No | Hadis Metni | Kaynak |
12797 | Nefsim yed-i kudretinde Olana kasem ederim ki; dünya gitmez. Ta ki bir adam bir kabre uğrar da onun üzerinde yuvarlanarak "Keşki şu kabir sahibinin yerinde ben olsaydım." Demedikçe. Sanki din onun başının belası gibi olur. | Ramuz el e-hadis, 457. sayfa, 2. hadis |
12800 | Nefsim yed-i kudretinde Olana yemin ederim ki, Cennetin "Kürsüü merfua"sının irtifaı yer ile gök arası gibidir. Yer ile gök arası da beşyüz senelik yoldur.(Cennetteki 100 dereceden biri) | Ramuz el e-hadis, 457. sayfa, 5. hadis |
12806 | Nefsim yed-i kudretinde olana yemin ederim Ehli Cennetten bir adama, yüz insan kudreti verilecek: Yemek, içmek ve kadınlarla münasebet hussunda. Denildi ki; "Yiyen içenin def'i hacet ihtiyacı olur." Buyurdu ki, onlardan birinin ihtiyacı mis gibi kokan ter olur, ve cildinden atılır ve görülür ki karınları boşalmış. | Ramuz el e-hadis, 457. sayfa, 11. hadis |
12810 | Muhammed (s.a.v)in nefsi yed-i kudretinde Olana kasem ederim ki, kıyamet gününde bir kul gelir dağlar gibi sevabları olur ve zanneder ki bunlar sebebile Cennete gidecek. Fakat zulme uğrattığı kimselerin meydana çıkması o derece devam eder ki, bunlar erir ve hiç hasenesi kalmaz ve hatta kendisine dağlar gibi günah yüklenir de bu sebeble Cehenneme sevki emrolunur. (Meğer tevbe, meğer iltica) | Ramuz el e-hadis, 458. sayfa, 4. hadis |
12811 | Nefsim yed-i kudretinde Olana kasem ederim ki, bu iş (müslümanlık) başladığı gibi avdet eder ve her iman Medineye toplanır. Hatte bütün iman Medine de oluncaya kadar. | Ramuz el e-hadis, 458. sayfa, 5. hadis |
12814 | Nefsim yed-i kudretinde Olana kasem ederim ki, onu hepside yazmaya haris on melek yazmak istediler. Fakat nasıl yazacaklarını bilemediler. Nihayet İzzet Sahibine ref oldular. O da buyurduki: "Onu kulumun dediği gibi Elhamdülillahi hamden kesiran tayyiben mübareken fiyh, kema yuhibbu Rabbüna ve yuhmede ve yenbaği leh yazın." | Ramuz el e-hadis, 458. sayfa, 8. hadis |
12830 | Mü'mine üçyüz almış melek verilmiştir. Bunlar, kendisinin gücü yetmediği belaları, zararları def ederler. Bunlardan dokuzu göze aittir ki, ondan, yaz gününde sizin bal tabağından sinekleri kovaladığınız gibi, zararları def ederler. Eğer onlar zahir olsalardı derelerde, bayırlarda, ellerini uzatmış ağızlarını açmış vaziyette görürdünüz onları. Eğer kul bir lahza kendi haline bırakılsaydı, şeytanlar onu çarpar yok ederlerdi. | Ramuz el e-hadis, 460. sayfa, 5. hadis |
12832 | Rüknü Yemaniye yetmiş melek memur edilmiştir. Kim "Allahümme innî es'elüke affe vel afiyete fid dünya vel ahireti, Rabbena âtina fid dünya haseneten ve fil ahireti haseneten vekına azaben nâr." Derse onlar "amin" derler. Kim Haceri Esvede elini sürerse, Rahmanın eline elini sürmüş gibi olur. | Ramuz el e-hadis, 460. sayfa, 7. hadis |
12855 | Ümmetimden şu üç hasletten fazlasından korkmam:Malları çoğalır, birbirlerini çekemezler vuruşurlar. Kitab ilmini öğrenirler te'vile kalkarlar. Halbuki te'vilini Allah'dan başkası bilmez. (Aldıkları gibi amel etmeleri lazım) İlim sahiplerini görürler de, onlardan istifade etmezler ve onlara ehemmiyet vermezler. | Ramuz el e-hadis, 462. sayfa, 8. hadis |
12861 | Emaneti olmıyanın imanı, tahareti olmayanın namazı ve namazı olmayanın da dini yoktur. Namazın dindeki yeri, başın gövdedeki yeri gibidir. | Ramuz el e-hadis, 463. sayfa, 5. hadis |