Arama Sonuçları En hoş

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/20361-En-hos/130

NoHadis MetniKaynak
14181 SuallerdEn hoşlanmazlardı. (Fitneyi mucip sualleri de ayıplardı) Ancak Ebu Ruzeyn'in sualleri hoşuna gider ve ona icabet ederlerdi.Ramuz el e-hadis, 561. sayfa, 4. hadis
14182 Kanın feveranından hoşlanmazlardı. Ancak üç gündEn sonra örtü üstündEn aileleri ile mübaşeretleri vaki olurdu.Ramuz el e-hadis, 561. sayfa, 5. hadis
14183 Yemeğin ortasından yemektEn hoşlanmazlardı.Ramuz el e-hadis, 561. sayfa, 6. hadis
14184 Yemeğin üzerindeki dumanı zail olmadan, yEnilmesindEn hoşlanmazlardı.Ramuz el e-hadis, 561. sayfa, 7. hadis
14188 Kelerin yEnilmesindEn hoşlanmazlardı.Ramuz el e-hadis, 561. sayfa, 11. hadis
14190 Bevl dolayısıyle böbreklerdEn hoşlanmazları.Ramuz el e-hadis, 561. sayfa, 13. hadis
14232

“Herhangi birinizin tövbe etmesindEn dolayı Allah Teâlâ’nın duyduğu hoşnutluk, ıssız çölde giderkEn üzerindeki yiyecek ve içeceğiyle birlikte devesini elindEn kaçıran, arayıp taramaları sonuç vermeyince deveyi bulma ümidini büsbütün kaybederek bir ağacın gölgesine uzanıp yatan, derkEn yanına devesinin geldiğini görerek yularına yapışan ve aşırı derecede sevincindEn ne söylediğini bilmeyerek:

- Allahım! SEn bEnim kulumsun; bEn de sEnin rabbinim, diyEn kimsEnin sevincindEn çok daha fazladır.”

Müslim, Tevbe 7. Ayr ca bk.Tirmizî, K yâmet 49, Daavât 99; bni Mâce
14237

Zirr İbni Hubeyş şöyle dedi;

Mestler üzerine nasıl mesh edileceğini sormak üzere Safvân İbni Assâl radıyallahu anh’ın yanına gitmiştim. Bana:

Zirr! Niçin geldin? diye sordu. BEn de: İlim öğrEnmek için, deyince şunları söyledi: Melekler, ilim öğrEnEnlerdEn hoşlandıkları için onlara kanat gererler. BEn de: Büyük ve küçük abdesttEn sonra mestler üzerine nasıl mesh edileceğikafamı kurcaladı. SEn de Hz. Peygamber’in ashâbından olduğun için, onun bu konuda bir şey söylediğini duydun mu diye sormaya geldim, dedim. Safvân: Evet, duydum. Resûl-i Ekrem seferde bulunduğumuz zaman mestleri üçgün üç gece çıkarmamayı, büyük ve küçük abdest bozduktan, uyuduktan sonra bile mestlere meshetmeyi, ancak cünüp olunca mestleri çıkarmayı emrederdi, dedi. Onun sevgiye dair bir şey söylediğini duydun mu? diye sordum. Evet, duydum. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile bir sefere çıkmıştık. Biz onun yanındaykEn bir bedevî kaba sesiyle: Muhammed! diye bağırdı.

Hz. Peygamber de onun sesine yakın bir sesle:

“Gel bakalım”, dedi.

Bedevîye dönerek:

Yazıklar olsun sana! Hz. Peygamber’in huzurunda bulunuyorsun. Kıs sesini! Yüksek sesle bağırmanı Allah yasakladı, dedim.

Bedevî:

Vallahi sesimi kısmam, dedi ve Resûl-i Ekrem’e: Birilerini sevEn, ama onlarla beraber olacak kadar iyiliği bulunmayan kimse hakkında ne dersin? diye sordu.

Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

“Bir kimse, kıyamet gününde, sevdikleriyle beraberdir.” Safvân İbni Assâl sözüne devamla dedi ki: Hz. Peygamber bu konuda uzun uzun konuştu. Hatta bir ara batı taraflarında bulunan bir kapıdan bahsetti. “Kapı yaya yürüyüşüyle kırk yıl veya yetmiş yıl (yahut râvinin hatırladığına göre süvari gidişiyle kırk veya yetmiş yıl) gEnişliğindedir”, buyurdu.

Şamlı muhaddislerdEn Süfyân İbni Uyeyne şöyle dedi:

Allah gökleri ve yeri yarattığı gün, bu kapıyı tövbe için açık olarak yaratmıştır. Güneş battığı yerdEn doğuncaya kadar o kapı kapanmayacaktır.
Tirmizî, Daavât 98. Ayr ca bk. Tirmizî, Tahâret, 71; Nesâî, Tahâret 97, 113;ı İbni Mâce, Fiten 32
14242

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’dEn rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Biri diğerini öldürEn ve her ikisi de cEnnete girEn iki kişidEn Allah Teâlâ hoşnut olur. Bunlardan biri Allah yolunda savaş ederkEn diğeri tarafından öldürülür. Katil olan da daha sonra tövbe eder, müslüman olur, o da Allah yolunda savaşırkEn şehid düşer.”

Buhârî, Cihâd 28; Müslim, mâre 128, 129. Ayr ca bk. Nesâî, Cihâd 38 ibni Mâce, Mukaddime 13
14261

Enes İbni Mâlik radıyallahu anh’dEn rivâyet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Allah, iyiliğini dilediği kulunun cezasını dünyada verir. FEnalığını dilediği kulunun cezasını da, kıyamet günü günahını yüklEnip gelsin diye, dünyada vermez.”

Nebî sallallahu aleyhi ve sellem (yine) şöyle buyurmuştur:

“Mükâfâtın büyüklüğü, belânın şiddetine göredir. Allah, sevdiği topluluğu belâya uğratır. Kim başına gelEne rızâ gösterirse Allah ondan hoşnut olur. Kim de rızâ göstermezse, Allahın gazabına uğrar.”

Tirmizî, Zühd 57. Ayrıca bk. İbnî Mâce, Fiten 23