No | Hadis Metni | Kaynak |
13395 | Deccal çıkar ve beraberinde bir nehir ve bir de ateş hendeği bulunur. Kim onun nehrine girerse, günahı sabit olur, ecrini ise kaybeder. Kim ki ateş hendeğine girerse, ecri sabit olur, günahı ise sükut eder. Bundan sonra, işte o kıyamet saatidir. | Ramuz el e-hadis, 507. sayfa, 10. hadis |
13404 | Ümmetimin sonunda Mehdi (a.s.) çıkar, Allah (z.c.hz.) ona rahmetini indirir. Arz ona nebatını çıkarır. Mal sahih olarak verilir ve müsavaat üzere taksim edilir. Davar çok olur. Cariyeler bile saygı görür. Yedi veya sekiz yıl yaşar. (Yedi veya sekiz rakamında ravi tereddüd etmiş.) | Ramuz el e-hadis, 508. sayfa, 7. hadis |
13413 | Maruf (hayır) yüz kişinin elinde dolaşır. Bunda en sonuncusunun da birincisi kadar nasibi olur. | Ramuz el e-hadis, 509. sayfa, 4. hadis |
13482 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "İzzetim hakkı için kulumun üzerinde iki korkuyu ve iki eminliği toplamam. Dünyada Benden emin olursa kıyamet günü onu korkuturum. Dünyada Benden korkarsa kıyamet günü onu emin kılarım." | Ramuz el e-hadis, 516. sayfa, 3. hadis |
13483 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "Bir kimsenin iki gözünü giderdiğimde o sabreder ve halis olursa onun için Cennetten başka bir sevab vermeye razı olmam." | Ramuz el e-hadis, 516. sayfa, 4. hadis |
13485 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "Bir kimse mahlukatımdan zaif bir kimseye bir iyilikte bulunur da, onun da kendisini mükafatlandırmaya gücü yetmezse, ona karşılık kendisini mükafatlandıracak olan bizzat Ben olurum." | Ramuz el e-hadis, 516. sayfa, 6. hadis |
13490 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "Kulum üzerine Benimle meşgul olmak galib olursa, onun talebini ve lezzetini zikrimde kılarım. Böyle olduğunda o Bana, Ben ona aşık oluruz. Ve bu halde aradaki hicabı ref ederim ve bu hali ona galib kılarım. Halk sehiv ettiğinde o sehiv etmez. Bunların sözü Peygamberlerin sözüdür ve bunlar gerçek kahramanlardır. Ve ehli arza ukubet veya azab murad ettiğim zaman onları hatırlarım da onlar sebebiyle bu azabdan sarfı nazar ederim." | Ramuz el e-hadis, 517. sayfa, 3. hadis |
13499 | Ramazanda bir seda olur. (manası anlaşılır) Şevvalde de bir seda olur. (manası anlaşılmaz) Zülkade de kabileler birbiri ile çarpışır. Zilhilcce'de hacılar talana uğrar. Muharrem'de gökten şöyle nida olur: "Dikkat ediniz. Filan kimse Allah'ın halkının hayırlarındandır. onu dinleyiniz ve ona uyunuz." | Ramuz el e-hadis, 518. sayfa, 5. hadis |
13529 | Efendimiz (s.a.v.) iri yapılı, azametli idi ve yüzü ayın ondördü gibi parlardı. Ortadan uzun, başı büyücek, saçı mutedil kıvırcık idi. Saçı bazen kulak yumuşağını geçer, rengi parlak, alnı geniş, kaşları ince ve gür idi. İki kaşı arasında bir damar gazab halinde kabarırdı. Burnu ince, hafif mukavves, sakalı sık, yanakları hafif, ağzı geniş, dişleri seyrek ve latif idi. Boynundan göbeğine hafif kıllı, boynu gümüş parlaklığında yapma bebek gibi, yapısı bedenlice ve endamlı idi. Göğsü karnı birdi. Göğsü geniş, omuzları açık, mafsalları ince, soyunduğunda bedeni nur gibi idi. Göğüs kemiğinden göbeğine kadar, tüyden ince bir hat bulunurdu. Meme ve karnında tüy yoktu. Kolları, omuzları ve göğsünün yukarı kısmı kıllı idi. Bilekleri uzun, avucu geniş, uzun saçları lüle gibi idi. El ve ayak parmakları etli, parmakları uzun, ayağının çukuru mutedil, üstü üzerinde su durmayacak derecede düzdü. Yürürken öne meyilli düz yürür, yürüyüşü mütevazı ve seri ve de yüksek bir yerden dökülen su gibi idi. Döndüğünde bütün vücudu ile dönerdi. Sükut halinde yere bakışı semaya nazarından fazla olurdu ve ekser bakışı mülahazalı idi. Yürürken ashabını önüne katardı. Karşılaşmada selamı ilk önce kendileri verirdi. | Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 8. hadis |
13562 | Bir adam geldiğinde, taşıdığı isim hoşlanmadığı bir isim olursa, onu değiştirirlerdi. | Ramuz el e-hadis, 522. sayfa, 8. hadis |