Arama Sonuçları gördüm ki

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/36340-gordum-ki/10

NoHadis MetniKaynak
10739 Miraca götürüldüğüm gece, Cennette bir seviyeden yüksek yapılmış köşkler gördüm. Dedim ki: "Ya Cebrail bunlar kimin içindir? Buyurdu ki: "Öfkesini yutanlar ve insanları affedenler içindir. Ve Allah muhsinleri sever.Ramuz el e-hadis, 287. sayfa, 11. hadis
10740 Miraca götürüldüğüm gece Musa (a.s.)'ı gördüm. Esmer, uzun boylu, kıvırcık saçlı idi. Sanki o Şemua adamlarındandı (temizlikte). İsa (a.s.)'ı da gördüm. O, orta yapıda, rengi beyazla kırmızı arası, saçı da düz, gürdü, ve kıvırcık değildi. Ateşin Hazini (bekçisi) olan Malik'i ve deccalı da gördüm.Ramuz el e-hadis, 287. sayfa, 12. hadis
10741 Cennet ve Cehennemi gördüm ve onlardaki hayır ve şerrin büyüklüğü gibi başka birşey görmedim.Ramuz el e-hadis, 287. sayfa, 13. hadis
11157 Diğer Peygamberlere beş şeyle tafdil edildim: İnsanlara umumi olarak baas olundum. Şefaatimi, ümmetime ahiret mededi olarak sakladım. Önümden bir aylık, arkamdan bir aylık mesafedekiler için düşmanlarıma korku ile yardım gördüm. Arz Bana mescid ve temizleyici kılındı. Ganimetler Bana helal kılındı. Halbuki Benden önce helal kılınmamıştı.Ramuz el e-hadis, 323. sayfa, 13. hadis
11293 Cennetin kapısında durdum. gördüm ki, oraya girenler fakirlerdir. Vakitli adamlar ise (hesap için) mahpusturlar. Cehennem ehli ise tutulmuyor, Cehenneme sürülüyor. Cehennemin kapısında durdum, girenlerin hemen hepsi kadındı.Ramuz el e-hadis, 336. sayfa, 7. hadis
11957 Mirac gecesi, mele-i Âlâ'da Cebrail (a.s.)'ı Allah korkusundan eski bir palas gibi titrerken gördüm.Ramuz el e-hadis, 393. sayfa, 1. hadis
12695 kim di biraz önce o sözü söyleyen? Otuz bu kadar melek gördüm ki, onun sevabını ilk yazan olmak için yarış ediyorlardı. (Bir kimse namazda: "Rabbenâ ve lekel hamden kesiren tayyiben mübareken fih" demişti de, Resulallah namazını bitirince yukarıdaki hadisi buyurmuştu.)Ramuz el e-hadis, 447. sayfa, 13. hadis
13469 Allah (z.c.hz.) buyuruyor: "Ey Adem oğlu, benim iznimle sen kendi nefsinin dilediğini isteyen kimsesin. Benim irademle nefsin için irade ettiğini irade ettiğim kimsesin. Sana olan nimetimin fazlı ile masiyet işlemeye kuvvet buldun. Benim ismetimle tevfikimle, yardımımla ve afiyetimle Benim farzlarımı eda etmiş oldun. Şu halde Ben senin ihsanına senden daha evlayım. Sen de günahına Benden daha layıksın. Hayır sana Benden izhar oldu. Benden sana ceza, cinayetine karşılık oldu. Sen nefsin için Benden neye razı oldunsa, Ben de sana onu layık gördüm.Ramuz el e-hadis, 514. sayfa, 7. hadis
14468

Ebû Cuhayfe'nin oğlu Avn haber verip şöyle demiş­tir: Ben babam Ebû Cuhayfe'nin kan alma tedavisi yapan bir köle satın aldığını gördüm. (Ebû Cuhayfe emretti de bunun âletleri kırıl­dı.) Ben babama bu kan alma âletlerinin kırılma sebebini sordum. Babam: Rasûlullah (S) kan alma bedelinden, köpek bedelinden, ka­dın kölenin (haram olan) kazancından nehyetti. Ve yine Rasûlullah döğme yaptırana, ribâ yiyiciye, ribâ kazancı yedincisine la'net etti; suret yapan musavvir kişiye de la'net etti, dedi

Buhari - KİTABU'L-BUYU' - 180
14292

Abdullah İbni Abbas radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“(Geçmiş) ümmetler bana gösterildi. Peygamber gördüm, yanında üçbeş kişilik küçük bir grup vardı. Peygamber gördüm, yanında bir iki kişi bulunuyordu. Ve peygamber gördüm, yanında kimsecikler yoktu. Bu arada önüme büyük bir kalabalık çıktı. Kendi ümmetim sandım. Bana ‘Bunlar Mûsâ’nın ümmetidir, sen ufka bak!’ dediler. Baktım; (çok) büyük bir karaltı. ‘İşte bunlar senin ümmetindir. İçlerinden hesapsız-azabsız cennete girecek yetmiş bin kişi vardır’ dediler.”

(İbni Abbas diyor ki) Söz buraya gelince Peygamber aleyhisselâm kalkıp evine gitti. Oradaki sahâbîler bu hesapsız-azabsız cennete girecek yetmiş bin kişinin kimler olabileceği hakkında konuşmaya başladılar: kimileri, “Bunlar peygamberin sohbetinde bulunanlar olmalıdır” derken, kimileri, “Bunlar İslâm geldikten sonra doğup, şirki tanımamış olanlardır” dediler. Daha başka birçok görüş ileri sürenler oldu.

Onlar bu meseleyi tartışırken Peygamber aleyhisselâm çıkageldi.

“Ne hakkında konuşuyorsunuz?” diye sordu. Hesapsız-azabsız cennete gireceklerin kim oldukları hakkında konuşuyoruz, dediler.

Bunun üzerine Nebi sallallahu aleyhi ve sellem:

“Onlar büyü yapmayan, yaptırmayan, uğursuzluğa inanmayan ve Rablerine güvenenlerdir” buyurdu.

Ukkâşe İbni Mihsan yerinden fırladı ve:

Beni de onlardan kılması için Allah’a dua et (Yâ Resûlallah)! dedi.

Peygamber aleyhisselâm da:

“Sen onlardansın!” buyurdu. Sonra bir başka kişi daha kalktı ve: Beni de onlardan kılması için dua buyur, dedi.

Peygamber aleyhisselâm bu defa:

“Fırsatı değerlendirmekte Ukkâşe senden önce davrandı” buyurdu.
Buhârî, Tıb 1, Rikak 50, Libâs 18; Müslim, Îmân 374. Ayrıca bk. Tirmizî, Kıyâmet 16