No | Hadis Metni | Kaynak |
8322 | Şehidlerin efdali, ilk safta, yüzlerini geriye çevirmeden ölünceye kadar harb edenlerdir. Onlar Cennet köşklerinde keyfinden yuvarlanırlar ve Rabları onlara güler. (Bu Allah'u alem öleceği sırada olur.) Rabbın bir kula bir merhalede gülerse ona hesap sorulmaz. | Ramuz el e-hadis, 77. sayfa, 5. hadis |
8402 | Eğer o "Eûzü bi kelimetillâhittâmmâti min şerri mâ halak" dese idi, akşamdan sabaha kadar hiç bir şey ona zarar vermezdi. (Filancayı akreb soktu, uyuyamıyor dediklerinde bu hadis varid oldu.) | Ramuz el e-hadis, 82. sayfa, 6. hadis |
8403 | Eğer o "Eûzü bi kelimetillâhittâmmâti min şerri mâ halak" dese idi, akşamdan sabaha kadar hiç bir şey ona zarar vermezdi. | Ramuz el e-hadis, 82. sayfa, 7. hadis |
8410 | Ehli cehennemin, gerçekten ehli olan kısmı ne ölüp o azaptan kurtulur, ne de hayat hazzı bilirler. Lâkin bir sınıf kimseleri yakar, öldürür, kömür halini alasıya kadar. Ve o zaman şefaat olunmak için izin çıkar. Onlar Cennet kıyılarına getirilip, Cennet ehline; "Bunlara onun ırmaklarından dökün" denir. Ve bunlar, yeni biten ot gibi hayat bulurlar. | Ramuz el e-hadis, 83. sayfa, 1. hadis |
8476 | Allah (z.c.hz.) yüz rahmet yarattı. Her bir rahmet gök ile yer arasını dolduracak kadardır. O rahmetten biri mahlûkat arasında taksim edilmiştir. Bu sebeble valide çocuğuna acır, bu sebeble vahşi hayvarlar ve kuşlar su bulup içer ve bununla mahlûkat birbirine merhamet eder. Kıyamette 99 rahmeti 99 misli yapar ve onları müttakilere tahsis eder. | Ramuz el e-hadis, 88. sayfa, 2. hadis |
8480 | Allah dünyayı yarattı, amma ona bakmadı. Ancak ibadet ehlinin makamlarına nazar etti. Zaten kıyamete kadar diğerlerine bakacak değildir. Dünyaya buğz ettiği için onu "Makten" (helâk ederek) ortadan kaldıracaktır. Dünyayı da hiç bir zaman ahirete tercih etmedi. | Ramuz el e-hadis, 88. sayfa, 6. hadis |
8491 | Allah (z.c.hz.) havarisi olmayan hiç bir Peygamber göndermedi. Bu yardımcılar, Peygamberlerinin arkasında Allah'ın dilediği kadar dururlar. Orada Allah'ın kitabı ve Nebisinin sünneti ile amel edilir. Ondan sonra Umera gelir. Bunlar kürsülerde otururlar. Bildiğiniz şeyleri söylerler. Reddettiğiniz şeyleri yaparlar. Onları gördüğünüz zaman, kendileri ile mücadele etmek her mü'mine borçtur. Fiilen, sözle veya kalbi ile mücadele etmek. Bunun gerisinde müslümanlık yoktur. | Ramuz el e-hadis, 89. sayfa, 8. hadis |
8498 | Allah (z.c.hz.) sizlerden birisi için bir lokma veya hurmayı öyle büyütür ki, evlâdınızı veya bir tayı büyüttüğünüz gibi. Ve bu lokma kıyamete kadar Uhud dağı gibi olur. | Ramuz el e-hadis, 90. sayfa, 3. hadis |
8513 | Allah (z.c.hz.) borcunu ödeyinceye kadar borçlu ile beraberdir. Bu borç Allah'ın hoşlanmadığı bir borç olmadıkça. | Ramuz el e-hadis, 90. sayfa, 18. hadis |
8537 | Allah (z.c.hz.) kıyamet gününde bir münadi gönderip nide ettirir: "Ademe söyleyin Cehennemlikleri göndersin." Adem (a.s.) der ki: "Ne kadarını?" Denir ki: "Her 100 kişide 99'unu." Siz bilir misiniz insanlar arasında ne miktardasınız? Siz insanlar arasında bir devenin üzerindeki ufak bir tüy kısım kadarsınız. | Ramuz el e-hadis, 92. sayfa, 10. hadis |