No | Hadis Metni | Kaynak |
9008 | Biz Peygamberler topluluğuyuz. Bizim için belalar, ecirler gibi, kat kat verilir. Peygamberlerden bazılarına bitler, en'>onu öldürünceye kadar, musallat olurdu. Onlar, belalardan, sizin rahatlıktan hoşlandığınız gibi hoşlanırlar. | Ramuz el e-hadis, 135. sayfa, 2. hadis |
9009 | Biz öyle bir Ehli Beytiz ki, Allah Bizlere dünyayı değil, ahireti nasib etti. Benden sonra ehli Beytim, bela şiddet ve tarda maruz kalacaklar. Doğu tarafından siyah bayraklılar gelinceye kadar. Bunlar mal istiyecek, kendilerine mal verilmeyecek. Bunlar döğüşecekler, sonra geri çekilecekler, istedikleri kendilerine verilecek, fakat kabul etmiyecekler ve en'>onu, ismi ismime, babasının adı, babamın adına uyan, Ehli Beytimden bir kimseye teslim edecekler. O (Mehdi) arza sahib olur. Ve kendisinden önce baskı ve zulümle dolu olan arzı, doğruluk ve adaletle doldurur. Sizden veya sonra gelenlerden birisi ona yetişirse, kar üzerinde sürünerek dahi olsa, gelsin ona katılsın. Muhakkak ki onlar hidayet sancaklarıdır. | Ramuz el e-hadis, 135. sayfa, 3. hadis |
9021 | Yakında birkaç bölüğe ayrılacaksınız. Bir kısmınız Şam, Mısır, lrak ve Yemen'de olacak. Dediler: "Hangi tarafta bulunalım?" Buyurdu ki, Şamdakilere katılın. Veya ona katılamazsanız, Yemen'e gidin ve en'>onun göllerinin suyundan istifade edin. Allah Teala Bana Şam'ı tekefful etti. | Ramuz el e-hadis, 136. sayfa, 7. hadis |
9023 | Ameller niyetlere göredir. Herkes için aslolan niyet ettiği şeydir. Her kim Allah'a ve Resulüne hicreti niyet etti ise, en'>onun hicreti Allah'a ve Resulünedir. Her kim hicreti kendine isabet edecek bir dünyalığa veya nikah edeceği bir kadına niyet etti ise, en'>onun hicreti o niyet ettiğinedir. | Ramuz el e-hadis, 136. sayfa, 9. hadis |
9025 | Kalbe, tekallub ettiği için kalb denildi. Kalb inkilab geçirir. en'>onun teskini lazımdır. Kalb tıpkı, ağaçta rüzgarda sallanan pamuk gibidir. Bunun tesbiti lazımdır. (Ashab telaş etti. Bunun üzerine Allah (z.c.hz) inzal buyurduğu ayetle kalblere "Sebat" vereceğini vaad etti.) | Ramuz el e-hadis, 137. sayfa, 2. hadis |
9028 | Ben de beşerim, dine ait bir şey söylersem en'>onunla amel edin. Dünyaya ait söylediklerime mutlaka itaat etmeniz şart değildir. Tahminlerimde yanılabilirim. Ben de beşerim. | Ramuz el e-hadis, 137. sayfa, 5. hadis |
9034 | Cebrail (a.s.)'ı kendi suretile iki yerde gördüm. Büyüklüğü yer ile gök arasını dolduruyordu. (Hz. Aişe buyuruyor: "Ben Resulallah'a 'Velekad raâhu nezleten uhrâ', Velekad reahu bil ufukil mubin.' Ayetlerini sordum." en'>onu hatırla" buyurdu ve yukarıdaki hadis varid oldu.) | Ramuz el e-hadis, 137. sayfa, 11. hadis |
9040 | İmam (kumandan) kalkandır. en'>onun arkasında çarpışılır ve en'>onunla korunulur. Eğer o takva ile emrederse ve kendisi adil olursa ona ecir var. Bunun gayrisini emrederse ona vebal vardır. | Ramuz el e-hadis, 138. sayfa, 6. hadis |
9041 | Sizden evvelkileri helak eden günah şu idi ki, onlar, mevki sahibi birisi hırsızlık yaptığı zaman ceza vermezler, zayıf birisi hırsızlık yaptığında ona had ikame ederlerdi. Allah'a yemin ederim ki: Muhammed (s.a.v)'ın kızı Fatıma hırsızlık yapacak olsaydı elbette en'>onun elini de keserdim. (Hırsızlık yapan bir kadın için ashabın Usame İbni Zey'i ricacı göndermeleri üzerine varid olmuştur.) | Ramuz el e-hadis, 138. sayfa, 7. hadis |
9053 | Beş vakit namazın misali, kapısının önünden akan sudan günde beş defa yıkanan adamın hali gibidir ki, onda kirden bir şey kalmaz. | Ramuz el e-hadis, 139. sayfa, 4. hadis |