No | Hadis Metni | Kaynak |
8658 | Şeytan gelir, namazda mak'adı hareket ettirir. Böyle olunca açık bir ses veya koku duymadıkça namazdan dönmesin. | Ramuz el e-hadis, 102. sayfa, 10. hadis |
8856 | Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz." | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis |
8861 | Cennet ehli ulemaya Cennette de muhtaç olur. Şu şekildeki, Cuma günü Allah Tealâ hazretlerinin huzuruna gidilince ve Allah onlara "İstediğinizi isteyin" deyince ne isteyeceklerini şaşırırlar. Ve ulemaya dönerler. Âlimler de hallerine göre tavsiyelerde bulunur. "Şöyle, şöyle isteyin" derler. Böylece âlimlere dünyada muhtaç oldukları gibi Cennette de muhtaç olurlar. | Ramuz el e-hadis, 120. sayfa, 2. hadis |
8881 | Bir adamın din kardeşi için gıyabında yaptığı dua müstecab olur. Ve dua edenin başında bir melek "amin" der. Ve "Sana da bir o kadar" diye söyler. (Diğer bir hadiste, Meleğin "amini" geri dönmez buyurulmaktadır) | Ramuz el e-hadis, 122. sayfa, 5. hadis |
8999 | Bu ortaya konan sizin ganimetlerinizdendir. Bundan sizinle birlikte olan hissem hariç. Benim için helal olan bir şey yoktur. Ancak humus (beşte biri) müstesna. Beşte bir de size dönecektir. İplik ve iğne de olsa ödeyin. Bundan az veya çok da olsa getirin, verin, aldatmayın. Zira aldatma dünya ve ahirette aldatan için ateş ve ardır. Allah'ın emrine muhalif olanlarla yakınınız bile olsa, mücadele edin. Allah yolunda kınayanın kınamasına aldırış etmeyin. Gerek hazarda, gerek seferde Allah'ın hududunu yerine getirin. Allah yolunda mücadele edin. Zira cihad, Cennet kapılarından büyük bir kapıdır. Ve cihad sebebiyle Allah insanı hem ve gamdan kurtarır. | Ramuz el e-hadis, 133. sayfa, 10. hadis |
9226 | Kıyametin ilk alametleri: Deccal, İsa (a.s.)'ın inmesi, Aden toprağından bir ateşin çıkıp halkı mahşere (Şam'a) sürmesi, öyle ki onlar kaylule (öğle uykusu) yaptığı zaman o ateş bekler. (Onlar yürüyünce o da yürür). Ve bir de Duhan, Dabbe ve Ye'cüc ve Me'cücün zuhurudur. Denildi ki : "Ya Resulallah, Ye'cüc ve Me'cuc nedir?" Buyurduki: Yec'cüc ve Me'cuc bir takım ümmetlerdik ki, her biri dörtyüz binliktir. Onlardan her bir kişi etrafında, kendi sulbünden gelme bin tane göz görmedikçe ölmez. Bunlar Adem evladıdır. Ve dünyanın harab olmasına çalışırlar. Geldiklerinde Fırat ve Dicle'den içerler. Taberiye gölünü kuruturlar. Beyt'i Makdise vardıklarında ise şöyle derler: "Dünya halkını tamamen öldürdük. Şimdi de göktekilerini öldürelim." Ve oklarını göğe doğru atarlar da, o oklar kana bulaşmış alarak geri dönerler. Bunun üzerine: "Semadakileri de öldürdük" derler. O sırada İsa (a.s) ve müslümanlar Turi-Sina dağında bulunurlar. Allah, İsa (a.s)'a şöyle vahyeder: "Kullarımı Turdağı ve Eyle etrafında muhafaza et." Sonra İsa (a.s) ellerini semaya kaldırıp dua eder. Müminler de "amin" derler. Bunun üzerine Allah Ye'cüc ve Me'cücün üzerlerine "hegaf" denen ve insanların burnundan giren kurtçukları gönderir. Bu kurtçuklar onları Şam'dan Şark'a kadar sarar ve böylece Ye'cüc ile Mec'ücün hepsi ölürler. Öyleki, onların cifelerinden arz kokar. O zaman Allah, göğe emreder. Ve gökten kırbadan boşanırcasına yağmur yağar, onların cife ve kokularından arzı yıkar. İşte ondan sonra güneşin garbten doğma vakti gelir. | Ramuz el e-hadis, 160. sayfa, 9. hadis |
9393 | Hangi kadın ki kocasının izni olmadan evinden çıkarsa, evine dönünceye veya kocasının rızasını alıncaya kadar Allah'ın gazabında olur. | Ramuz el e-hadis, 180. sayfa, 3. hadis |
9409 | Hangi adam ki bağışlaması ile, Allah'ın hadlerinden birinin tatbikini önlemiş (veya hafifletmiş ise) o işten geri dönünceye kadar Allah'ın gadabında kalır. Hangi bir adam da bilmediği bir husumet hakkında bir müslümana karşı öfkesini (şiddetlendirip sürdürürse) o adam, Allah'ın emrine karşı inadlık etmiş olur ve kıyamete kadar Allah'ın laneti onun üzerine olur. Hangi bir adam da bir müslüman aleyhinde, onda olmıyan bir şaiya çıkarır ve iftira ile o müslümanı küçük düşürürse, o kimse söylediğinden vaz geçinceye (nedamet duyuncaya) kadar, Allah onu Cehenneme yaklaştırır. | Ramuz el e-hadis, 181. sayfa, 9. hadis |
9640 | Hacı, gidişinde de, dönüşünde de Allahın kefaleti altındadır. Hacı seferinde yorulup üzülürse, bu onun günahlarına mağfiret vesilesi olur. Ve attığı her adım için Cennette kendisine bir derece verilir. Üzerine gelen her yağmur katresi için de bir şehid sevabı alır. | Ramuz el e-hadis, 201. sayfa, 6. hadis |
10283 | Yürümekte bulunduğum sırada semadan bir ses işittim. Bakışımı yukarı çevirdim. Hirada bana gelen melek, sema ile arz arasında bir kürsü üzerinde oturmuştu. Ondan korktum da hemen geri döndüm. "Beni örtün, Beni örtün" dedim. Allah Teala: "Ey örtülere bürünen; kalk, korkut, Rabbına tekbir getir, elbiseni temizle, şirkten uzaklaş" mealindeki ayetleri nazil etti. Ondan sonra vahiyler hıfz olundu. Ve peşi peşi sıra geldi. | Ramuz el e-hadis, 246. sayfa, 8. hadis |