No | Hadis Metni | Kaynak |
13564 | Kendilerini mesrur edecek Bir işle karşılaştıklarında şöyle buyururlardı: "Elhamdülillâhillezî bi ni'metihî tetümmüs salihâti": (Hamd o Allah'a mahsustur ki, iyilikler ancak onun nimeti ile tamam olur) Kendileri hoşlanmadığı Bir şeyle karşılaştıklarında ise şöyle buyururlardı: "Elhamdülillâhi ala külli halin." (Her durumda Hamd Allah'a mahsustur.) | Ramuz el e-hadis, 522. sayfa, 10. hadis |
13565 | Kendilerine yenecek Bir şey getirildiğinde, "Bu hediye mi sadaka mı?" diye sorarlardı. "Sadakadır" denildiğinde kendileri yetmez, ashabına "siz yiyiniz" buyururlardı. "Hediyedir" denilirse, elini uzatır ve onlarla beraber yerlerdi. | Ramuz el e-hadis, 522. sayfa, 11. hadis |
13577 | Efradı ailesinden Birini sıtma tuttuğunda bulamaç emrederlerdi. Yapılıp iki kere verilirdi. Sonra şöyle buyururdu; Bu, mahzun gönlü takviye eder ve üzüntüyü giderir. Sizden Birinin su ile yüzündeki kiri giderdiği gibi. | Ramuz el e-hadis, 523. sayfa, 8. hadis |
13591 | Bir askeri uğurlamak murad ettiklerinde: "Estevdi'ullahe dîneküm ve emâneteküm ve havâtîme amâliküm": (Dininizi, emanetinizi ve işlerinizin akibetini Allah'a emanet ederim) buyururlardı. | Ramuz el e-hadis, 524. sayfa, 10. hadis |
13613 | Kendisine veya ashabından Birisine göz ağrısı isabet ettiğinde, şu kelimelerle dua buyururlardı: "Yarabbi beni gözümden faydalandır. Onu bana varis et. Düşmanın zararının benden uzaklaştığını bana göster. Ve bana zulmedene karşı bana yardım et. | Ramuz el e-hadis, 526. sayfa, 1. hadis |
13614 | Kendisine Bir gam veya sıkıntı isabet ettiğinde: "Kulların yardımından Allah'ın yardımı bana kafidir. Yaratılmışların yardımından ise Halik'in yardımı bana yeter. Rızıklananlardan ise rızık vericinin yardımı bana yeter. Bütün işlerimde, bana yeten Rabbım kafidir bana. Allah bana yeter, O ne güzel vekildir. Allah bana yeter, Ondan başka ilah yoktur, Ben ancak O'na tevekkül ettim. Ve O büyük Arşın Rabbidir" diye buyururlardı. | Ramuz el e-hadis, 526. sayfa, 2. hadis |
13616 | Sabahladıklarında ve akşamladıklarında şöyle buyururlardı: "İslam fıtratı ve ihlas kelimesi üzerine ve Bir de Peygamberimiz Muhammed (s.a.v)'in dini üzerine, babamız İbrahim (a.s) Peygamberin milleti üzerine sabahlamış olduk. O hanif ve müslim idi. Ve o asla müşriklerden olmadı." | Ramuz el e-hadis, 526. sayfa, 4. hadis |
13627 | Bir cemaat sofrasında iftar ettiklerinde şöyle buyururlardı: "Oruçlular sofranızda iftar etsin. Melekler sizin için istiğfarda bulunsun. | Ramuz el e-hadis, 527. sayfa, 3. hadis |
13633 | Nesebi saadetlerini saydıklarında Muid İbni Adnan İbni Uded'i geçmezlerdi. Orada durur ve şöyle buyururlardı. Neseb ilmi iddiasında bulunanlar yalan söylüyorlar, Allah Teala: "Ve kurûnen beyne zâlike kesîrâ" (El Furkan suresi ayet 28) (Bunlar arasında Bir çok nesiller geçmiştir) buyurduktan sonra. | Ramuz el e-hadis, 527. sayfa, 9. hadis |
13641 | Mühim Bir meselede başlarını semaya kaldırır. "Subhanellahilazim" der ve duada cehd ettiklerinde de, "Ya hayyü ya kayyum" buyururlardı. | Ramuz el e-hadis, 527. sayfa, 17. hadis |