Arama Sonuçları Kim av

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/24917-Kim-av/20

NoHadis MetniKaynak
8357 Havf ile reca yemin etmişler ki: "Kimde yerleşirlerse o adam Cehennem kokusu koklamayacak ve Kimden ayrılırlarsa o adam Cennet kokusu koklamayacaktır."Ramuz el e-hadis, 79. sayfa, 9. hadis
8375 Cuma günü bana çok salâtü selâm getirin. Kim salâvat getirirse onu bana arz ederler.Ramuz el e-hadis, 80. sayfa, 12. hadis
8483 Allah (z.c.hz.) buyurdu ki: "Bir Kimse Benim yolumda, Benim rızam için gazaya çıkarsa ve imanı da varsa, bu adam Benim zimmetimdedir. Ya onu orduda öldürür, Cennete yollar veyahutta sağ olarak, ecir ve ganimetle evine kavuştururum."Ramuz el e-hadis, 88. sayfa, 9. hadis
8549 Allah (z.c.hz.) bir kavmin içindeki bir Kimseyi, diğerlerini mağfiret ettiği halde, mağfiret etmemekten haya eder.Ramuz el e-hadis, 93. sayfa, 8. hadis
8639 Tam manasıyla kavi o Kimsedir ki, öfkesinde kendine malik olur.Ramuz el e-hadis, 101. sayfa, 1. hadis
8694 Fitne gelir savrulur. Heva ve sabrı da beraber getirir. Kim hevaya tabi olursa onun fitnesi siyah (kara) olur. Kim de sabra tabi olursa, onun fitnesi ak (nur) olur.Ramuz el e-hadis, 105. sayfa, 9. hadis
8707 Hiç şüphe yok ki, Kerim oğlu, Kerim oğlu, Kerim oğlu Kerim, İbrahim (a.s.) oğlu, İshak (a.s.) Yakup (a.s.) oğlu, Yusuf (a.s.) dır. Eğer Ben onun kadar hapiste olsaydım, son davete icabet ederdim. Rahmet Lut (a.s.) üzerine olsun ki, "Kuvvetli bir duvar (sığınak) bulsaydım ona sığınırdım" dedi. Ondan sonra Allah, Nebilerini bu hale düşürmedi, kavimlerine hâKim gönderdi.Ramuz el e-hadis, 106. sayfa, 3. hadis
8813 İnsanların tecavüz ve tekebbür cihetinden en şiddetlisi şu Kimsedir ki, (Hakkı kabul etmemekte direniş sahibidir.) bi gayri hakkın adamı döver ve adam öldürür, velinimetini bırakıp başkası ile ülfet eder. Kim ki bunları yaparsa o adam, Allah ve Peygamberine küfretmiş olur. Onun ne farz ne de nafile ibadetleri makbuldur.Ramuz el e-hadis, 114. sayfa, 6. hadis
8856 Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, Kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz."Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis
8929 Âli Davud'a nazil olan hikmette ibret vardır. Akıllı olan insan şu dört vakitten başka şeyle nefsini meşgul etmemelidir: Rabbine dua (ve ibadet) edeceği vakit, Nefsini muhasebe edeceği vakit, Kendisi hakkında, kardeşlerini nasihat etmesine ve ayıblarını kendisine haber vermelerine kafi gelecek bir vakit. Kendi nefsinin helal ve temiz ihtiyaçlarına ayıracağı bir vakit. Bu vakitte diğer zamanlar içinde bir yardım vardır ve kalbin istirahatı kafi miktarda varlık iledir. Sonra da akıllı Kimse için, diline sahip olması, zamanını bilmesi, işine yönelmesi ve en sağlam dostuna karşı bile ihtiyatlı olması icap eder.Ramuz el e-hadis, 127. sayfa, 5. hadis