No | Hadis Metni | Kaynak |
11387 | Hepiniz Cennete girmekten hoşlanırsınız değil mi? "Evet Ya Resulallah" dediler. Buyurdu ki: "Öyle ise amellerinizi kısaltın. Ölümü iki gözünüzün arasına alın. Ve Allah (z.c.hz.)'nden hakkıyla haya edin. Dediler ki: "Ya Resulallah, hepimiz Allah'tan haya ederiz." Buyurdu ki: "Öyle değil. Allah'dan haya; kabirlerde çürümeyi unutmamak, içinizi ve ondakileri unutmamak, başı ve baştakileri unutmamanızdır. Kim ahiret ikramını isterse, dünya ziynetini terketsin. İşte o vakit, kul "Allah'dan hakkıyla haya etmiş" olur. O vakit Allah'ın dostluğuna nail olmuş olur. | Ramuz el e-hadis, 343. sayfa, 2. hadis |
11457 | Allah (z.c.hz.) bir adama, hakkında çok dua ettiği hacetini mübarek etti. İster verilsin, isterse verilmesin. | Ramuz el e-hadis, 348. sayfa, 10. hadis |
11466 | Herşeyin kendisini bozan bir afeti vardır. Ümmetime isabet eden en büyük afet ise onların dünyaya, altına ve gümüşe olacak muhabbetleridir. Ya Eba Hureyre! Mal toplayanın çoğunda hayır yoktur. Meğer ki Aziz ve Celil olan Allah onu hakkına sarfettire. | Ramuz el e-hadis, 349. sayfa, 7. hadis |
11480 | Allah Teala Cenneti yarattığında Cebrail (a.s.)'a şöyle buyurdu: "Git ona bak." O da gitti, baktı, sonra geldi, dedi ki: "Ya Rabbi! İzzetin hakkı için bunu duyup da girmiyen kalmaz." Sonra Allah Teala onun etrafını hoşa gitmeyen şeylerle çevirdi. Sonra buyurdu: "Ya Cebrail (a.s.) git ona bak." O da gitti, baktı, sonra geldi ve dedi ki: "Ya Rabbi! İzzetin hakkı için muhakkak ki ben ona kimsenin girememesinden korkarım." Vaktaki Allah Cehennemi yarattı, şöyle buyurdu: "Ey Cebrail (a.s.) git ona bak." O da gitti, baktı, sonra geldi, şöyle dedi: "İzzetin hakkı için onu duyup da giren hiç bir kimse olmaz." O zaman Allah, Cehennemin etrafını hoşa giden şeylerle çevirdi. Sonra buyurdu ki; "Ya Cebrail (a.s.) git ona bak." O da ona baktı ve şöyle dedi: "Ya Rabbi! İzzetin hakkı için muhakkak ki ona girmiyen hiç kimsenin kalmıyacağından korkarım." | Ramuz el e-hadis, 352. sayfa, 2. hadis |
11531 | Siz Allah'a hakkı ile tevekkül etseniz kuşlar gibi rızıklanırdınız. Onlar aç gider, tok dönerler. | Ramuz el e-hadis, 357. sayfa, 1. hadis |
11537 | Allah (z.c.hz)'den hakkıyla korksaydınız beraberinde cahillik olmayan ilme nail olur ve Allah Tealayı hakkıyle tanısaydınız duanızla dağlar (yerinden) oynardı. | Ramuz el e-hadis, 357. sayfa, 7. hadis |
11538 | Eğer Allah (z.c.hz)'ni hakkıyla tanısaydınız denizler üzerinde yürür ve duanızla dağlar oynardı. Allah'dan hakkıyla korksaydınız cehilsiz ilme nail olurdunuz. Lakin bu hadde kimse erişmemiştir. Denildi ki: "Ya Resulallah sen de mi?" Buyurdu ki: "Bende; Allah azze ve celle bütün işlerinin bir kimsenin anlayabilmesinden daha büyük değil midir? (Onun zatının ve işlerinin künhüne erişilemez.) | Ramuz el e-hadis, 357. sayfa, 8. hadis |
11543 | Hayvanatın, ölüm hakkında insan oğlu kadar bilgisi olsaydı, insanlar onlardan yağlı et yiyemezdi. | Ramuz el e-hadis, 358. sayfa, 3. hadis |
11553 | Eğer bir kimseye Allah'tan başkasına secde etmeyi emretseydim, kadına kocasına secde etmeyi emrederdim. Nefsim yed'i kurdetinde olan Allah'a yemin ederim ki, kadın kocasının hakkını ödemedikçe, Allah'ın hakkını ödemiş olmaz. Öyle ki kadın deve semeri üzerinde olsa da kocası kendisini nefsine çağırmış olsa icabet etmelidir. | Ramuz el e-hadis, 358. sayfa, 13. hadis |
11591 | Beyan çok söylemek değildir. Bu Allah (z.c.hz.) ve Resulünün sevdiği şekilde hak ile batılı ayırd eden sözdür. Acizlik de lisan acizliği değildir. hakkı tanımakta marifet ve irfan azlığıdır. | Ramuz el e-hadis, 362. sayfa, 7. hadis |