Arama Sonuçları Üzerinde namaz

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/26092-Uzerinde-namaz/10

NoHadis MetniKaynak
10953 Mescid'i Havf'de (minada) yetmiş Peygamber namaz kıldı. Onlardan birisi Musa (a.s.) dır ki, sanki Ben onu, üzerinde katvânî iki aba olduğu halde, Şemua kabilesinin ağzına liften yular vurulmuş develerinden bir deve üzerinde, ihramlı olarak ve iki saç örgüsü ile görüyor gibiyim.Ramuz el e-hadis, 307. sayfa, 12. hadis
11474 Köle için efendisinin üzerinde üç hak vardır: namazını acele ettirmez. Yemeğinden kaldırmaz. Sat derse satmamazlık etmez.Ramuz el e-hadis, 351. sayfa, 7. hadis
12113 Bir kimsenin satın aldığı on dirhemlik elbisede bir dirhemi haram olsa, o elbise onun üzerinde bulundukça Allah onun namazını kabul etmez. (Yani hayrını görmez)Ramuz el e-hadis, 404. sayfa, 2. hadis
12225 Kim sarhoşluk sebebiyle namazı terkederse dünya ve üzerindekiler kendisininken sonra kaybetmiş gibi olur. Kim sarhoşluk sebebiyle dört defa namazı terk ederse, ona "Habel" çamurundan içirmesi Allah üzerine hak olur. Denildi ki: "Habel çamuru nedir?" Buyurdu ki: "Ehli Cehennemin pis akıntılarıdır."Ramuz el e-hadis, 412. sayfa, 7. hadis
13459 Nâ hak yere öldürülen adam, kıyamette yol üzerinde oturtulur ve katili geçerken onu yakalar ve der ki: "Yarabbi bu adam benim oruç ve namazımı kesti." Sonra katil de, ona emir veren de azab olunur.Ramuz el e-hadis, 513. sayfa, 8. hadis
14093 Hurma lifinden yapılmış seccade üzerinde namaz kılarlardı.Ramuz el e-hadis, 556. sayfa, 5. hadis
14094 Hayvan üzerinde (nafile) namaz kılarlar ve onun gittiği tarafa doğru namaza devam ederlerdi. Fakat farzlar için yere iner ve kıbleye istikbal ederlerdi.Ramuz el e-hadis, 556. sayfa, 6. hadis
14099 Hasır üzerinde ve debağlanmış post üzerinde namaz kılarlardı.Ramuz el e-hadis, 556. sayfa, 11. hadis
14101 Hasır üzerinde namaz kılarlardı.Ramuz el e-hadis, 556. sayfa, 13. hadis
14366

Ebû Cühayfe Vehb İbni Abdullah radıyallahu anh şöyle dedi:

Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, Selmân ile Ebü’d-Derdâ’yı kardeş yapmıştı. Bu sebeple Selmân, Ebü’d-Derdâ’yı ziyaret ederdi. Bir ziyaret esnasında onun hanımı Ümmü’d-Derdâ’yı oldukça eskimiş elbiseler içinde gördü. Ona:

Bu halin ne? diye sorunca, kadın: Kardeşin Ebü’d-Derdâ dünya malı ve zevklerine önem vermez, dedi. O esnada Ebü’d-Derdâ eve geldi ve hazırlattığı yemeği Selmân’a ikram edip: Buyurun, yemeğinizi yiyin, ben oruçluyum, dedi. Selmân: Sen yemedikçe ben de yemem, diye karşılık verdi. Bunun üzerine Ebü’dDerdâ sofraya oturup yemek yedi. Gece olunca Ebü’d-Derdâ teheccüd namazı kılmaya hazırlandı. Selmân ona: Uyu dedi. Ebü’d-Derdâ uyudu, bir müddet sonra tekrar kalkmaya davrandı.Selmân yine: Uyu, diyerek onu kaldırmadı. Gecenin sonlarına doğru Selmân: Şimdi kalk, dedi ve her ikisi birlikte namaz kıldılar. Sonra Selmân, Ebü’dDerdâ’ya şöyle dedi: Senin üzerinde Rabbinin hakkı vardır, nefsinin hakkı vardır, ailenin hakkıvardır. Hak sahiplerinin her birine haklarını ver.

Sonra Ebü’d-Derdâ, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’ e gidip olup biteni anlattı. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem:

– “Selmân doğru söylemiş” buyurdu

Buhârî, Savm 51, Edeb 86.