Arama Sonuçları dedi O

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/29088-dedi-O/350

NoHadis MetniKaynak
14308

Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle OlOr:green'>dedi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e bir adam geldi ve şöyle OlOr:green'>dedi:

Ey Allah’ın elçisi! Hangi sadakanın sevabı daha büyüktür?

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de şöyle buyurdu:

“Güçlü-kuvvetliyken, sıhhatin yerindeyken, cimriliğin üzerinde, fakir düşmekten endişe etmekteyken, daha büyük zengin Olmayı düşlerken verdiğin sadakanın sevabı daha büyüktür. (Bu işi) can bOğaza gelip de “falana şu kadar”, “filana bu kadar” demeye bırakma. Zaten O mal vârislerden şunun veya bunun Olmuştur.”

Buhârî, Zekât 11, Vasâyâ 17; Müslim, Zekât 92
14309

Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Uhud Savaşı’nda eline bir kılıç alıp:

“Bunu benden kim almak ister?” diye sOrdu.

Mücahidlerin her biri ellerini uzatıp:

“Ben, ben” diye cevap verdiler.

Nebi sallallahu aleyhi ve sellem bu defa:

“Hakkını vermek şartıyla Onu kim alır?” buyurdu.

Bunun üzerine hemen herkes duraladı; fakat Ebû Dücâne radıyallahu anh:

Hakkını vermek şartıyla ben alıyOrum! OlOr:green'>dedi, aldı ve Onunla müşriklerin kellelerini ikiye ayırdı.
Müslim, Fezâilü’s-sahâbe 128
14310

Zübeyr İbni Adî şöyle OlOr:green'>dedi:

Enes İbni Mâlik radıyallahu anh’e gittik ve Haccâc’ın zulmünden şikâyet ettik. Enes şöyle OlOr:green'>dedi:

- “Rabbinize kavuşana kadar sabredin; zira her gelen gün, geçmiş günden daha kötü Olacaktır. Ben bunu Peygamberimiz’den duydum.”

Buhârî, Fiten 6
14313

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, “Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur” OlOr:green'>dedi:

“Her kim (ihlâs ile bana kulluk eden) bir dOstuma düşmanlık ederse, ben de Ona karşı harb ilân ederim. Kulum kendisine farz kıldığım şeylerden, bence daha sevimli herhangi bir şeyle bana yakınlık kazanamaz. Kulum bana (farzlara ilâveten işlediği) nâfile ibadetlerle durmadan yaklaşır, nihayet ben Onu severim. Kulumu sevince de (âdetâ) ben Onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı Olurum. Benden her ne isterse, Onu mutlaka veririm; bana sığınırsa, Onu kOrurum.”

Buhârî, Rikak 38
14316

Âişe radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem, gece ayakları şişinceye kadar namazı kılardı. Âişe diyOr ki, kendisine:

Niçin böyle yapıyOrsun (neden bu kadar meşakkate katlanıyOrsun) eyAllah’ın Resûlü? Oysa Allah senin geçmiş ve gelecek hatalarını bağışlamıştır, OlOr:green'>dedim. “Şükreden bir kul Olmayı istemeyeyim mi?” buyurdu.
Buhârî, Tefsîru sûre (48), 2; Müslim, Münâfikîn 81. Ayrıca bk. Buhârî, Teheccüd 6, Rikak 20; Müslim, Münâfikîn 79-80; Tirmizî, Salât 187; Nesâî, Kıyâmü’l-leyl 17; İbni Mâce, İkâme 200
14317

Âişe radıyallahu anhâ şöyle OlOr:green'>dedi:

“Ramazan ayının sOn On günü gelince, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem geceleri ibadetle ihyâ eder, ailesini uyandırır, kulluğa sOyunup paçaları sıvardı.”

Buhârî, Leyletü’l-kadr 5; Müslim, İ’tikâf 7. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Ramazan 1; Nesâî, Kıyâmü’l-leyl 17; İbni Mâce, Sıyâm 57
14320

Ebû Abdullah Huzeyfe İbnü’l-Yemân radıyallahu anhümâ şöyle OlOr:green'>dedi:

“Bir gece Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in arkasında namaz kıldım. Bakara sûresini Okumaya başladı. Ben içimden herhalde yüz âyet Okuyunca rükû eder, OlOr:green'>dedim. O yüz âyetten sOnra da Okumaya devam etti. Ben yine içimden bu sûre ile namazı bitirecek, OlOr:green'>dedim. O yine devam etti. Bu sûreyi bitirip rükû eder OlOr:green'>dedim, etmedi. Nisâ sûresi’ne başladı; Onu da Okudu. SOnra Âl-i İmrân sûresi’ne başladı; Onu da Okudu. Ağır ağır OkuyOr, tesbih âyetleri gelince tesbih ediyOr, dilek âyeti gelince dilekte bulunuyOr, istiâze âyeti geçince Allah’a sığınıyOrdu. SOnra rükûa gitti. “Sübhâne rabbiye’l-azîm (büyük rabbimi tenzîh ederim)” demeye başladı. Rükûu da aşağı-yukarı ayakta durduğu kadar uzun Oldu. SOnra “semiallâhu limen hamideh, rabbenâ leke’l-hamd (Allah, kendisine hamd edeni duyar, hamd yalnız sanadır ey rabbimiz)” OlOr:green'>dedi ve kalktı. Hemen hemen rükûuna yakın uzunca bir süre ayakta durdu. SOnra secdeye vardı ve “sübhâne rabbiye’l-a’lâ (yüce rabbimi tenzih ederim)” OlOr:green'>dedi. Secdesini de aşağı-yukarı kıyâmı kadar uzattı.”

Müslim, Müsâfirîn 203
14321

İbni Mes’ûd radıyallahu anh şöyle OlOr:green'>dedi:

Bir gece Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in arkasında namaz kıldım. Ayakta O kadar uzun durdu ki, en sOnunda, içimden hOş Olmayan bir şey yapmayı bile geçirdim.

Ne yapmayı düşündün? OlOr:green'>dediler.

Peygamber’i ayakta bırakıp Oturmayı düşündüm, OlOr:green'>dedi.

Buhârî, Teheccüd 9;Müslim, Müsâfirîn 204
14461

ez-Zuhrî şöyle OlOr:green'>dedi: Bana Abdullah ibnu Muhayrîz haber verdi. Ona da Ebû Saîd el-Hudrî haber vermiştir: Ebû Saîd, Peygamber'in yanında Otururken:

— Yâ Rasûlallah! Biz bir takım kadın esirlere nail OluyOruz (ve Onlara cinsî yaklaşma yapıyOruz). Fakat biz bu esîr kadınları satıp paralara sâhib Olmayı istiyOruz. Bunun için azletmek hususunda nasıl düşünüyOrsun? OlOr:green'>dedi.

Rasûlullah (S):

— ''Sizler hakîkaten bunu yapıyOr musunuz? Azli yapmamanız üzerinize vâcib değildir. Çünkü şu muhakkak ki, Allah'ın dünyâya çıkmasını yazmış Olduğu herbir hayât sahibi insan, mutlak meydana çıkacaktır" buyurdu

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 172
14324

Resûlullah’ın hizmetkârı ve Ehl-i suffe’den Olan Ebû Firâs Rebîa İbni Ka’b el-Eslemî radıyallahu anh şöyle OlOr:green'>dedi:

“Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte gecelerdim. Abdest suyunu ve öteki ihtiyaçlarını Ona getirirdim. Buna karşılık bir keresinde bana:

“Dile (benden ne dilersen)” buyurdu. Ben: Cennette seninle beraber Olmayı isterim, OlOr:green'>dedim. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem: “Başka bir şey istemez misin?” buyurdu. Ben: Benim dileğim bundan ibarettir, OlOr:green'>dedim. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem: “Öyleyse çOk namaz kılıp secde ederek, kendin için bana yardımcı Ol!” buyurdu.
Müslim, Salât 226. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu’ 22; Nesâî, Tatbîk 79