No | Hadis Metni | Kaynak |
10057 | mümin iki korku arasında bulunan bir kuldur. Geçmiş günahını anar ve bundan dolayı Allah ona ne yapacak, bilmez, korkar. Yaşadığı kadar daha nelere uğrayacak onu da bilmez ve korkar. | Ramuz el e-hadis, 230. sayfa, 15. hadis |
10066 | mümin her ahlak üzerine ahlaklanır. Fakat onda yalanla ihanet bulunmaz. | Ramuz el e-hadis, 231. sayfa, 9. hadis |
10068 | mümin beş türlü şiddet arasındadır. Müslaman kardeşi onu çekemez, münafık ona buğz eder, sevmez onu, kafir onun canına kasteder, kendi nefsi onunla uğraşır ve şeytan onu şaşırtmaya uğraşır. | Ramuz el e-hadis, 231. sayfa, 11. hadis |
10069 | müminin evi kamıştır, yemeği kırıntıdır, üstü başı perişandır, saçı dağınıktır, kalbi huşuyla doludur, aklı fikri ise bu dünya köprüsünü hayırlısı ile selametle geçmektir. | Ramuz el e-hadis, 231. sayfa, 12. hadis |
10071 | mümin akıllıdır, basiretlidir, uyanıktır. Vukuf sahibidir. Her şeyde yönünü Allah'a çevirmiştir. Acele etmez, alimdir, verağ sahibidir. Münafık ise bunun aksine ne nederen geldiğine dikkat eder ne gittiğine. Ötekini berikini çekiştirir, harama dikkat etmez, sözünü karıştırır, nerden kazandığına ve nereye harcadığına bakmaz. | Ramuz el e-hadis, 231. sayfa, 14. hadis |
10072 | mümin dünyada garib gibidir. Dünyanın izzetiyle ünsiyet etmez. İnsanların ikbal ettikleri hal, tevazu sebebiyle, onda görülmez. Onun öyle bir hali vardır ki, bu hal, başkalarını rahatlandırır. Amma bundan dolayı kendisinin bedeni meşakattadır. | Ramuz el e-hadis, 231. sayfa, 15. hadis |
10199 | (Kur'an'daki) "Vürûd" (cehenneme) duhuldür. İyi olsun, kötü olsun ona girmiyen kalmaz. Yalnız mümine, serin ve selamet olur. Hz. İbrahim (a.s)'a (ateşin serin) olduğu gibi. Öyleki müminlerin soğukluğundan Cehennem bağırır (müminin nuru onu yener). bundan sonra Allah, takva ehlini kurtarır, zalimleri ise orada yüzüstü bırakır. | Ramuz el e-hadis, 240. sayfa, 9. hadis |
10200 | Verâ (şüpheden kaçma) amelin seyyididir. Bir kimse de, masiyetle yalnız kaldığı zaman (kötülüğe fırsat bulduğu vakit) Allah'a isyandan onu alıkoyan bir verâ' yoksa, Allah o kimsenin amellerinden hiç bir şeye kıymet vermez. İnsanda Allah korkusu gizli ve aşikarede, iktisad fakirlik ve zenginlikte, adalet ise hoşnudluk ve gadapta olmalıdır. Agah olun ki, "mümin" nefsine hakim olan kimsedir. Ve kendisine hoş gördüğünü başkalarına da hoş görmelidir. | Ramuz el e-hadis, 240. sayfa, 10. hadis |
10317 | Dabbetülarz, beraberinde Hz. Süleyman (a.s)'ın mührü, Hz. Musa(a.s)'ın asası bulunduğu halde çıkar. müminin asa ile yüzünü nurlandırır. Kafirinde mühürle burnunu mühürler. Öyleki, ziyafet ehli toplanırlar da biri diğerine bu, "ya mümin" bu "ya kafir" ve bu da "ya mümin" diye hitap edebilir olurlar. | Ramuz el e-hadis, 249. sayfa, 8. hadis |
10329 | müminleri merhamet, muhabbet ve yardımlaşmada tek bir vücud gibi görürsün. Nasıl bir aza rahatsız olunca diğerlerini ateş ve uykusuzluk alırsa, bu da öyledir. | Ramuz el e-hadis, 250. sayfa, 3. hadis |