No | Hadis Metni | Kaynak |
13484 | Rab tebareke ve teala buyurur: "kimi Kur'an ve Benim zikrim, Benden istemekten meşgul ederse, ona, isteyenlere verdiğimin en efdalini veririm." Allah'ın kelamının sair kelamlara fazileti, Allah'ın bütün mahlukatına üstünlüğü gibidir. | Ramuz el e-hadis, 516. sayfa, 5. hadis |
13488 | Rabbimiz şöyle buyurur: "Ey Adem oğlu, Benim ibadetim için kalbini fariğ eyle ki, kalbini zenginlikle, elini rızıkla doldurayım. Ey Adem oğlu, Benden uzaklaşırsan kalbini ihtiyaçla, elini de işle doldururum. | Ramuz el e-hadis, 517. sayfa, 1. hadis |
13503 | Allah Teala hafaza melekleri olan kiramen katibine şöyle emreder: "Kuluma, ızdıRab halinde bir şey yazmayın." | Ramuz el e-hadis, 518. sayfa, 9. hadis |
13614 | Kendisine bir gam veya sıkıntı isabet ettiğinde: "Kulların yardımından Allah'ın yardımı bana kafidir. Yaratılmışların yardımından ise Halik'in yardımı bana yeter. Rızıklananlardan ise rızık vericinin yardımı bana yeter. Bütün işlerimde, bana yeten Rabbım kafidir bana. Allah bana yeter, O ne güzel vekildir. Allah bana yeter, Ondan başka ilah yoktur, Ben ancak O'na tevekkül ettim. Ve O büyük Arşın Rabbidir" diye buyururlardı. | Ramuz el e-hadis, 526. sayfa, 2. hadis |
13699 | Büyük hacet için çıktıklarında: "Ya Rabbi, her türlü kir ve murdarlıktan ve kovulmuş şeytanlıktan Sana sığınırım" derlerdi. | Ramuz el e-hadis, 531. sayfa, 11. hadis |
13723 | Hilali gördüklerinde, "YaRabbi bunu hayır ve bereket ayı kıl" ve aya karşı üç kere "Seni halk eden Allah'a iman ettim" derlerdi. Sonra da şöyle buyururlardı: Hamd olsun o Allah'a ki, şu ayı alıp bu ayı getirdi." | Ramuz el e-hadis, 533. sayfa, 10. hadis |
13730 | Hilali gördüğünde şöyle dua ederlerdi: "Allahım onu bizim için emniyet, iman, selamet, islam ve bir de Senin sevip razı olduğun şeye muvaffakiyetimiz için vesile kıl. Bizim de, senin de ey hilal, Rabbimiz Allah'tır." | Ramuz el e-hadis, 534. sayfa, 1. hadis |
13735 | Bir şeyden çekindiğinde şöyle derlerdi: "Allah, Allahu Rabbî lâ şerîke leh." (Allah, Allah Rabbımdır, O'nun ortağı yoktur.) | Ramuz el e-hadis, 534. sayfa, 6. hadis |
13741 | Sofrası kaldırıldığı zaman şöyle derlerdi: "Elhamdülillahi hamden kesîran, tayyiben, mübâreken fîh, Elhamdülillahillezi kefânâ ve âvânâ gayru mekfiyyin velâ mekfûrin velâ müveddain velâ müstağnâ anhü Rabbina." (Mübarek, halis ve pek çok hamd ile Allaha hamd ederiz. Hamd olsun o Allah'a ki, bize kafi geldi. Bizi barındırdı. Rabbimiz hiç bir şeye muhtaç değildir. Nimetine nankörlük edilmez, nimeti terk olunmaz ve onun nimetinden müstağni kalınmaz.) | Ramuz el e-hadis, 534. sayfa, 12. hadis |
13742 | Rükua vardıklarında belini öyle düz tutarlardı ki, üzerine su dökülse duRabilirdi. | Ramuz el e-hadis, 534. sayfa, 13. hadis |