No | Hadis Metni | Kaynak |
9464 | Ebdallar altmış kişidir. Onlar sözü çok derinleştirmezler. Bid'at sahibi değildirler. Batıl ve günah sözlere dalmazlar. Ve ucub sahibi de değildirler. Onlar nail oldukları bu dereceye çok namaz kılmak, çok oruç tutmak ve sadaka vermekle ulaşmamışlardır, lakin nefislerinin cömertliği, kalblerinin selameti, insanlara yaptıkları nasihatler sayesinde elde etmişlerdir. Ey Ali (r.a) Onlar ümmetimin içinde kibrit-i ahmerden daha azdır. | Ramuz el e-hadis, 187. sayfa, 9. hadis |
9467 | En büyük ecir, Mescide en uzak yerden gelenindir. SOnra uzaklık sırası ile. | Ramuz el e-hadis, 188. sayfa, 3. hadis |
9471 | Ruhlar, (muhtelif neviden) toplanmış askerlerdir. Onlardan Allah için tanışanlar, kaynaşırlar . Allah yolunda tanışmıyanlar, ihtilaf ederler. Söz açığa çıkınca, amel mahfuz olunca, lisanlar uyuşup, kalbler birbirine buğz edince ve her akraba sıla-i rahmi kesince, işte o zaman Allah Onlara lanet eder ve sOnra da Onların kulaklarını sağır ve gözlerini görmez eder. | Ramuz el e-hadis, 188. sayfa, 7. hadis |
9472 | Sarkıtmak, entari, gömlek ve sarıkta olur. Kim Onlardan birini, böbürlenme veya kibir için yaparsa, Allah Teala kıyamet gününde o kimseye nazar etmez. | Ramuz el e-hadis, 188. sayfa, 8. hadis |
9479 | İslam, Allah'a şirk etmeksizin, Ona ibadet etmekliğin, namazı kılmaklığın, zekatı vermekliğin, orucu tutmaklığın, hacca gitmekliğin, emri bil- maruf ve nehy-i anilmünkerle emretmekliğin ve ehline selam vermekliğindir. bunlardan birini terketmek, İslamiyet sehiminden birini terketmek demektir. Kim ki hepsini bırakırsa, müslümanlığa arkasını çevirmiş bir adam olur. | Ramuz el e-hadis, 189. sayfa, 4. hadis |
9483 | İslamiyet On sehimden ibarettir. Kendisinde bir tanesi noksan olan kimse hüsrandadır: "La ilahe illallah (diye) şehadet etmek ki, bu millet (din)dir. İkincisi, namaz ki o fıtrattır. Üçüncüsü, Zekat ki o temizliktir. Dördüncüsü, oruç ki o kalkandır. Beşincisi, Hac ki o şeriattır. Altıncısı, Cihad ki o Urve (sarılmak)dır. Yedincisi, Emri bil-maruf ki o vefadır. Sekizincisi, nehy-i anil münker ki o hüccettir. Dokuzuncusu, cemaattir ki, o ülfettir. Onuncusu, Taattır ki o da ismettir. | Ramuz el e-hadis, 189. sayfa, 8. hadis |
9484 | Şerliler, hayırlılardan sOnra yüz elli senedir. Dünya ehlinin hepsine hakim olurlar. Onlarda Türklerdir.(Türklerden maksad: Çinliler ve tatarı kebirdir ki, sOnunda dünya bunların üzerinde kalacakmış) | Ramuz el e-hadis, 189. sayfa, 9. hadis |
9499 | Emirler Kureyştendir, emirler Kureyştendir, emirler Kureyştendir. Onlar şu üç şeyi yaptıkça, sizin Onlar üzerinde, Onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Hükmettikçe adalet etmeleri, merhamet istendiğinde merhametli olmaları ve ahidlerinde vefa göstermeleri. Onlardan kim, bu üç şeyi yapmazsa, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların laneti Onun üzerine olsun. | Ramuz el e-hadis, 191. sayfa, 3. hadis |
9500 | Peygamberlerin hepsi, Davud oğlu Süleyman (a.s)'dan kırk sene önce Cennete girerler. Müslümanların fakirleri de zenginlerinden kırk sene önce Cennete girerler. Kulların salihleri de diğerlerinden kırk sene önce girerler Cennete. Şehirliler ise köy halkından kırk sene önce Cennete girerler. bunun sebebi, şehirlerin, cemaatin ve oradaki zikir halkalarının fazileti ve bela geldiğinde, önce şehirlilere gelmesidir. | Ramuz el e-hadis, 191. sayfa, 4. hadis |
9502 | Peygamberler kılavuz ve fakihler efendilerdir. Onların meclisinde bulunmak ilmi artırır. Ömrünüz mahfuz olduğu halde, siz her geçen gece ve gündüzle geçmekte olan ecele bağlısınız. Ve ölüm size ansızın gelir. Kim, hayır ekerse neşe ile biçer ve kim de şer ekerse kederle biçer. | Ramuz el e-hadis, 191. sayfa, 6. hadis |