Arama Sonuçları bir hayat

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/31309-bir-hayat/20

NoHadis MetniKaynak
11312 Allah (z.c.hz.)'nin Musa (a.s.)'a levha levha verdikleri meyanında şu da vardı: "Bana ve ebeveynine şükret. Allah'ın sana verdiği nimetlere karşı sen de ver. Ömrün de uzatıldı. Temiz bir hayatla yaşatıldın ve dünyadan daha hayırlısına döndürüleceksin."Ramuz el e-hadis, 337. sayfa, 12. hadis
11731 İki surun arası kırk senedir. Ondan sonra Allah bir yağmur yağdırır ki dereden nebatın bitmesi gibi insanlar hayat bulur. Halbuki, kuyruk sokumundaki tek bir kemik hariç olmak üzere, insandan hiç bir şey kalmamıştır. İşte kıyamet gününde insanlar tekrar ondan halk olunacaktır.Ramuz el e-hadis, 373. sayfa, 7. hadis
11766 Yeryüzünde hayat sahibi bir nefis yoktur ki, üzerine yüz sene geçsin.Ramuz el e-hadis, 376. sayfa, 4. hadis
12086 bir kimse gömleğini yenilese ve giyerken yakasına gelince: "Hamd olsun O Allaha ki avretimi setr edecek ve hayatımı güzel edecek şeyi bana giydirdi" derse ve eskisini de birisine verirse, o kimse hayatında da mevtinde de Allah'ın zimmetinde, civarında ve himeyesinde olur.Ramuz el e-hadis, 402. sayfa, 4. hadis
12306 bir kimse hac etse ve Vefatımdan sonra Kabrimi ziyaret etse, hayatımda Beni ziyaret etmiş gibi olur.Ramuz el e-hadis, 418. sayfa, 8. hadis
12355 bir kimse ölümümden sonra Beni ziyaret ederse, hayatımda Beni ziyaret etmiş gibi olur. Kim de Haremeyn'den birinde ölürse, mahşerde eminlerden baas olunur.Ramuz el e-hadis, 422. sayfa, 3. hadis
12359 Kim ana-babasının veya birinin kabrini her Cuma bir defa ziyaret ederse, Allah o kimseyi affeder ve kendisi "vefalı" yazılır. (hayatında asi oldu ise de.)Ramuz el e-hadis, 422. sayfa, 7. hadis
12710 Doksan dokuz kadından bir tanesi Cennette, kalanı Cehennemdedir. bir müslüman kadın hamile olduğunda, doğurana kadar kendisine saim, kaim ve Allah yolunda mücahid sevabı vardır. Çocuğuna ilk meme verişinde bir nefse hayat bahşetmiş sevabı alır.Ramuz el e-hadis, 449. sayfa, 4. hadis
12979 Hilafet beni Ümeyyede deva eder, bir defa ellerinden (Abbasilerce) süratle çakilip alınıncya kadar. Onlardan çıkınca da hayattan hayır yoktur.Ramuz el e-hadis, 472. sayfa, 5. hadis
14238

Ebû Saîd Sa`d İbni Mâlik İbni Sinân el-Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Vaktiyle doksan dokuz kişiyi öldürmüş bir adam vardı. Bu zât yeryüzünde en büyük âlimin kim olduğunu soruşturdu. Ona bir râhibi gösterdiler.

Bu adam râhibe giderek:

Doksan dokuz adam öldürdüm. Tövbe etsem kabul olur mu? diye sordu.

Râhip:

Hayır, kabul olmaz, deyince onu da öldürdü. Böylece öldürdüğü adamların sayısını yüz’e tamamladı. Sonra yine yeryüzünde en büyük âlimin kim olduğunu soruşturdu. Ona bir âlimi tavsiye ettiler. Onun yanına giderek: Yüz kişiyi öldürdüğünü söyledi; tövbesinin kabul olup olmayacağını sordu.

Âlim:

Elbette kabul olur. İnsanla tövbe arasına kim girebilir ki! Sen falan yere git.Orada Allah Teâlâ’ya ibadet eden insanlar var. Sen de onlarla birlikte Allah’a ibadet et. Sakın memleketine dönme. Zira orası fena bir yerdir, dedi.

Adam, denilen yere gitmek üzere yola çıktı. Yarı yola varınca eceli yetti.

Rahmet melekleriyle azap melekleri o adamı kimin alıp götüreceği konusunda tartışmaya başladılar.

Rahmet melekleri:

O adam tövbe ederek ve kalbiyle Allah’a yönelerek yola düştü, dediler.

Azap melekleri ise:

O adam hayatında hiç iyilik yapmadı ki, dediler.

Bu sırada insan kılığına girmiş bir melek çıkageldi. Melekler onu aralarında hakem tayin ettiler.

Hakem olan melek:

Geldiği yerle gittiği yeri ölçün. Hangisine daha yakınsa, adam o tarafa aittir, dedi.

Melekler iki mesâfeyi de ölçtüler. Gitmek istediği yerin daha yakın olduğunu gördüler. Bunun üzerine onu rahmet melekleri alıp götürdü. Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Tevbe 46, 47, 48

Sahîh(-i Müslim)deki bir başka rivayete göre:

“O kimse iyi insanların yaşadığı köye bir karış daha yakın olduğundan oralı sayıldı.”

Sahîh(-i Müslim)deki bir diğer rivayete göre:

“Allah Teâlâ öteki köye uzaklaşmasını, beriki köye yaklaşmasını, meleklere de iki mesâfenin arasını ölçmelerini emretti. Adamın beriki köye bir karış daha yakın olduğu görüldü. Bunun üzerine affedildi.” bir başka rivayette ise:

“Adam göğsünün üzerinde öteki köye doğru ilerledi” denilmektedir.

Buhârî, Enbiyâ 54; Müslim, Tevbe 46, 47, 48