No | Hadis Metni | Kaynak |
13564 | Kendilerini mesrur edecek bir işle karşılaştıklarında şöyle buyururlardı: "Elhamdülillâhillezî bi ni'metihî tetümmüs salihâti": (Hamd o Allah'a mahsustur ki, iyilikler ancak onun nimeti ile tamam olur) Kendileri hoşlanmadığı bir şeyle karşılaştıklarında ise şöyle buyururlardı: "Elhamdülillâhi ala külli halin." (Her durumda Hamd Allah'a mahsustur.) | Ramuz el e-hadis, 522. sayfa, 10. hadis |
13574 | Yatacakları zaman ellerini yanağının altına kor: "Bismike Allahümme ahyâ ve bismike emûtü.": (ancak isminle yaşarım, isminle ölürüm) buyurur uyandıklarında da,: "Elhamdülillahillezi ahyana ba'de mâ emâtenâ ve ileyhin nüşûr": (Hamd o Allah'a mahsustur ki, bizleri ölü hale getirdikten sonra tekrar diriltti. Öldükten sonra diriltmek ancak O'na mahsustur) buyururlardı. | Ramuz el e-hadis, 523. sayfa, 5. hadis |
13584 | Hanımlarından hayızlı biriyle mübaşerette bulunmak istediklerinde, izar tutunmalarını emrederlerdi. ancak ondan sonra onunla mübaşerette bulunurlardı. | Ramuz el e-hadis, 524. sayfa, 3. hadis |
13594 | Sefer murad ettiklerinde: "Allahümme bike asûlü ve bike ehûlü ve bike esîru": (Allahım ancak seninle galebe ederim, seninle korunurum ve senin yardımınla düşman üzerine yürürüm) buyururlardı. | Ramuz el e-hadis, 524. sayfa, 13. hadis |
13614 | Kendisine bir gam veya sıkıntı isabet ettiğinde: "Kulların yardımından Allah'ın yardımı bana kafidir. Yaratılmışların yardımından ise Halik'in yardımı bana yeter. Rızıklananlardan ise rızık vericinin yardımı bana yeter. Bütün işlerimde, bana yeten Rabbım kafidir bana. Allah bana yeter, O ne güzel vekildir. Allah bana yeter, Ondan başka ilah yoktur, Ben ancak O'na tevekkül ettim. Ve O büyük Arşın Rabbidir" diye buyururlardı. | Ramuz el e-hadis, 526. sayfa, 2. hadis |
13621 | İftar ettiklerinde şöyle buyururlardı: "Allahümme leke sumtü ve ala rızkike eftartü" (Allahım ancak senin için oruç tuttum ve Senin verdiğin rızıkla iftar ettim.) | Ramuz el e-hadis, 526. sayfa, 9. hadis |
13637 | Namazdan çıktıklarında üç defa istiğfar ederler sonra: "Allahümme entesselamü ve minkes selam tebarekte ya zel celali vel ikram": (Allahım, her şeyden emin olan ancak sensin, her türlü noksanlıktan emin kılmak da ancak Sendendir, Ey Celal ve ikram sahibi Allahım Senin azametin ne yücedir) buyururlardı. | Ramuz el e-hadis, 527. sayfa, 13. hadis |
13685 | Evden çıktıklarında: "Bismillâhi't-tüklânu 'alellâhi, Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhi": (Allah'ın adıyla, itimad ancak Allah'adır. Ne men edici ne de yapıcı bir kuvvet vardır, ancak Allah'a mahsustur) diye buyururlardı. | Ramuz el e-hadis, 530. sayfa, 10. hadis |
13755 | Namazdan selam verdiklerinde ancak: "Allahümme entes selamü ve minkes selam Tebarekte ya zel Celali vel ikram" diyecek miktarda otururlardı. | Ramuz el e-hadis, 535. sayfa, 13. hadis |
13790 | Yemek bittikten sonra şu duayı ederlerdi: "Allahım Hamd Sana mahsustur. Yedirdin içirdin, doyurdun, suya kandırdın. Nimetine nankörlük edilmeksizin ve nimetin terkedilmeksizin ve Senin nimetinden müstağni kılınmaksızın Hamd ancak Sana mahsustur. | Ramuz el e-hadis, 538. sayfa, 3. hadis |