Arama Sonuçları sever Onlar

Hızlı Erişim Linki: https://www.hadisarabul.com/hadisbul/37986-sever-Onlar/10

NoHadis MetniKaynak
10355 Tasadduk et.Sağlamken, hasisken (hayatı severken) , fakirlikten korkarken, Canın gırtlağına gelesiye kadar bırakma. O zaman malım filanın, malım filanın dersin. Halbuki o mal, sen istemesen de Onlarındır.Ramuz el e-hadis, 251. sayfa, 15. hadis
10520 Üç ses vardır ki, Allah Onları sever: Horozların sesi, Kur'an okuyanların sesi, seherlerde istiğfar edenlerin sesi.Ramuz el e-hadis, 267. sayfa, 3. hadis
10940 Kırk yaşına sahip olandan, bela vesilesi hastalıklar, cüzzam, baras ve Onlara benziyen hastalıklar men olunur. Elli yaşında olan, inabe ile merzuk olur. Altmış yaşına gelenden hesab hafifletilir. Yetmiş yaşına geleni Allah ve semadaki melekler sever. Seksen yaşında olanın hasenatı yazılır. Seyyiatı yazılmaz. Doksan yaşında olan ise kendi nefsi ve ehli beyti arasında yeryüzünde Allah'ın esiridir. (Kendisinden hesap sorulmaz)Ramuz el e-hadis, 306. sayfa, 11. hadis
12009 Bir adam hangi kavmin yaptığını severse kıyamet gününde Onların zümresi ile haşrolur ve Onların hesabı ile hesab görür. Velev ki amellerini yapmasa bile.Ramuz el e-hadis, 396. sayfa, 16. hadis
12012 Bir adam Allah için kardeş ettiği kimseyi Allah'dan ötürü severse ve ona da seni Allah için seviyorum diye bildirirse, Allah da Onları sever ve Onları birlikte Cennete sokar. Öyle ki, Allah için sevenin yüksek derecesinde olarak.Ramuz el e-hadis, 397. sayfa, 3. hadis
12018 Bir kimse ashabımın hepsini sever, baştacı eder ve Onlara dua ederse, Allah kıyamet gününde Cennette onu ashabla beraber kılar.Ramuz el e-hadis, 397. sayfa, 9. hadis
12019 Bir adam ashabımı, zevcelerimi ve Ehli Beytimi sever ve Onlara dil uzatmazsa ve dünyadan da Onlara sevgi üzere çıkarsa, kıyamet gününde (Cennette) Benim derecemde ve Benimle beraber olur.Ramuz el e-hadis, 397. sayfa, 10. hadis
13133 Ensarı mü'minden başkası sevemez ve münafıktan başkası da Onlara buğz edemez. Kim Ensarı severse Allah da onu sever. Kim Ersara buğz ederse Allah da ona buğz ede.Ramuz el e-hadis, 484. sayfa, 5. hadis
13857 Orucunun ekserisi Cumartesi ve pazar günleri idi ve şöyle derdi: Bu günler müşriklerin bayram günüdür. Onlara muhalif hareket etmeyi severim.Ramuz el e-hadis, 542. sayfa, 11. hadis
14228

Ebû Abdurrahman Abdullah İbni Ömer İbni’l-Hattâb radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinlediğini söylemiştir:

“Sizden önce yaşayanlardan üç kişi bir yolculuğa çıktılar. Akşam olunca, yatıp uyumak üzere bir mağaraya girdiler. Fakat dağdan kopan bir kaya mağaranın ağzını kapattı. Bunun üzerine birbirlerine:

— Yaptığınız iyilikleri anlatarak Allah’a dua etmekten başka sizi bu kayadan

hiçbir şey kurtaramaz, dediler.

İçlerinden biri söze başlayarak:

—Allahım! Benim çok yaşlı bir annemle babam vardı. Onlar yemeklerini yemeden çoluk çocuğuma ve hizmetçilerime bir şey yedirip içirmezdim. Birgün hayvanlara yem bulmak üzere evden ayrıldım; Onlar uyumadan önce de dönemedim. Eve gelir gelmez hayvanları sağıp sütlerini annemle babama götürdüğümde, baktım ki ikisi de uyumuş. Onları uyandırmak istemediğim gibi, Onlardan önce ev halkının ve hizmetkârların bir şey yiyip içmesini de uygun görmedim. Süt kabı elimde şafak atana kadar uyanmalarını bekledim. Çocuklar etrafımda açlıktan sızlanıp duruyorlardı. Nihayet uyanıp sütlerini içtiler.

Rabbim! Şayet ben bunu senin rızânı kazanmak için yapmışsam, şu kaya sıkıntısını başımızdan al! diye yalvardı. Kaya biraz aralandı; fakat çıkılacak gibi değildi.

Bir diğeri söze başladı:

—Allahım! Amcamın bir kızı vardı. Onu herkesten çok seviyordum. (Bir başka rivayete göre: Bir erkek bir kadını ne kadar severse, ben de onu o kadar seviyordum). Ona sahip olmak istedim. Fakat o arzu etmedi. Bir yıl kıtlık olmuştu. Amcamın kızı çıkıp geldi. Kendisini bana teslim etmek şartıyla ona 120 altın verdim. Kabul etti. Ona sahip olacağım zaman (bir başka rivâyete göre: Cinsî münasebete başlayacağım zaman) dedi ki: Allah’tan kork! Dinin uygun görmediği bir yolla beni elde etme! En çok sevip arzu ettiğim o olduğu halde kendisinden uzaklaştım, verdiğim altınları da geri almadım.

Allahım! Eğer ben bu işi senin rızânı kazanmak için yapmışsam, başımızdaki sıkıntıyı uzaklaştır, diye yalvardı. Kaya biraz daha açıldı; fakat yine çıkılacak gibi değildi.

Üçüncü adam da:

—Allahım! Vaktiyle ben birçok işçi tuttum. Parasını almadan giden biri dışında hepsinin ücretini verdim. Ücretini almadan giden adamın parasını çalıştırdım. Bu paradan büyük bir servet türedi. Birgün bu adam çıkageldi. Bana: —Ey Allah kulu! Ücretimi ver, dedi. Ben de ona:

—Şu gördüğün develer, sığırlar, koyunlar ve köleler senin ücretinden türedi, dedim. Adamcağız:

—Ey Allah kulu! Benimle alay etme, deyince, seninle alay etmiyorum, diye cevap verdim. Bunun üzerine o, geride bir tek şey bırakmadan hepsini önüne katıp götürdü.

Rabbim! Eğer bu işi sırf senin rızânı kazanmak için yapmışsam, içinde bulunduğumuz sıkıntıdan bizi kurtar, diye yalvardı. Mağaranın ağzını tıkayan kaya iyice açıldı; Onlar da çıkıp gittiler.

Buhârî, Büyû` 98, İcâre 12, Hars ve’l-müzârea 13, Enbiyâ’ 53, Edeb 5; Müslim, Zikir 100