No | Hadis Metni | Kaynak |
11241 | Musa (a.s.) Bana dedi ki; "Ya Rabbi, Adem (a.s.) sana nasıl şükretti?" Buyurdu ki: "Başına gelenin benden olduğunu bildi, Bu onun şükrü oldu." | Ramuz el e-hadis, 331. sayfa, 10. hadis |
11242 | Musa (a.s.) Bana dedi ki; "Ya Rabbi, yakın mısın Sana yavaş söyleyeyim. Uzak mısın, sesleneyim. Hitabını işitiyorum, görmüyorum, nerdesin?" Allah (z.c.hz.) buyurdu ki: "Arkandayım, önünde, sağında, hem de solundayım. Ya Musa (a.s.) ben, kulum beni zikrettiğinde onun celisiyim ve dua ettiğinde onunla beraberim. | Ramuz el e-hadis, 331. sayfa, 11. hadis |
11252 | Cebrail (a.s.) yanımdan kalktı da Bana anlattı ki, Hüseyin (r.a.) Fırat kenarında katlonulacak ve sonra şöyle dedi: "İster misin onun toprağından sana koklatayım" Dedim, evet. Bunun üzerine elini uzattı, o topraktan bir avuç aldı ve onu Bana verdi. ben de kendimi tutamadım, gözlerimden yaşlar boşandı. | Ramuz el e-hadis, 333. sayfa, 1. hadis |
11311 | Davud (a.s.)'ın oğlu Sülayman (a.s.)'ın yüzük taşı semavi idi. Onu aldı da yüzüğüne koydu. onun nakşı: "ben Allahım. benden başka ilah yoktur. Muhammed (s.a.s.) kulum ve Resulümdür." idi. | Ramuz el e-hadis, 337. sayfa, 11. hadis |
11314 | beni İsrail'den iki kişi arkadaş idiler. Birisi günahkar diğeri ise ibadeti hususunda çalışkandı. Çalışkan olan diğerini günah üzere gördükçe "Vazgeç" diyordu. Onu bir gün bir günah üzere buldu da ona yine şöyle dedi: "Vazgeç." Bunun üzerine o günahkar olan dedi ki: "beni yalnız bırak. Rabbim seni bana gözcü mü gönderdi.?" Diğeri ise dedi ki: "Vallahi Allah seni mağfiret etmez ve Cennetine sokmaz. "İkisinin de ruhu kabz olundu ve Rabbül aleminin huzurunda içtima ettiler. (Günahkar olan abid olana) "beni tanıdın mı? Veya önünde olana kadir oldun mu?" Allah Teala da günahkar olana buyurdu ki: "Git Rahmetimle Cennete gir." Abid içinde: "Ötekini Cehenneme götürün" buyurdu. | Ramuz el e-hadis, 337. sayfa, 14. hadis |
11315 | beni İsrail'den "Kıfl" isimli biri vardı. Günahtan pek sakınmaz ve onu işlerdi. Ona bir kadın geldi (paraya ihtiyacı vardı.) onunla münasebette bulunmak şartı ile kadına altmış altın verdi. Kadınla bir mevkiye geldiler. O zaman kadının kemikleri titredi ve ağladı. Adam dedi ki: "Neden ağlıyorsun? Seni zorladım mı?" Kadın dedi ki: "Hayır, fakat ben bu işi şimdiye kadar asla yapmamıştım. Buna beni ihtiyacım sürükledi." Adam dedi ki: "Madem ki sen yapmadığını yapmak durumundasın öyleyse git, para da senindir. "Adam ayrıca yemin ederek: "Vallahi bundan sonra ben de bu işi bir daha yapmam" dedi ve o gece de öldü. Sabahleyin kapısına şöyle yazılmış olduğu görüldü: "Allah muhakkak Kıfl'e mağfiret etti." (Asi, fakat iffeti takdir eden ve merhametli bir kimse imiş ve tevbesi nasib ve kabul olmuş.) | Ramuz el e-hadis, 338. sayfa, 1. hadis |
11328 | Bana "Kurban" farz kılındı. Halbuki size farz edilmedi. ben "duha" namazı ile emrolundum, siz ise onunla emrolunmadınız. | Ramuz el e-hadis, 339. sayfa, 6. hadis |
11391 | Sarımsağı yiyin, onunla tedavi olun. Zira o, yetmiş derde devadır. Eğer bana melek gelmemiş olsaydı, ben de onu muhakkak yerdim. | Ramuz el e-hadis, 343. sayfa, 6. hadis |
11402 | Nasıl helak olur bir ümmet ki, evvelinde ben, sonunda Meryem oğlu İsa (a.s.) ve ortasında da Ehli beytimden Mehdi (a.s.) vardır. | Ramuz el e-hadis, 344. sayfa, 7. hadis |
11464 | Miracda İbrahim (a.s.)'a mülaki olduğumda dedi ki: "Ya Muhammed (s.a.s.) ümmetine benden selam söyle ve onlara haber ver ki, Cennetin toprağı iyi ve suyu güzeldir, fakat ekilmemiştir. onun tohumu ise Sübhânellahi velhamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallâhü ekber" demektir. | Ramuz el e-hadis, 349. sayfa, 5. hadis |