Arama Sonuçları göre yer

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/27940-gore-yer/10

NoHadis MetniKaynak
10652 Allah (z.c.hz.)'leri cinleri üç sınıf üzerine yarattı. Bir sınıf yılanlar, akrepler ve yeryüzü haşeratı gibi, bir sınıf havada rüzgar gibi, bir sınıf da vardır ki, üzerine hesab ve ikab terekküb eder. Allah, insanları da üç sınıf üzerine yaratmıştır: Bir sınıf hayvanlar gibidir. Allah Teala bunlar için şöyle buyurmuştur; "Onların kalbleri vardır, onunla anlamazlar. Gözleri vardır, onlarla göremezler. İşte bunlar hayvanlar gibidir. Belki daha aşağıdır." Bir sınıf, bedenleri beni Adem bedeni gibi, ruhları ise şeytanların ruhudur. Bir sınıf ise, Allah'ın gölgeliklerinden başka gölgenin olmayacağı günde Onun gölgesinde (barınacak halifesi)dir.Ramuz el e-hadis, 278. sayfa, 10. hadis
10977 Kimsenin göremeyeceği yerde kılınan nafile namaz, insanlarca görülen yerdekinin yirmibeş mislidir.Ramuz el e-hadis, 309. sayfa, 7. hadis
11000 Elini, bedeninden ağrı gören yerine koy. Üç defa besmele çek ve yedi defa: "Eûzü billahi ve kudretihi min şerri mâ ecidu ve uhâziru" de.Ramuz el e-hadis, 311. sayfa, 5. hadis
12449 Bir kimse Allah'ın indindekine (rıdvan ve fazilete) göz dikerse, sema onun gölgeliği, yer yüzü de döşeği olur. Onun için dünya işleri kaygı olmaz. Ne ekin ekmek ihtiyacı ve yerine göre ne de yemek ve ağaç dikmek ihtiyacı olur. Halbuki o Allah'a tevekkül ederek meyvaları yer ve onun rızasını taleb eder. Allah da semavatı ve arzı onun rızkı için kefil kılar. Onlar çalışırlar, helalinden rızkını ona getirirler. O da ölünceye kadar hesapsız harcar.Ramuz el e-hadis, 428. sayfa, 14. hadis
13237 Ya Ebu Zer, mescidde senin gözünde en yüksek adama bak. Dedi ki: "Baktım bir de ne göreyim üzerinde kıymetli bir elbise olan bir adam, dedim ki,u." Buyurdu ki, bir de mescidde en aşağı olan adama bak, Dedi ki; "Baktım bir de ne göreyim, üzerinde yırtık elbiseler olan bir adam, dedim ki şu." Buyurdu ki, Nefsim yed-I kudretinde Olana yemin ederim ki; kıyamet gününde Allah indinde şu yamalı adam onun gibi (güzel elbiseli olan) yer dolusu adamdan hayırlıdır.Ramuz el e-hadis, 492. sayfa, 12. hadis
13284 Ya Zübeyr, Rızık kapısı Arş-Aladan yerin dibine kadar açıktır. Allah (z.c.hz.) her kulu himmetine ve hacetine göre rızıklandırır.Ramuz el e-hadis, 497. sayfa, 3. hadis
13343 Adam keşke doğduğu yerin dışında, garib olarak ölseydi. Zira bir adam garib ölürse, o öldüğü yerle memleketi arasındaki mesafe Cennette ölçülür. (Kendine ona göre yer verilir.)Ramuz el e-hadis, 502. sayfa, 8. hadis
14215

Mü’minlerin annesi Ümmü Abdullah Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

—Bir ordu Kâbe’ye saldırmak üzere yola çıkacak; bir çöle geldiklerinde baştan sona bütün ordu yere batacaktır.”

Hz. Âişe der ki, bunun üzerine ben, Yâ Resûlallah, onların arasında ticaret için yola çıkanlar ve kötü niyetli olmayanlar varken niçin hepsi birden yere batacaktır? diye sordum.

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

—Hepsi birden yere batacak, âhirette yeniden diriltilip niyetlerine göre hesaba çekileceklerdir” buyurdu.

Buhârî, Büyû` 49; Hac 49, Müslim, Fiten 4-8. Ayrıca bk. Tirmizî, Fiten 21; Nesâî, Menâsik 112; İbni Mâce, Fiten 30
14222

Cennetle müjdelenen on sahâbîden biri olan Ebû İshâk Sa`d İbni Ebû Vakkâs radıyallahu anh şöyle dedi:

Vedâ Haccı yılında (Mekke’de) yakalandığım şiddetli bir hastalık dolayısıyla Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ziyâretime geldi. Ona:

Yâ Resûlallah! Gördüğün gibi çok rahatsızım. Ben zengin bir adamım. Birkızımdan başka mirasçım da yok. Malımın üçte ikisini sadaka olarak dağıtayım mı? diye sordum.

Hz. Peygamber:

“Hayır”, dedi. Yarısını dağıtayım mı? dedim. Yine: “Hayır”, dedi. Ya üçte birine ne buyurursun, yâ Resûlallah? diye sordum. “Üçte birini dağıt! Hatta o bile çok. Mirasçılarını zengin bırakman, onları muhtaç bırakıp da halka avuç açtırmaktan hayırlıdır. Allah rızâsını düşünerek yaptığın harcamalara, hatta yemek yerken eşinin ağzına verdiğin lokmalara varıncaya kadar hepsinin mükâfatını alacaksın” buyurdu.

Sa`d İbni Ebû Vakkâs sözüne devamla dedi ki:

Yâ Resûlallah! Arkadaşlarım gidipte ben kalacak mıyım? (burada ölecekmiyim?) diye sordum. “Hayır, sen burada kalmayacaksın. Allah rızâsı için güzel işler yaparak yükseleceksin. Allah’tan öyle umuyorum ki, daha nice yıllar yaşayarak kimi insanlar (mü’minler) senden fayda, kimileri de (kâfirler) zarar görecektir.

Allahım! Ashâbımın (Mekke’den Medine’ye) hicretini tamamla! Onları geri döndürüp hicretlerini yarım bırakma! Acınacak durumda olan Sa`d İbni Havle’dir” buyurdu.

Bu sözleriyle Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Sa`d İbni Havle’nin Mekke’de ölmesine üzüldüğünü ifade etti.

Buhârî, Cenâiz 36, Vesâyâ 2, Nefekât 1, Merdâ 16, Daavât 43, Ferâiz 6 ; Müslim, Vasıyyet 5. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Ferâiz 3; Tirmizî, Vesâyâ 1; Nesâî, Vesâyâ 3; İbni Mâce, Vesâyâ 5
14226

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Bir kimsenin câmide cemaatle kıldığı namaz, işyerinde ve evinde kıldığı namazdan yirmi küsur derece daha sevaptır. Şöyleki bir kişi güzelce abdest alır, sonra başka hiçbir maksatla değil, sadece namaz kılmak üzere câmiye gelirse, câmiye girinceye kadar attığı her adım sebebiyle bir derece yükseltilir ve bir günahı bağışlanır. Câmiye girince de, namaz kılmak için orada durduğu sürece, tıpkı namaz kılıyormuş gibi sevap kazanır. Biriniz namaz kıldığı yerden ayrılmadığı, kimseye eziyet etmediği ve abdestini bozmadığı müddetçe melekler:

Allahım! Ona merhamet et!

Allahım! Onu bağışla!

Allahım! Onun tövbesini kabul et! diye ona dua ederler.”

Buhârî, Salât 87, Ezân 30, Büyû` 49; Müslim, Tahâret 12, Mesâcid 272. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 48; İbni Mâce, Tahâret 6, Mesâcid 14