| No | Hadis Metni | Kaynak |
|---|
| 8996 | Bu Kur'an, hoşlanmıyan için gayet zordur. Ona ısınana ise gayet kolay gelir. Hadisime gelince, hoşlanmıyan için gayet zor, tâbi olan içinse gayet kolaydır. Bir en'>kimse benim hadisimi dinler, hemen hıfz eder ve tatbik ederse mahşerde Kur'anla haşrolur. Hadisime ehemmiyet vermiyen ise Kur'anı hor görmüş olur. en'>kim de Kur'anı hor görürse dünya ve ahirette hüsrana düşer. | Ramuz el e-hadis, 133. sayfa, 7. hadis |
| 8997 | Bu ümmet rahmete mazhar olmuştur. Bunların azabı dünyada ve birbirlerindendir. Kıyamet günü müslümanlardan her biri için müşriklerden bir en'>kimse ayrılır ve şöyle denir: "İşte bu senin Cehennemden fidyendir." | Ramuz el e-hadis, 133. sayfa, 8. hadis |
| 9000 | Bu kalbler, kendisine suyun değdiği zaman demirin paslanması gibi, paslanırlar. Denildi en'>ki: "Ya Resulallah onların cilası nedir?" Buyurdu: Ölümü çok hatırlamak ve Kur'an okumak. | Ramuz el e-hadis, 134. sayfa, 1. hadis |
| 9001 | Ye'cüc ve Me'cüc Adem (a.s.)'ın sulbündendir. Şayet onlar insanlar üzerine gönderilirse insanların yaşayışlarını ifsad ederler. Onlardan hiç en'>kimse geride bin veya daha fazla zürriyet bırakmadıkça ölmez. O Ye'cüc ve Mec'cücün arkasından üç ümmet daha olacaktır. Te'fil, Te'ris ve Mensek. | Ramuz el e-hadis, 134. sayfa, 2. hadis |
| 9002 | Zekeriya (a.s.)'ın oğlu Yahya (a.s.) Allah'tan niyaz etti ve dedi en'>ki: "Ya Rabbi, beni insanların diline dolama." Allah Teala ona vahyetti en'>ki: "Ya Yahya, ben onu kendime yapmadım. Onu sana nasıl yapayım? Oku en'>kitabı ezeliyi, orada bulacaksın. Yahudiler dediler en'>ki; Üzeyir Allah'ın oğludur. Nasraniler de Mesih Allah'ın oğludur dediler. Allah'ın eli bağlıdır (veremez) dediler de dediler." Yahya (a.s.) Ya Rabbi beni mağfiret et. Bir daha böyle istekte bulunmam" dedi. | Ramuz el e-hadis, 134. sayfa, 3. hadis |
| 9003 | Riyanın azı da şirktir. en'>kim Allahın bir dostuna düşmanlık ederse, Allah'a harp açmış olur. Muhakkak en'>ki, Allah, Ebrar, Eten'>kiya ve Ahfiyayı sever. Onlar öyle en'>kimselerdir en'>ki: gözden uzak olunca aranmazlar. Hazır bulundukları zaman çağrılmazlar ve tanınmazlar. Bunlar hidayet nurlarıdır. Ve karanlık yerlerden çıkarlar. | Ramuz el e-hadis, 134. sayfa, 4. hadis |
| 9009 | Biz öyle bir Ehli Beytiz en'>ki, Allah Bizlere dünyayı değil, ahireti nasib etti. Benden sonra ehli Beytim, bela şiddet ve tarda maruz kalacaklar. Doğu tarafından siyah bayraklılar gelinceye kadar. Bunlar mal istiyecek, kendilerine mal verilmeyecek. Bunlar döğüşecekler, sonra geri çeen'>kilecekler, istedikleri kendilerine verilecek, fakat kabul etmiyecekler ve onu, ismi ismime, babasının adı, babamın adına uyan, Ehli Beytimden bir en'>kimseye teslim edecekler. O (Mehdi) arza sahib olur. Ve kendisinden önce baskı ve zulümle dolu olan arzı, doğruluk ve adaletle doldurur. Sizden veya sonra gelenlerden birisi ona yetişirse, kar üzerinde sürünerek dahi olsa, gelsin ona katılsın. Muhakkak en'>ki onlar hidayet sancaklarıdır. | Ramuz el e-hadis, 135. sayfa, 3. hadis |
| 9010 | Sen ve cemaatin Cennettedir. Bir kavim gelecektir en'>ki, kendilerine (Rafızı) denecektir. Onlara rastlarsanız öldürün. Zira müşriktirler. | Ramuz el e-hadis, 135. sayfa, 4. hadis |
| 9014 | Siz öyle bir zamanda bulunuyorsunuz en'>ki, fukahası çok, hutebası az, istiyeni az, vereni çok, işte böyle zamanda amel ilimden hayırlıdır. Size öyle bir zaman gelecektir en'>ki, fukahası az, hatibleri çok, istiyeni çok, vereni az. O zamanda ise ilim amelden hayırlıdır. | Ramuz el e-hadis, 135. sayfa, 8. hadis |
| 9015 | Siz bugün öyle bir zamandasınız en'>ki, sizlere emrolunanın onda birini terketseniz helak olursunuz. Ama öyle bir zaman gelecektir en'>ki, emrolunanın onda birini yapanlar kurtulacaklardır. | Ramuz el e-hadis, 136. sayfa, 1. hadis |
