Arama Sonuçları merhamet eder

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/34591-merhamet-eder/10

NoHadis MetniKaynak
11315 Beni İsrail'den "Kıfl" isimli biri vardı. Günahtan pek sakınmaz ve onu işlerdi. Ona bir kadın geldi (paraya ihtiyacı vardı.) Onunla münasebette bulunmak şartı ile kadına altmış altın verdi. Kadınla bir mevkiye geldiler. O zaman kadının kemikleri titredi ve ağladı. Adam dedi ki: "Neden ağlıyorsun? Seni zorladım mı?" Kadın dedi ki: "Hayır, fakat ben bu işi şimdiye kadar asla yapmamıştım. Buna beni ihtiyacım sürükledi." Adam dedi ki: "Madem ki sen yapmadığını yapmak durumundasın öyleyse git, para da senindir. "Adam ayrıca yemin ederek: "Vallahi bundan sonra ben de bu işi bir daha yapmam" dedi ve o gece de öldü. Sabahleyin kapısına şöyle yazılmış olduğu görüldü: "Allah muhakkak Kıfl'e mağfiret etti." (Asi, fakat iffeti takdir eden ve merhametli bir kimse imiş ve tevbesi nasib ve kabul olmuş.)Ramuz el e-hadis, 338. sayfa, 1. hadis
11502 Birbirinizi sevmedikçe hiç bir vakit iman etmiş olmazsınız. Size birbirinizi seveceğiniz bir yol göstereyim. Aranızda selamı ifşa ediniz. Nefsim yed-i kudretinde olana yemin ederim ki, birbirinize merhamet etmedikçe Cennete giremezsiniz. Dediler ki; "Ya Resulallah, hepimiz merhametliyiz." Buyurdu ki: "Bu hasseten birinizin Rahmetiyle olmaz. Lakin umumi rahmet, umumi rahmet.Ramuz el e-hadis, 354. sayfa, 8. hadis
12279 Bir kimse, mescidde namazı beklerken oturduğu sürece namazdadır ve melaike ona şöyle dua ederler: "Allahım onu affet, Allahım namaza münafi bir şey yapmadıkça ona merhamet et."Ramuz el e-hadis, 416. sayfa, 7. hadis
12812 Nefsim yed-i kudretinde Olana kasem ederim ki, Cennete ancak merhametliler girer. Dediler ki; "Hepimiz merhametliyiz." Buyurdu ki, hayır o değil, umuma merhamet edesiye kadar.Ramuz el e-hadis, 458. sayfa, 6. hadis
13176 Sizlerden biri namazı beklediği müddetçe namazda olmakta devam eder. Ve melaike de sizden birine mescidde olduğu sürece şöyle: "Allah'ım onu affet, Allah'ın ona merhamet et." Diye dua etmekte devam eder, dünya kelamı söylemedikçe.Ramuz el e-hadis, 487. sayfa, 11. hadis
13462 Allah (z.c.hz.) şöyle buyurur: "Günah yapılıp da, onu affımın yanında büyük görene, gazablandığım gibi hiç kimseye gazablanmam. Eğer cezayı acele verici olsaydım veya acele etmek Benim şanımdan olsaydı, Rahmetimden ümit kesenlere cezayı acele verirdim. Eğer kullarıma merhamet etmeseydim bile, Benim huzurumda durmak kendilerini korkutanlara bundan dolayı Rahmet ederdim. Sevaplarını verirdim. Korktuklarından da emin ederdim."Ramuz el e-hadis, 513. sayfa, 11. hadis
13489 Allah (z.c.hz.) buyurur: "Ben namazı, azametim için tevazu eden, halkıma kibir etmeyen, gününü zikir ile geçiren, günahına mu'sır olmayıp istiğfarla yatan, aç doyuran, garibi koruyan, küçüğe merhamet eden, büyüğe saygı gösteren kimseden kabul ederim. İşte o Benden isterse Ben ona veririm. Bana dua ederse kabul ederim. Bana tazarru ederse ona merhamet ederim. Benim nazarımda onun misali, Cennetlerde firdevs misalidir ki, meyvaları bozulmaz ve hali değişmez."Ramuz el e-hadis, 517. sayfa, 2. hadis
13703 Mescide girdiği zaman şöyle dua ederlerdi: "Bismillah vesselamü ala Resulillah, Allahümme mağfirlî zünûbî, veftahlî ebvâbe Rahmetike." (Allahım günahlarımı bağışla ve bana merhamet kapılarını aç.) Mescidden çıktığında ise şöyle dua ederlerdi: "Bismillah vesselamü ala Resulillah, Allahümme mağfirli zünûbî veftahlî ebvâbe fazlike." (Allahım günahlarımı bağışla ve bana fazlının kapılarını aç)Ramuz el e-hadis, 532. sayfa, 2. hadis
13869 Çok merhametli idiler. Ona birisi geldiğinde eğer yanında bir şey var ise verirler, olmazsa vaad ederler ve vaadini de yerine getirirler idi.Ramuz el e-hadis, 543. sayfa, 12. hadis
14226

Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Bir kimsenin câmide cemaatle kıldığı namaz, işyerinde ve evinde kıldığı namazdan yirmi küsur derece daha sevaptır. Şöyleki bir kişi güzelce abdest alır, sonra başka hiçbir maksatla değil, sadece namaz kılmak üzere câmiye gelirse, câmiye girinceye kadar attığı her adım sebebiyle bir derece yükseltilir ve bir günahı bağışlanır. Câmiye girince de, namaz kılmak için orada durduğu sürece, tıpkı namaz kılıyormuş gibi sevap kazanır. Biriniz namaz kıldığı yerden ayrılmadığı, kimseye eziyet etmediği ve abdestini bozmadığı müddetçe melekler:

Allahım! Ona merhamet et!

Allahım! Onu bağışla!

Allahım! Onun tövbesini kabul et! diye ona dua ederler.”

Buhârî, Salât 87, Ezân 30, Büyû` 49; Müslim, Tahâret 12, Mesâcid 272. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 48; İbni Mâce, Tahâret 6, Mesâcid 14