No | Hadis Metni | Kaynak |
11218 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "Ben azimüşşan, kulları ilmimle yarattım. Hayır murad ettiğim kimseye güzel ahlak verdim. Fenalığı murad ettiğim kimseye de fena ahlak verdim." | Ramuz el e-hadis, 329. sayfa, 9. hadis |
11219 | Allah (z.c.hz.) buyurur: "Beni zikretmesi kendisini Benden bir şey talebetmekten alıkoyan kimseye, o istemeden Ben nasib ederim." | Ramuz el e-hadis, 329. sayfa, 10. hadis |
11263 | Kalbini iman için halis eden iflah oldu. Yine kalbini selim, lisanını sadık, nefsini mutmain, ahlakını mustakim, kulağını dinler, gözünü de görür eden de iflah oldu. Kulak, işittiğini kalbe götüren bir alet gibidir. Göz de kalbin muhafaza edeceği şeyin tesbit vasıtasıdır. İflah oldu o kimse ki, Allah onun kalbini hıfz edici kıldı. | Ramuz el e-hadis, 333. sayfa, 12. hadis |
11315 | Beni İsrail'den "Kıfl" isimli biri vardı. Günahtan pek sakınmaz ve onu işlerdi. Ona bir kadın geldi (paraya ihtiyacı vardı.) Onunla münasebette bulunmak şartı ile kadına altmış altın verdi. Kadınla bir mevkiye geldiler. O zaman kadının kemikleri titredi ve ağladı. Adam dedi ki: "Neden ağlıyorsun? Seni zorladım mı?" Kadın dedi ki: "Hayır, fakat ben bu işi şimdiye kadar asla yapmamıştım. Buna beni ihtiyacım sürükledi." Adam dedi ki: "Madem ki sen yapmadığını yapmak durumundasın öyleyse git, para da senindir. "Adam ayrıca yemin ederek: "VAllahi bundan sonra ben de bu işi bir daha yapmam" dedi ve o gece de öldü. Sabahleyin kapısına şöyle yazılmış olduğu görüldü: "Allah muhakkak Kıfl'e mağfiret etti." (Asi, fakat iffeti takdir eden ve merhametli bir kimse imiş ve tevbesi nasib ve kabul olmuş.) | Ramuz el e-hadis, 338. sayfa, 1. hadis |
11339 | Bir adama şer olarak, dünyadaki mevkiinden veya dinindeki fıskından dolayı parmakla işaret edilmek yeter. Veya dünya malı verildiği halde sıla etmemek (akrabaya yardım etmemek) veya hakkını eda etmemek kafidir (zekatını vermemek). Ancak Allah'ın korudukları kimseler müstesna. | Ramuz el e-hadis, 339. sayfa, 17. hadis |
11398 | Nice kendisine silah isabet eden kimse vardır ki, şehid de değil, hamîd de değildir. Nice döşeğinde ölen kimse vardır ki, Allah katında sıddık ve şehiddir. | Ramuz el e-hadis, 344. sayfa, 3. hadis |
11425 | Hiç şüphe yok ki; arz, cevir ve zulümle dolacak. Zulüm ve cevirle dolduğu o zaman, Allah ehli Beytimden ismi Benim ismimde babasının ismi Babamın isminde bir kimseyi gönderir de dünyayı adaletle ve nasafetle doldurur. Önce zulm ve cevirle dolduğu gibi. O zaman gök yağmurunu, yer mahsulünü esirgemiyecek ve O aranızda yedi, sekiz çok çok dokuz vakit duracak. (Ay veya sene) | Ramuz el e-hadis, 346. sayfa, 6. hadis |
11435 | Allah'ın, melaikenin ve bütün insanların laneti o kimse üzerinedir ki, kadınla münasebeti kesti (evlenmedi). Halbuki Zekeriya (a.s.) oğlu Yahya (a.s.)'dan sonra evlenmemekle sena olunmak yoktur. | Ramuz el e-hadis, 347. sayfa, 4. hadis |
11436 | Allah lanet etsin o kimselere ki, şairlerin şiire itina ettikleri gibi, hutbe söylemeye itina edenler. | Ramuz el e-hadis, 347. sayfa, 5. hadis |
11480 | Allah Teala Cenneti yarattığında Cebrail (a.s.)'a şöyle buyurdu: "Git ona bak." O da gitti, baktı, sonra geldi, dedi ki: "Ya Rabbi! İzzetin hakkı için bunu duyup da girmiyen kalmaz." Sonra Allah Teala onun etrafını hoşa gitmeyen şeylerle çevirdi. Sonra buyurdu: "Ya Cebrail (a.s.) git ona bak." O da gitti, baktı, sonra geldi ve dedi ki: "Ya Rabbi! İzzetin hakkı için muhakkak ki ben ona kimsenin girememesinden korkarım." Vaktaki Allah Cehennemi yarattı, şöyle buyurdu: "Ey Cebrail (a.s.) git ona bak." O da gitti, baktı, sonra geldi, şöyle dedi: "İzzetin hakkı için onu duyup da giren hiç bir kimse olmaz." O zaman Allah, Cehennemin etrafını hoşa giden şeylerle çevirdi. Sonra buyurdu ki; "Ya Cebrail (a.s.) git ona bak." O da ona baktı ve şöyle dedi: "Ya Rabbi! İzzetin hakkı için muhakkak ki ona girmiyen hiç kimsenin kalmıyacağından korkarım." | Ramuz el e-hadis, 352. sayfa, 2. hadis |