No | Hadis Metni | Kaynak |
9018 | Siz memleketinizin kıtlığından (Kıtlık, pahalılık, şiddet) şikayetçi olursunuz. Yağmurdan (azlığından) şikayetçi olursunuz. Halbuki Aziz ve Celil olan Allah, size duayı emretmiş, Ve şu duaya icabet etmeyi de size vaad etmiştir. "Bütün Hamdler, Rahman, Rahim ve Alemlerin Rabbi olan Allaha mahsustur. O ceza gününün sahibidir. Ondan başka gerçek Mabud yoktur. O murad ettiğini yapar. Ey Allahım! Sen Allahsın, Senden başka İlah yoktur. Ancak sensin zengin. Biz ise fıkarayız. Bize yağmur indir. Bize indirdiğini bizim için kuvvet yap. Ulaştırıcı yap, bir vakte kadar." | Ramuz el e-hadis, 136. sayfa, 4. hadis |
9219 | kitab-ı evvelde (Levhi mahfuzda) Allah Teala'nın yazdığı ilk söz şudur: "Muhakkak ki Ben Allahım. Benden başka ilah yoktur. Rahmetim, gazabımı geçmiştir. kim ki, Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in (s.a.v) O'nun kulu ve Resulü olduğuna şehaded ederse, ona Cennet vardır." | Ramuz el e-hadis, 160. sayfa, 2. hadis |
9239 | Sizin ikinizin melekler arasındaki benzeriniz ile, Peygamberler arasındaki benzerinizi size haber vereyim mi? Ey Ebubekir! Senin melekler arasındaki benzerin Mikail (a.s) misali gibidir. ki o rahmetle iner. Senin Peygamberler arasındaki benzerin, İbrahim (a.s) misali gibidir. Kavmi onu yalanladığı ve ona yaptıklarını yaptıkları zaman, o buyurdu ki: "kim bana tabi olursa o Bendendir. kim ki bana isyan etti ise (Ey Allahım) Sen gafurur rahimsin." Ey Ömer! Senin melekler arasındaki benzeri ise Cibril (a.s.) misali gibidir ki, O, Allah'ın düşmanlarına şiddet, nikmet ve azaba iner. Peygamberler arasındaki benzerin ise Nuh (a.s) misali gibidir. ki o, "Ey Rabbim, yer yüzünde hiç bir kafir bırakma" dedi. | Ramuz el e-hadis, 162. sayfa, 8. hadis |
9274 | Sana bir dua öğreteyim mi ki, öyle dua ettiğinde üzerine dağ gibi borcun da olsa, Allah sana onu ödettirir. Ey Muaz! De ki: "Allahümme mâlikel mülki tü'til mülke men teşâ-ü ve tenzi'ul mülke minmen teşâü ve tu'izzu men teşâü ve tüzillü men teşâ-ü biyedikel hayr. İnneke ala külli şey'in kadir. Rahmâned dünya vel ahireti. Tü'tihâ menteşâ-ü ve temne'uhâ menteşâ-ü, irhamnî rahmeten tağninî bihâ an rahmetin min sivâk." (Ey mülkün sahibi olan Allahım. Sen mülkü dilediğine verirsin. Sen mülkü dilediğinin elinden çeker alırsın. Sen dilediğini aziz edersin. Dilediğini ise zelil edersin. Hayır yalnız senin elindedir. Şüphesiz Sen her şeye kadirsin. Dünya ve ahiretin Rahmanı olan Allahım! Sen onları dilediğine verirsin, dilediğinden men edersin. Bana öyle bir rahmet ihsan eyle ki, o Rahmetin, beni Senden başkasının merhametinden müstağni kılsın) | Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 4. hadis |
9277 | Sana bir dua öğreteyim mi ki, her sabah namazını kıldığında onu üç defa okursan Allah azze ve Celle barası, cüzzamı, felci ve dünyada körlüğü senden uzak tutar. De ki: Allahümmehdinî min indik, ve efid aleyye min fadlik ve esbiğ aleyye min rahmetik ve enzil aleyye min berekâtik." (Allahım, kendi katından bana hidayet ver. Fazlı keremini üzerime akıt. Rahmetinden bana ihsan et. Ve bereketinden üzerime indir.) | Ramuz el e-hadis, 167. sayfa, 7. hadis |
9278 | Cebrail (a.s)'ın bana öğrettiği bir şeyi sana öğreteyim mi? Senin, cimri ve muhteris bir kimseye veya zalim bir sultana veya kötülüğünden korktuğun bir alacaklıya, bir ihtiyacın olduğu zaman şöyle de: "Allahümme entel azizül kebir ve ene abdükez zaîfüz zelil. La havle vela kuvvete illa bike, Allahümme sahhirli fulanen kema sahharte firavne li Musa ve leyyinlî kalbehû kema leyyentel hadide li Davude. Feinnehu la yentiku illa biiznike ve nasiyetehu fi kabzatike ve kalbuhu fi yedike celle senâü vechike Ya Erhamerrahimin." (Allahım, sen galib ve her şeyden yücesin. Ben ise zaif ve hakir bir kulunum. Her türlü güç ve kuvvet ancak Sendendir. Allahım, firavunu Musa (a.s)'ın emrine ram ettiğin gibi filan kimseyi de bana ram eyle. Davud (a.s) a demiri nasıl yumuşattı isen, onun kalbini de benim için yumuşak et. Zira o, ancak senin izninle konuşabilir. Onun alnı Senin kudret elindedir. Ve kalbi de Senin elindedir. Senin zatının azameti ne yücedir. Ey merhametlilerin en merhametlisi olan Allahım) | Ramuz el e-hadis, 168. sayfa, 1. hadis |
9437 | Allah'dan korkun, ashabım hakkında Allah'dan korkun. kim ki onlara buğz ederse Bana buğz etmiş demektir. kim de onları severse, Bana olan muhabbetinden sever. "Ey Allahım! Onları seveni sev. Ve onlara buğz edene buğz et." | Ramuz el e-hadis, 185. sayfa, 5. hadis |
9442 | "Ey Allahım! Ey insanların Rabbi! Sıkıntıların gidericisi, şifa ver. Sen Şafisin, Senden başka şafi yoktur. Şifa ver. Öyle bir şifa ki, hiç bir hastalık bırakmasın. (Hastaya okunacak duadır) | Ramuz el e-hadis, 185. sayfa, 10. hadis |
9849 | Esselamü aleyküm ey mü'minler kavminin yurdu. Biz ve siz yarın bize vaad edilene kavuşacağız. Ey Allahım! Ehli Baki'ye mağfiret et. | Ramuz el e-hadis, 214. sayfa, 14. hadis |
10417 | (Cuma günü) mescidin kapısına melaike oturur. Ve imam minbere çıkıncaya kadar gelen cemaati yazarlar. İmam minbere çıkınca sahifeler kapatılır. Kalemler kaldırılır ve melekler cemaat için şöyle söylerler: "Allahım, eğer hasta ise ona şifa ver. Eğer sapıtmışsa ona hidayet ver. Eğer fakirse onu zengin kıl." | Ramuz el e-hadis, 256. sayfa, 11. hadis |