Arama Sonuçları ona Cennet

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/2326-ona-Cennet/70

NoHadis MetniKaynak
12655 Bir kimse bir müslüman kardeşinin hacetinde yürürse, ayrıldığı yerden dönünceye kadar Allah ona attığı her adımda yetmiş sevap yazar ve ondan yetmiş günah silinir. Eğer o iş onun aracılığı ile görülürse annesinden doğduğu gibi günahlarından çıkar. O sırada ölürse hesapsız Cennete girer.Ramuz el e-hadis, 444. sayfa, 13. hadis
12688 Kim Benim için bir şeyi kabul ediyorsa Ben de ona Cenneti kabul edeyim. Kimseden bir şey istemesin.Ramuz el e-hadis, 447. sayfa, 6. hadis
12738 Adem (a.s.) Cennetten Hind diyarına indi ve yalnızlık duydu. Cebrail (a.s.) indi, ona ezan okudu. "Allahuekber, Allahu ekber. Eşhedü enla ilahe illallah. (2 kere) Eşhedü enne Muhammeden Resulallah (2 kere)". Adem (a.s.) dedi ki: "Muhammed (s.a.s.) kim?" Cebrail (a.s.) cevap verdi: "Oğullarından gelen en son Peygamber."Ramuz el e-hadis, 451. sayfa, 6. hadis
12860 Emanete riayeti olmıyanın imanı ve ahdi olmıyanın da dini yoktur. Muhammed (s.a.v) in nefsi kudret elinde olan Zata yemin ederim ki, kulun dili dürüst olmadıkça dini dürüst olmaz. Kalbi dürüst olmadıkça dili dürüst olmaz. Komşusu "beraika"sından emin olmıyan Cennete giremez. Denildi ki: "Ya Rasulallah beraika nedir?" Buyurdu ki eziyeti ve zulmüdür. Hangi adam ki haramdan mal kazanır da ondan infak ederse ona sevap verilmez. Eğer sadaka verirse kabul olmaz. Elinde kalan da Cehennem bakımından gidişini artırır. Zira habisi habis örtmez. Lakin habisi temiz ve helal olan şey temizler.Ramuz el e-hadis, 463. sayfa, 4. hadis
12973 Cehenneme (cehennemlikler) atılmaya devam ettikçe o şöyle der; "Daha var mı?" İzzet sahibi Rab ayağını ona koyuncaya (tecelli edinceye) kadar. O zaman bir kısmı küçülür de, "İzzet ve keremin hakkı için pes pes" der. Cennette ise fazla yer bulunmaya devam eder. Hatta öyleki, Allah başka mahlukat yaratır da Cennetin fazla yerlerine onları iskan eder.Ramuz el e-hadis, 471. sayfa, 11. hadis
13127 Dört şey bir mü'minde toplanırsa, Allah ona bu sebeble Cenneti vacib kılar; Dilde doğruluk, malda cömertlik, kalbde muhabbet, gizli ve aşikarede hayırhahlık.Ramuz el e-hadis, 483. sayfa, 12. hadis
13343 Adam keşke doğduğu yerin dışında, garib olarak ölseydi. Zira bir adam garib ölürse, o öldüğü yerle memleketi arasındaki mesafe Cennette ölçülür. (Kendine ona göre yer verilir.)Ramuz el e-hadis, 502. sayfa, 8. hadis
13489 Allah (z.c.hz.) buyurur: "Ben namazı, azametim için tevazu eden, halkıma kibir etmeyen, gününü zikir ile geçiren, günahına mu'sır olmayıp istiğfarla yatan, aç doyuran, garibi koruyan, küçüğe merhamet eden, büyüğe saygı gösteren kimseden kabul ederim. İşte o Benden isterse Ben ona veririm. Bana dua ederse kabul ederim. Bana tazarru ederse ona merhamet ederim. Benim nazarımda onun misali, Cennetlerde firdevs misalidir ki, meyvaları bozulmaz ve hali değişmez."Ramuz el e-hadis, 517. sayfa, 2. hadis
14222

Cennetle müjdelenen on sahâbîden biri olan Ebû İshâk Sa`d İbni Ebû Vakkâs radıyallahu anh şöyle dedi:

Vedâ Haccı yılında (Mekke’de) yakalandığım şiddetli bir hastalık dolayısıyla Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ziyâretime geldi. ona:

Yâ Resûlallah! Gördüğün gibi çok rahatsızım. Ben zengin bir adamım. Birkızımdan başka mirasçım da yok. Malımın üçte ikisini sadaka olarak dağıtayım mı? diye sordum.

Hz. Peygamber:

“Hayır”, dedi. Yarısını dağıtayım mı? dedim. Yine: “Hayır”, dedi. Ya üçte birine ne buyurursun, yâ Resûlallah? diye sordum. “Üçte birini dağıt! Hatta o bile çok. Mirasçılarını zengin bırakman, onları muhtaç bırakıp da halka avuç açtırmaktan hayırlıdır. Allah rızâsını düşünerek yaptığın harcamalara, hatta yemek yerken eşinin ağzına verdiğin lokmalara varıncaya kadar hepsinin mükâfatını alacaksın” buyurdu.

Sa`d İbni Ebû Vakkâs sözüne devamla dedi ki:

Yâ Resûlallah! Arkadaşlarım gidipte ben kalacak mıyım? (burada ölecekmiyim?) diye sordum. “Hayır, sen burada kalmayacaksın. Allah rızâsı için güzel işler yaparak yükseleceksin. Allah’tan öyle umuyorum ki, daha nice yıllar yaşayarak kimi insanlar (mü’minler) senden fayda, kimileri de (kâfirler) zarar görecektir.

Allahım! Ashâbımın (Mekke’den Medine’ye) hicretini tamamla! Onları geri döndürüp hicretlerini yarım bırakma! Acınacak durumda olan Sa`d İbni Havle’dir” buyurdu.

Bu sözleriyle Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Sa`d İbni Havle’nin Mekke’de ölmesine üzüldüğünü ifade etti.

Buhârî, Cenâiz 36, Vesâyâ 2, Nefekât 1, Merdâ 16, Daavât 43, Ferâiz 6 ; Müslim, Vasıyyet 5. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Ferâiz 3; Tirmizî, Vesâyâ 1; Nesâî, Vesâyâ 3; İbni Mâce, Vesâyâ 5
14479

Cennetle müjdelenen on sahâbîden biri olan
Ebû İshâk Sa’d b. Vakkâs (ra) anlatıyor:
Veda Haccı senesinde Resûlullah, ağır hastalığım sebebiyle beni ziyarete
geldi. Ben:
–Yâ Resûlallah, hastalığımın ne kadar ilerlediğini görüyorsun. Ben zengin
biriyim ve bir kızımdan başka da mirasçım yok. Malımın üçte ikisini sadaka
olarak dağıtayım mı, dedim.
–Hayır, öyle yapma, buyurdu.
–Yarısını vasiyet edeyim, dedim. Peygamber yine:
–Hayır, dedi.
–Yâ Resûlallah, malımın üçte birini vasiyet edeyim mi, dedim.
–Evet, üçte biri yeterlidir, hatta üçte biri bile çoktur; zira mirasçılarını zengin
olarak bırakman, onları halka el açacak bir hâlde fakir bırakmandan daha
hayırlıdır. Allah rızasını gözeterek eşinin ağzına koyduğun lokmaya varıncaya
kadar, onlar için yaptığın her türlü harcamadan dolayı sevap kazanırsın,
buyurdu. Bunun üzerine:
–Yâ Resûlallah, ashâb seninle Medine’ye dönerken ben Mekke’de kalacak
mıyım, diye sordum. Resûl-i Ekrem:
–Mekke’de kalmayacaksın, daha yaşayacak ve Allah rızası için iyi şeyler
yapmaya muvaffak olacak ve yükseleceksin. Allah’ın seni uzun ömürlü
kılmasını dilerim. (Senin fetihlerinle) Müslümanlar fayda görsün ve inkârcılar
zarara uğrasın. Yâ Rabbi, ashâbımın hicretlerini tamamla ve onları geriye
çevirme. Asıl zavallı olan Sa’d b. Havle’dir, buyurdu.
Mekke’de öldüğü için Resûlullah ona hep acırdı.
(

B1295 Buhârî, Cenâiz, 36; M4209 Müslim, Vasiyye, 5