No | Hadis Metni | Kaynak |
9869 | her müşterek şeyde Şüf'a (hissedarın satın alma hakkı) vardır. Tarlada, arazide, evde, bahçede, alacağını veya alamıyacağını bildirinceye kadar hissedara sormadan satmak salih (geçerli) olmaz. Eğer ona sormaktan istinkaf ederek (satarsa) hissedar razı olmadığı takdirde, o malı, o hissedar, satın almıya daha layıktır. | Ramuz el e-hadis, 216. sayfa, 2. hadis |
9930 | (Hakiki) Tabib Allah Tealadır. her ne kadar sen, başkalarının bulduğu bazı ilaçlarla tedavi etsen de. (Bir doktorun gelip tutunduğundan bahsetmesi üzerine bu hadisi şerif irad buyurulmuştur.) | Ramuz el e-hadis, 220. sayfa, 17. hadis |
10036 | Müzzine sesinin gittiği kadar mağfiret olunur. Ve ona o mesafedeki yaş ve kuru herşey şehadet eder. Namaza gelen adama da yirmibeş namaz sevabı yazılır. Ve onun iki namazı arasındakilere kefaret olur. | Ramuz el e-hadis, 229. sayfa, 9. hadis |
10156 | Pişman olan kimse, Allah'ın Rahmetini gözler, Kendini beğenen de Allah'ın gazabını bekler. herkes Allah'ın huzuruna, ölümünden önce yaptığı amel ile gelir. Ve muhakkak ki amellerin sahipleri hatimelerine göre hüküm giyerler . Gece ile gündüz birer binektir. Ahirete iletme vasıtası olarak bunlara bininiz. (Ömrünüzden istifade edin) Zinhar tövbeyi geciktirmekten sakının. Allah (z.c.hz)'lerinin hilmine de mağrur olmayın (yaptığınız günahtan musibet gelmedi diye aldanmayın) Bilmiş olunuz ki, Cennet ile Cehennem, her birinize, nalınınızın tasmasından daha yakındır. Kim zerre kadar hayır yaparsa onu görür. Kim de zerre kadar şer yaparsa onu görür. | Ramuz el e-hadis, 237. sayfa, 15. hadis |
10183 | Hicret iki türlüdür: İkisinden biri, senin günahları terketmendir. Diğeri ise Allah ve Resulüne hicret etmendir. Hicret, tövbenin kabulu devam ettikçe, kesilmez. Ve güneş garbtan doğuncaya kadar tövbe de makbul olmakta devam eder. Doğunca da, herkesin kalbi, içinde bulunduğu hal üzere mühürlenir ve insanlara amel kafi gelir. (İyi ise iyi, kötü ise kötü tarafa yazılır) | Ramuz el e-hadis, 239. sayfa, 10. hadis |
10402 | Cennet kapıları Pazartesi ve Perşembe günleri açılır. Ve Allah (z.c.hz) leri kendisine hiç bir şeyi şirk koşmayan her müslüman kula, o iki günde mağfiret eder. Ancak, kardeşiyle araları gılli gışli olanlar mağfiret edilmez ve şöyle denilir: "Şu ikisinin araları düzelene kadar onları bırakın" | Ramuz el e-hadis, 255. sayfa, 10. hadis |
10450 | Şu üç şey bir adamda olursa, onların sebebiyle o kimse, imanın tatlılığını bulur: Allah ve Resulünü herşeyden ziyade seviyor olmak. Bir adamı Allah rızası için sevmek. Allah kendisini küfürden kurtardıktan sonra, küfre dönmekten, ateşe düşmek kadar korkmak. İşte bu kimse imanın tatlılığının farkına varır. | Ramuz el e-hadis, 259. sayfa, 8. hadis |
10479 | Üç şey vardır ki onlar veya onlardan biri kimde varsa, o kimse, dilediği kadar huril-iyn ile evlendirilir. Gizli ve can çekici bir emaneti, Aziz ve Celil olan Allah korkusundan, iç etmeyip sahibine ödemek, katili affetmek, her namazdan sonra on kere "Kulhuvallahu ehad"i okumak. | Ramuz el e-hadis, 262. sayfa, 5. hadis |
10653 | Allah Pazar ve Pazartesi günü arzı, Salı günü dağları ve dağlardaki faydalı şeyleri, Çarşamba günü ağaçları, medineleri, mamur araziyi ve harap araziyi, Perşembe günü ise göğü yarattı. Cuma günü, üç saat kalana kadar, yıldızları, güneşi ve ayı ve melaikeyi yarattı. Bu üç saatten ilk saatinde ecelleri, ikincide insanların faydalandığı her şeye ülfeti koydu. Son saatte de Adem (a.s.)'ı yarattı. Onu Cennette iskan etti. Ve iblise (meleklere) secde etmelerini emretti. Ve son vakitte de onu Cennetten çıkardı. | Ramuz el e-hadis, 279. sayfa, 1. hadis |
11011 | Ümmetimin tabakaları beş dönemden geçer. Onlardan her bir tabaka kırk senedir. Benim ve ashabımın dönemi, ilim ve iman ehli dönemidir. Onları takiben seksene kadar gelenler, iyilik ve takva ehlidir. Onları takiben yüz yirmiye kadar gelenler, merhamet ve sıla ehlidir. Onları takiben yüzaltmışa kadar gelenler, sıla-ı rahimden kesilme ve birbirlerine yüz çevirme ehlidir. Onları takiben ikiyüze kadar gelenler ise, harpler ve karışıklıklar ehlidir. | Ramuz el e-hadis, 312. sayfa, 6. hadis |