No | Hadis Metni | Kaynak |
8652 | Şeytan önümden geçmek istedi, boğazını sıktım. Hatta dilinin soğukluğunu elimde duydum. Süleyman (a.s.)ın duası olmasaydı, bu mescidde onu direğe bağlardım. Çocuklar da gelir, seyrederlerdi. | Ramuz el e-hadis, 102. sayfa, 4. hadis |
8678 | Kul bir çok zamanlar, bir çok zamanlar, bir çok zamanlar müslüman yaşar. Fakat sonunda Allah'ın gazabına uğrayabilir. Yine, ömrünü hep küfürle geçirir. Fakat sonunda Allah'ın Rahmetine uğrayabilir. Kim ki herkese gıybet ederek ve fena lâkap takarak ölürse, kıyamette, burnu ile iki dudağı arasına damga vurulur. | Ramuz el e-hadis, 104. sayfa, 4. hadis |
8698 | Kur'an yedi vecih üzerine nazil oldu. Hangisini okursanız, isabet edersiniz. Kur'an üzerine münakaşa etmeyin. Çünkü o münakaşa küfürdür. | Ramuz el e-hadis, 105. sayfa, 13. hadis |
8743 | Melâike an'ana (Bulut)dan indiklerinde, gökte kararlaşan şeylerden bahsederler. Şeytanlar ise bunlardan bazılarına kulak kabartıp duyarlar ve kâhinlere bildirirler. Kâhinler de bunun yanına yüz daha katıp satarlar. | Ramuz el e-hadis, 108. sayfa, 15. hadis |
8767 | İblis, tahtını deniz üzerine kurar. Yanında hicablar vardır. Allah'a benzemek için. Sonra askerini yayar ve der ki: "Filânı kim azdıracak?" Askerinden ikisi kalkar. İblis der ki: "Size bir sene müddet. O adamı azdırırsanız sizi bağışlarım. Aksi halde sizi asarım." | Ramuz el e-hadis, 110. sayfa, 8. hadis |
8804 | Ehli Cennet'in en aşağı dereceli olanının Cennetteki mülkünü temaşası ikibin sene sürer ve bu mülkün en uzak kısmını en yakını gibi görür. Bunlar zevceleri, hizmetçileri, kürsüleri, bahçeleri vs.dir. Efdal dereceli olanı ise, Allah (z.c.hz.)'nin Cemalini günde iki defa temaşa eder. | Ramuz el e-hadis, 113. sayfa, 8. hadis |
8806 | Ehli Cennetin derecesi en aşağı olanının bahçelerine, kürsülerine, zevcelerine bakışı bin sene sürer. En efdali ise günde iki kere, sabah, akşam Allah (z.c.hz.)'ni temaşa eder buyurup şu ayeti okudular: "Vücûhün yevme izin nâdiretün ilâ Rabbihâ nâzıra." | Ramuz el e-hadis, 113. sayfa, 10. hadis |
8856 | Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz." | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis |
8857 | Ehli Cehennemin o kısmı ki, Allah onları oradan çıkarmaz. Bunların yaşayışı ne ölüm, ne de hayattır. Allah'ın çıkarmak istedikleri ise, kömür haline gelinceye kadar öldürülür. Sonra çıkarılır. Cennet ırmağında tekrar canlandırılır ve sel yataklarında biten tohumlar gibi biterler. Cennettekiler onlara "cehennemlikler" diye hitab ederler. Bunlar da yalvarırlar. Allah da bu ismi onlardan kaldırır. | Ramuz el e-hadis, 119. sayfa, 1. hadis |
8882 | Allah (z.c.hz.) ile mahlûku arasında nurani veya zulmani yetmiş bin hicab vardır. Kim bu hicabı aşan bir şey hissederse mahv olur. | Ramuz el e-hadis, 122. sayfa, 6. hadis |