No | Hadis Metni | Kaynak |
11028 | Ne mutlu, Allah yolunda cihad ettiğinde Allah'ın zikrini çok yapana. Zira ona zikrinin her bir kelimesi için yetmiş bin hasene vardır ve onun her hasenesi de on mislidir. Bununla birlikte, Allah katında kendisi için daha fazlası vardır. O da on misli olarak verilir. Eğer infakta da bulunmuşsa onun da sevabı buna benzer. | Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 8. hadis |
11047 | Acaiptir o gafilin hali ki, kendisi gafildir fakat kendisinden gaflet edilmiyor. Aceptir o adamın hali ki, o, dünyaya talib, ölüm de ona talib. Aceptir o adama ki, Rabbi ondan hoşnud mu değilmi bilmeden, ağız dolusu güler. | Ramuz el e-hadis, 315. sayfa, 3. hadis |
11190 | Allah (z.c.hz.) buyuruyor: "Ben kullarımdan mü'min bir kulumu mübtela ettiğimde, Bana hamd eder, şükreder ve ibtila ettiğim şeye sabrederse, muhakkak ki o yatağından, doğduğu günkü gibi, günahlarından temizlenmiş olarak kalkar." Rab, hafaza meleklerine de şöyle buyurur: "Ben kulumu şununla bağladım ve onu mübtela ettim. Öyle ise siz ona hastalıktan önce ne ecir veriyordu iseniz, gene onu kendisine veriniz." | Ramuz el e-hadis, 327. sayfa, 5. hadis |
11191 | Allah (z.c.hz.) buyuruyor: "Ben bir kimsenin gözlerini ama ettiğimde ona mukabil kendisine Cennet veririm." | Ramuz el e-hadis, 327. sayfa, 6. hadis |
11320 | İsrail oğullarını Peygamberleri idare ederdi. Bir Peygamber vefat edince diğeri ona halef olurdu. Benden sonra Peygamber yok. Halifeler gelecek ve onlar çok olacak. Dediler ki: "Bize ne emredersin?" Buyurdu ki: "İlk biat ettiğinize vefa edin ve Allah'ın onlar için verdiği haklarını verin. Muhakkak Allah, idarelerinden dolayı hesabı onlara kendisi soracaktır. | Ramuz el e-hadis, 338. sayfa, 6. hadis |
11488 | Nuh (a.s.)'ı Allah kavmine Peygamber olarak gönderdiğinde o, iki yüz elli yaşında idi. Dokuzyüz elli sene kavmi arasında yaşadı. Ve tufandan sonra da ikiyüz elli sene daha yaşadı. Melekül Mevt ona geldiğinde dedi ki: "Ey Nuh (a.s.) ey Peygamberlerin en büyüğü, ey uzun ömürlü ve ey duası kabul olan! Dünyayı nasıl gördün?" Buyurdu ki: "Şu adam gibi ki, kendisine iki kapısı olan bir ev yapılmışta, birinden girmiş diğerinden çıkmıştır." | Ramuz el e-hadis, 353. sayfa, 2. hadis |
11821 | Hiç bir akraba yoktur ki, akrabası gelib de kendisinden Allah'ın verdiğinden bir hacet istesin ve o da esirgesin, kıyamette ona, ismine şucâ' denen Cehennem yılanı musallat edilmesin. O yılan onu sokar ve üstüne de çöreklenir. | Ramuz el e-hadis, 381. sayfa, 9. hadis |
11875 | Oruçlu olarak sabahlayan bir kul yoktur ki, kendisine gök kapıları açılmasın, azaları tesbih etmesin, dünya göğünün ehli ona mağfiret istemesin. Akşama kadar eğer bir de namaz kılarsa, o gökleri nurlandırır ve Cennetteki hurilerden zevceleri "onu görmeye iştiyakımız arttı, tez kavuştur" derler. Eğer tehlil, tesbih veya tekbir getirirse onu yetmiş bin melek karşılar ve onların sevabı gün hitama erinceye kadar yazılır. | Ramuz el e-hadis, 386. sayfa, 3. hadis |
11883 | Bir kavmin içinde salih bir adamın kendisi ölür ve çocuğu kalır, ona da babasının ismi konursa, Allah o kavim hakkında o çocuğu güzel bir halef kılar. | Ramuz el e-hadis, 386. sayfa, 11. hadis |
11896 | Bir müslüman yoktur ki kendisine bir müslüman kardeşi gelir de o da ona ikram ve tazim için dirsek yastığı ikram ederse, Allah da ona mağfiret etmesin. | Ramuz el e-hadis, 388. sayfa, 1. hadis |