No | Hadis Metni | Kaynak |
10471 | Bir üç, bir üç daha, bir üç daha. Birinci üçe gelince: Üç zümreye yemin olmaz. Üç zümre melundur, Üç zümre de vardır ki, onlar hususunda şüphe ederim. Kendilerinde yemin olmıyan üçe gelince; Evladın babasına yemini, kadının kocasına yemini, kölenin efendisine yemini olmaz. Mel'unlara geince: Ana-Babaya lanet eden melundur. Allah'tan gayrisi için kurban kesen melundur. Arazinin hudud işaretlerini değiştiren de melundur. hakkında şüphe ettiklerime gelince: Uzeyr (a.s) bilmem Peygamberdir, bilmem değil. Tubba mel'un oldu mu olmadı mı bilmem. (Sonradan müslüman olmuş) "Had"ler, sahibine kefaret olur mu olmaz mı bilmem. (Sonradan kefaret olmuş) | Ramuz el e-hadis, 261. sayfa, 5. hadis |
10656 | Beş şeyin kefareti yoktur: Allah'a şirk koşmak, nâhak yere adam öldürmek. Mümini dehşete koymak, harp gününde cepheden kaçmak ve hakkı olmadığı malı almak için yalan yere yemin etmek. | Ramuz el e-hadis, 279. sayfa, 4. hadis |
10759 | Allah (z.c.hz)'leri Ebu Bekir (r.a)'e rahmet eyliye. Bana kızını verdi. Beni hicret yeri Medine'ye getirdi. Bilal'i malından azad etti. Bana İslamda faydalı olan mal, Ebubekir'in (r.a) Bana fayda veren malı oldu. Allah Ömer'e (r.a)'de Rahmet eyliye. Acı olsa da hakkı söyler ve hakkı söylemesi ona dost bırakmaz. Allah Osman'a (r.a) da Rahmet eyliye. Melekler ondan haya ederler. Tebük gazasında askeri techiz etti ve mescidimizi genişletti ki şimdi bizi alıyor. Allah Ali (r.a)'ye de Rahmet eyliye. Hak da onunladır. "Yarabbi nerede olursa olsun hakkı ona döndür." | Ramuz el e-hadis, 289. sayfa, 5. hadis |
10814 | Musa (a.s) altı şeyden sual eyledi: Zanneder ki o hasletler kendisi içindi. Yedinci bir suali ise, kendisini düşünerek sormamıştı. Dedi ki: "Ya Rabbi, Kullarının hangisi daha müttekidir?" Allah Buyurdu ki: "Allah'ı zikreden ve Onu unutmayan." Dedi ki: "Hangi kulun daha hidayettedir?" Buyurdu ki: "Hangi kulum Hudaya (inzal olunan vahye) tabi ise o." Dedi ki: "Hangi kulun daha (ahkem)dir?" Buyurdu ki: "İnsanlara hükmederken kendine hükmettiği gibi olan." Dedi ki: "Hangi kulun daha ilim sahibidir?" Buyurdu ki: "İlimden doymıyan ve nâsın ilmini de kendi ilmi üzerine toplıyan alimdir." Dedi ki: "Hangi kulun daha azizdir?" Buyurdu ki: "Kısmetine razı olan." Dedi ki: "Kularının hangisi en fakirdir?" Buyurdu ki: "Sahibi sefer olan." Resulallah buyurdu ki: "Zenginlik mal zenginliği değil, kalb zenginliğidir. Allah, bir kulu için hayır murad ettiğinde onun gönlünü zengin eder, ve kalbine kanaat verir. Allah, bir kul hakkında da şer murad ettiğinde onun ihtiyacını iki gözü arasına kor. | Ramuz el e-hadis, 294. sayfa, 6. hadis |
11091 | Söz dinlemeye ve itaate mülazemet edin. Sevdiğiniz veya sevmediğiniz hususta da olsa. Söz dinleyenin, itaat edenin aleyhinde hüccet yoktur. Dinleyip isyan edenin de lehinde hüccet yoktur. Agah olun; Allah hakkında hüsnü zanda bulunun. Muhakkak ki Allah Teala, her kula hüsnü zannı nisbetinde ve daha da fazla ihsan eder. ( Peki demesini öğrenmek lazım.) | Ramuz el e-hadis, 318. sayfa, 14. hadis |
11222 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "Kim ki Benim hakkımı rifk ile ifa eder, Benden ötürü tevazu gösterir ve kibir etmezse, Ben onu illiyyine kadar yükseltirim." | Ramuz el e-hadis, 329. sayfa, 13. hadis |
11248 | İblis Rabbına dedi ki: "İzzetin ve Celalin hakkı için, canları bedenlerinde bulundukça Adem oğlunu iğfal edeceğim." Allah (z.c.hz) de buyurdu ki: "Onlar Benden mağfiret istedikleri müddetçe Ben de onları mağfiret edeceğim." | Ramuz el e-hadis, 332. sayfa, 5. hadis |
11591 | Beyan çok söylemek değildir. Bu Allah (z.c.hz.) ve Resulünün sevdiği şekilde hak ile batılı ayırd eden sözdür. Acizlik de lisan acizliği değildir. hakkı tanımakta marifet ve irfan azlığıdır. | Ramuz el e-hadis, 362. sayfa, 7. hadis |
11743 | Vasiyet etmeyi istediği bir şeyi olan bir müslüman adamın, bu vasiyeti yazmadan iki geceden fazla gecelemesine hakkı yoktur. | Ramuz el e-hadis, 374. sayfa, 6. hadis |
11824 | Ölen her bir müslümanın cenazesinde, hiç bir şeyi Allah'a şerik koşmayan kırk kişi bulunursa, Allah o adam hakkında onları şefaatçi kılar. | Ramuz el e-hadis, 382. sayfa, 1. hadis |