım filan adam seni istiyor. onu istemiyorsan (hayır) de. Zira hiç kimse (hayır) demekten utanmamalıdır. Eğer razı isen bil ki senin (sükutun) ikrardır" derdi.Ramuz el e-hadis, 524. sayfa, 14. hadis
13603 Misvak kullandıklarında, onu kendisinden sonra en büyük adama verirdi. Halbuki bir şey içerlerse onu sağ tarafında bulunan kimseye verirlerdi.Ramuz el e-hadis, 525. sayfa, 7. hadis
13702 Mescide girdiği zaman şöyle dua ederlerdi: "Taşlanmış şeytandan büyük Allah'a ve onun Zatı kerimine, O'nun ezeli saltanatına sığınırım." Resulu Ekrem şöyle buyururdu; İnsan oğlu böyle dediğinde şeytan da şöyle der: "Günün kalan kısmında da bu kimse benden korundu."Ramuz el e-hadis, 532. sayfa, 1. hadis
13716 Bir kimseye dua ettiği zaman duanın bereketi, o şahsa, onun çocuğuna ve çocuğunun çocuğuna erişirdi.Ramuz el e-hadis, 533. sayfa, 3. hadis
13850 Bir kimse ile vedalaşırken o adam elini bırakmadan bırakmaz ve "dinini, emanetini ve amellerin sonuçlarını Allaha emanet ederim" derdi.Ramuz el e-hadis, 542. sayfa, 4. hadis
13854 En çok yaptıkları duaları şöyle idi: "Ya mukallibel kulûb, sebbit kalbî alâ dînike.": (Ey kalbleri çeviren Rabbım, kalbimi dinine sabit kıl) Bu husus sorulduğunda şöyle demişlerdi: "Hiç bir kimse yoktur ki, kalbi Allahın parmaklarından iki parmak arasında olmasın. Allah kimi dilerse onu doğrultur, kimi de dilerse onu kaydırır.Ramuz el e-hadis, 542. sayfa, 8. hadis
13957 Bir kimseyi vali olarak gönderecekleri zaman onun imamesini kendileri sarar ve ucunu da sağ kulağı arkasından sarkıtırlardı.Ramuz el e-hadis, 548. sayfa, 10. hadis
14226

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Bir kimsenin câmide cemaatle kıldığı namaz, işyerinde ve evinde kıldığı namazdan yirmi küsur derece daha sevaptır. Şöyleki bir kişi güzelce abdest alır, sonra başka hiçbir maksatla değil, sadece namaz kılmak üzere câmiye gelirse, câmiye girinceye kadar attığı her adım sebebiyle bir derece yükseltilir ve bir günahı bağışlanır. Câmiye girince de, namaz kılmak için orada durduğu sürece, tıpkı namaz kılıyormuş gibi sevap kazanır. Biriniz namaz kıldığı yerden ayrılmadığı, kimseye eziyet etmediği ve abdestini bozmadığı müddetçe melekler:

Allahım! Ona merhamet et!

Allahım! onu bağışla!

Allahım! onun tövbesini kabul et! diye ona dua ederler.”

Buhârî, Salât 87, Ezân 30, Büyû` 49; Müslim, Tahâret 12, Mesâcid 272. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 48; İbni Mâce, Tahâret 6, Mesâcid 14