No | Hadis Metni | Kaynak |
11011 | Ümmetimin tabakaları beş dönemden geçer. Onlardan her bir tabaka kırk senedir. Benim ve ashabımın dönemi, ilim ve iman ehli dönemidir. Onları takiben seksene kadar gelenler, iyilik ve takva ehlidir. Onları takiben yüz yirmiye kadar gelenler, merhamet ve sıla ehlidir. Onları takiben yüzaltmışa kadar gelenler, sıla-ı rahimden kesilme ve birbirlerine yüz çevirme ehlidir. Onları takiben ikiyüze kadar gelenler ise, harpler ve karışıklıklar ehlidir. | Ramuz el e-hadis, 312. sayfa, 6. hadis |
11016 | İlim talebi her müslümana farzdır. İlmi, ehlinin gayrisine veren, cevheri, inciyi ve altını hırsızlara takan kimse gibidir. | Ramuz el e-hadis, 312. sayfa, 11. hadis |
11024 | ne mutlu o kimseye ki, nefsini alçaltmadan tevazu gösterdi. Meskenete düşmeden nefsini küçülttü ve topladığı malından bir kısmını masiyet olmayan yere infak etti. Sonra ehli fıkıh ve hikmet ile düşüp kalktı. Miskin ve düşkünlere merhamet etti. ne mutlu, nefsini küçültene ve kazancını helalinden temin edene, iç hali güzel, dışı da kerim olana ve insanlara da kötülük yapmayana. ne mutlu o kimseye ki, ilmi ile amel etti, malının fazlasını infak etti ve sözünün fazlasını ise tuttu. | Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 4. hadis |
11026 | ne mutlu Şam'a. Zira Allah (z.c.hz)'nin melekleri Şam üzerine kanadlarını germiş bulunur. | Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 6. hadis |
11027 | Tûbâ! (ne mutlu) Beni görüp de iman edene. Sonra ne mutlu, ne mutlu yine ne mutlu Beni görmeden, Bana iman edene. Denildi ki: "Tûbâ nedir?" Buyurduki: "Tûbâ Cennette bir ağaçtır. Büyüklüğü yüz yıllık yer tutar. Ve Cennet elbiseleri de onun tomurcuklarından yapılır. | Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 7. hadis |
11028 | ne mutlu, Allah yolunda cihad ettiğinde Allah'ın zikrini çok yapana. Zira ona zikrinin her bir kelimesi için yetmiş bin hasene vardır ve onun her hasenesi de on mislidir. Bununla birlikte, Allah katında kendisi için daha fazlası vardır. O da on misli olarak verilir. Eğer infakta da bulunmuşsa onun da sevabı buna benzer. | Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 8. hadis |
11030 | ne mutlu sana ey kuş, ağaçlarda sığınır, meyvasından yer geçinirsin. Sonra da hesapsız bir devreye geçer gidersin. | Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 10. hadis |
11033 | ne mutlu İsa (a.s.) indikten sonraki hayata. Göğe rahmet için, arza da yeşertmek için müsaade edilir. Taş üzerine tohum ekilse biter, insanlar arasında kin ve çekememezlik olmaz. Hatta bir adam bir aslana rastlasa aslan ona dokunmaz. Yılana bassa yılan onu sokmaz. | Ramuz el e-hadis, 314. sayfa, 2. hadis |
11034 | ne mutlu Allah (z.c.hz)'nin gölgesine önden koşanlara. Onlar, hakları verildiğinde kabul eder, başkalarının hakları kendisinden istenildiğinde bol bol verirler ve onlar öyle kimselerdir ki, kendileri için nasıl hüküm verirlerse, başkaları hakkında da öyle hüküm verirler. | Ramuz el e-hadis, 314. sayfa, 3. hadis |
11036 | (Peygamberimizin marazı mevtinde kendisine Zatülcenb ilacı içirmek istemişler) Siz zannettiniz ki Allah Bana zatülcenbi musallat etti, öyle mi? Allah bunu yapmadı. nefsim Yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, Allah bu evde Bu ilacı kullanmadık kimse bırakmayacak, amcam Abbas müstesna. | Ramuz el e-hadis, 314. sayfa, 5. hadis |