No | Hadis Metni | Kaynak |
9278 | Cebrail (a.s)'ın bana öğrettiği bir şeyi Sana öğreteyim mi? Senin, cimri ve muhteris bir kimseye veya zalim bir sultana veya kötülüğünden korktuğun bir alacaklıya, bir ihtiyacın olduğu zaman şöyle de: "Allahümme entel azizül kebir ve ene abdükez zaîfüz zelil. La havle vela kuvvete illa bike, Allahümme sahhirli fulanen kema sahharte firavne li Musa ve leyyinlî kalbehû kema leyyentel hadide li Davude. Feinnehu la yentiku illa biiznike ve nasiyetehu fi kabzatike ve kalbuhu fi yedike celle senâü vechike Ya Erhamerrahimin." (Allahım, sen galib ve her şeyden yücesin. Ben ise zaif ve hakir bir kulunum. Her türlü güç ve kuvvet ancak Sendendir. Allahım, firavunu Musa (a.s)'ın emrine ram ettiğin gibi filan kimseyi de bana ram eyle. Davud (a.s) a demiri nasıl yumuşattı isen, onun kalbini de benim için yumuşak et. Zira o, ancak senin izninle konuşabilir. Onun alnı Senin kudret elindedir. Ve kalbi de Senin elindedir. Senin zatının azameti ne yücedir. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allahım) | Ramuz el e-hadis, 168. sayfa, 1. hadis |
9449 | Yarabbi, kim ki Bana inanır, Beni tasdik eder ve Senden Bana gelenin (kitabın) hak olduğuna şehadet ederse, Sen onun malını da evladını da az ver ve ruhunu da erken kabzet. Yarabbi, ona Sana kavuşmayı sevdir. Ve ölümünü de ta'cil et. Kim de Bana inanmaz ve Beni tasdik etmez ise ve getirdiğimin Hak olduğunu da bilmezse, onun malını ve evladını çoğalt ve ömrünü de uzun et. | Ramuz el e-hadis, 186. sayfa, 5. hadis |
10117 | Müslümana ölüm geldiğinde azaları birbirini selamlar. Ve şöyle derler: "Selam Sana. Sen benden, ben de Senden kıyamete kadar ayrılıyoruz." | Ramuz el e-hadis, 235. sayfa, 11. hadis |
10418 | Deyiniz ki: "Allahım: Kulun ve Resulun Muhammed (s.a.v) Senden neyi istedi ise, bizde Senden onu isteriz. Kulun ve Resulun Muhammed (s.av.) Sana neden sığındı ise biz de ondan sığınıırız." | Ramuz el e-hadis, 256. sayfa, 12. hadis |
10461 | Üç şey Arşa yapışmıştır: Akrabalık: "Yarabbi, Sana sığınmışım. Kesilmiyeyim" der. Emanet: "Yarabbi, Sana sığınmışım. Senden korkan kimse tarafından hiyanet görmeyeyim" der. Nimete şükür: "Yarabbi, Sana sığınmışım, küfrana uğramayayım" der. | Ramuz el e-hadis, 260. sayfa, 6. hadis |
11284 | De ki: "Ey Allahım Senden, Sana kavuşacağına inanmış, kaderine razı ve verdiğine kanaat eden, Seninle mutmain olan nefsi isterim." | Ramuz el e-hadis, 335. sayfa, 11. hadis |
11489 | Allah, aklı yarattığında ona şöyle buyurdu: "Gel", o da geldi. Sonra ona buyurdu: "Git", o da gitti. Sonra ona buyurdu. "Otur", o da oturdu. Sonra ona buyurdu: "Konuş", o da konuştu. Sonra ona buyurdu: "Sus", o da sustu. Sonra buyurdu ki: "Bana Senden sevgili ve daha kerim olan bir mahluk yaratmadım. Seninle tanınırım, seninle Hamd edilirim, seninle itaat olunurum, Seninle alırım, seninle veririm. Seni hesaba çeker, muhatab ederim. Sevab Sana, ceza da Sana. Sana en büyük ikram da "Sabır" dır." | Ramuz el e-hadis, 353. sayfa, 3. hadis |
11955 | Merhaba Sana ey Beytullah. Ne büyüksün ve hürmetin ne büyüktür. Lakin hiç şüphe yok ki, mü'min, Allah indinde Senden daha muhteremdir. | Ramuz el e-hadis, 392. sayfa, 12. hadis |
12114 | Sizlerden biri bir hizmetçi satın aldığında elinin onun nasiyesine koysun ve: "Ya Rabbi Senden bunun ve tabiatının hayrını dilerim. Şerrinden ve tabiatının şerrinden de Sana sığınırım" desin. Bir hayvan satın aldığında da elini gene alnına koysun ve sonra şöyle desin: "Ya Rabbi Senden bunun ve tabiatının hayrını dilerim ve şerrinden ve tabiatının şerrinden de Sana sığınırım" desin. Kim de bir deve satın alırsa elini hörgücünün tepesine koysun ve sonra şöyle desin: "Ya Rabbi Senden bunun ve tabiatının hayrını dilerim. Şerrinden ve tabiatının şerrinden de Sana sığınırım." | Ramuz el e-hadis, 404. sayfa, 3. hadis |
12856 | Şefaat etmekte devam ederim ve şefaatim de kabul olunur: Öyle ki, "Ya Rabbi La ilahe illallah diyen hakkında şefaatimi kabul et deyinceye kadar." Bunun üzerine şöyle buyurulur: "Bu iş ne Sana ne de Senden evvelkilere aittir, bu Bana aittir." Ve "La ilahe illallah" diyen hiç kimse Cehennemde kalmaz. | Ramuz el e-hadis, 462. sayfa, 9. hadis |