No | Hadis Metni | Kaynak |
13681 | Bir şeye nazar isabet etmesinden korktuklarında: "Allahım Onu Ona mubarek et ve Onu zarardan koru" diye dua ederlerdi. | Ramuz el e-hadis, 530. sayfa, 6. hadis |
13702 | Mescide girdiği zaman şöyle dua ederlerdi: "Taşlanmış şeytandan büyük Allah'a ve Onun Zatı kerimine, O'nun ezeli saltanatına sığınırım." Resulu Ekrem şöyle buyururdu; İnsan oğlu böyle dediğinde şeytan da şöyle der: "Günün kalan kısmında da bu kimse benden korundu." | Ramuz el e-hadis, 532. sayfa, 1. hadis |
13716 | Bir kimseye dua ettiği zaman duanın bereketi, o şahsa, Onun çocuğuna ve çocuğunun çocuğuna erişirdi. | Ramuz el e-hadis, 533. sayfa, 3. hadis |
13721 | Bir kimseyi hatırlayıp Ona dua ettiklerinde önce kendilerinden başlarlardı. | Ramuz el e-hadis, 533. sayfa, 8. hadis |
13730 | Hilali gördüğünde şöyle dua ederlerdi: "Allahım Onu bizim için emniyet, iman, selamet, islam ve bir de Senin sevip razı olduğun şeye muvaffakiyetimiz için vesile kıl. Bizim de, senin de ey hilal, Rabbimiz Allah'tır." | Ramuz el e-hadis, 534. sayfa, 1. hadis |
13737 | Evlenen bir kimseyi tebrik ettiğinde Ona şöyle dua ederlerdi: "Allah bunu senin için mübarek kılsın ve hayırlı etsin, her ikinizi hayırda birleştirsin." | Ramuz el e-hadis, 534. sayfa, 8. hadis |
13741 | Sofrası kaldırıldığı zaman şöyle derlerdi: "Elhamdülillahi hamden kesîran, tayyiben, mübâreken fîh, Elhamdülillahillezi kefânâ ve âvânâ gayru mekfiyyin velâ mekfûrin velâ müveddain velâ müstağnâ anhü Rabbina." (Mübarek, halis ve pek çok hamd ile Allaha hamd ederiz. Hamd olsun o Allah'a ki, bize kafi geldi. Bizi barındırdı. Rabbimiz hiç bir şeye muhtaç değildir. Nimetine nankörlük edilmez, nimeti terk olunmaz ve Onun nimetinden müstağni kalınmaz.) | Ramuz el e-hadis, 534. sayfa, 12. hadis |
13762 | Bir kaptan bir şey içtiklerinde üç defa alırlardı. Her bir nefeste "Bismillah" derlerdi, sOnunda da şükrederlerdi. | Ramuz el e-hadis, 536. sayfa, 4. hadis |
13793 | Bir şeyi üç defa söylerse, bir daha Ona dönmezlerdi. | Ramuz el e-hadis, 538. sayfa, 6. hadis |
13809 | Gaza, umre veya hacdan geldiklerinde, yüksek bir yerde üç defa tekbir alırlar ve sOnra, "Lâ ilâhe illallahu vahdehû lâ şerike leh, lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr" derler ve şu mealdeki duayı okurlardı. "Biz vazifeden dönüyoruz, Allah'a tövbe ediyoruz. Rabbımıza ibadet edip secde ediyor ve Ona hamd ediyoruz. Allah vaadinde sadıktır. Kuluna yardım edip fırkaları hezimete uğratmıştır." | Ramuz el e-hadis, 539. sayfa, 6. hadis |