No | Hadis Metni | Kaynak |
11864 | Erkek veya kadın bir kul yoktur ki, günde yetmiş kere istiğfar etsin de, Allah Onun yedi yüz günahını affetmesin. Ocağı batmıştır o kul ve cariyenin ki, her gün ve gecede yedi yüzden fazla günah yapıyor. | Ramuz el e-hadis, 385. sayfa, 3. hadis |
12397 | Bir kimse, bir borcu ödeyecek veya bir ganimeti ihya edecek bir şefaatte (yardımda) bulunsa, ayakların kaydığı günde (sıratta) Allah (z.c.hz.) Onun iki ayağını sabit kadem eder. | Ramuz el e-hadis, 425. sayfa, 3. hadis |
12434 | Bir kimse bana günde yüz salat getirirse, Allah Onun yüz türlü hacetini görür. Yetmişi ahiret için, otuzu da dünya içindir. | Ramuz el e-hadis, 427. sayfa, 12. hadis |
12501 | Birkimse günde yüz kere: "Lâ ilâhe illallâhu vahdehû Lâ şerîke leh, Lehül mülkü ve Lehül hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr" derse, bu Onun için on köle azadına bedeldir. Ve ayrıca kendisine yüz hasene yazılır, yüz günahı silinir ve bu sözler kendisi için o gün akşama kadar şeytandan korunmaya vesile olur. Hiç bir kimse o gün ondan daha efdal bir amelle gelemez, meğer ki Onun yaptığından daha fazlasını yapmış bir kimse ola. | Ramuz el e-hadis, 432. sayfa, 7. hadis |
12510 | Bir kimse günde yüz kere, "Lâ ilahe illallâhül melikül hakkıl mübîn" derse bu, Onun için fakirlikten eman ve kabir yanlızlığından kendisine yoldaş olur ve bununla zenginliği celb etmiş ve Cennetin de kapısını çalmış olur. | Ramuz el e-hadis, 433. sayfa, 4. hadis |
12523 | Bir kimse her gün üç kere, "Selavatullahu ala Ademe" derse, günahları deniz köpüğünden daha çok olsa da Allah Onun günahlarını mağfiret eder ve kendisi Cennette Adem (a.s)a arkadaş olur. | Ramuz el e-hadis, 434. sayfa, 7. hadis |
12652 | Bir kimse bir mazlumla Onun hakkını alıncaya kadar yürürse, ayakların kaydığı günde Allah Teala Onun iki ayağını sabit kılar. | Ramuz el e-hadis, 444. sayfa, 10. hadis |
13006 | Bu günden sonra kıyamete kadar Mekke harp görmez, (Yani Onun üzerine harp olmaz) | Ramuz el e-hadis, 474. sayfa, 11. hadis |
13529 | Efendimiz (s.a.v.) iri yapılı, azametli idi ve yüzü ayın ondördü gibi parlardı. Ortadan uzun, başı büyücek, saçı mutedil kıvırcık idi. Saçı bazen kulak yumuşağını geçer, rengi parlak, alnı geniş, kaşları ince ve gür idi. İki kaşı arasında bir damar gazab halinde kabarırdı. Burnu ince, hafif mukavves, sakalı sık, yanakları hafif, ağzı geniş, dişleri seyrek ve latif idi. Boynundan göbeğine hafif kıllı, boynu gümüş parlaklığında yapma bebek gibi, yapısı bedenlice ve endamlı idi. Göğsü karnı birdi. Göğsü geniş, omuzları açık, mafsalları ince, soyunduğunda bedeni nur gibi idi. Göğüs kemiğinden göbeğine kadar, tüyden ince bir hat bulunurdu. Meme ve karnında tüy yoktu. Kolları, omuzları ve göğsünün yukarı kısmı kıllı idi. Bilekleri uzun, avucu geniş, uzun saçları lüle gibi idi. El ve ayak parmakları etli, parmakları uzun, ayağının çukuru mutedil, üstü üzerinde su durmayacak derecede düzdü. Yürürken öne meyilli düz yürür, yürüyüşü mütevazı ve seri ve de yüksek bir yerden dökülen su gibi idi. Döndüğünde bütün vücudu ile dönerdi. Sükut halinde yere bakışı semaya nazarından fazla olurdu ve ekser bakışı mülahazalı idi. Yürürken ashabını önüne katardı. Karşılaşmada selamı ilk önce kendileri verirdi. | Ramuz el e-hadis, 520. sayfa, 8. hadis |
13732 | Hilali gördüğünde "Hayır ayı olsun" der ve şöyle dua ederlerdi: "Hamd olsun o Allah'a ki, o ayı götürüp bu ayı getirdi. Allahım bu ayın hayrını, nurunu, bereketini, hidayetini, temizliğini ve Onun afiyet vesilesi olmasını senden isterim." | Ramuz el e-hadis, 534. sayfa, 3. hadis |