No | Hadis Metni | Kaynak |
10728 | Şereflerinizi mallarınızla koruyun. Dediler ki: "Bu nasıl olur?" Buyurdu ki, şairlere ve dilinden korktuğunuz Kimselere malınızdan vermek suretiyle. | Ramuz el e-hadis, 285. sayfa, 12. hadis |
11024 | Ne mutlu o Kimseye ki, nefsini alçaltmadan tevazu gösterdi. Meskenete düşmeden nefsini küçülttü ve topladığı malından bir kısmını masiyet olmayan yere infak etti. Sonra ehli fıkıh ve hikmet ile düşüp kalktı. Miskin ve düşkünlere merhamet etti. Ne mutlu, nefsini küçültene ve kazancını helalinden temin edene, iç hali güzel, dışı da kerim olana ve insanlara da kötülük yapmayana. Ne mutlu o Kimseye ki, ilmi ile amel etti, malının fazlasını infak etti ve sözünün fazlasını ise tuttu. | Ramuz el e-hadis, 313. sayfa, 4. hadis |
11339 | Bir adama şer olarak, dünyadaki mevkiinden veya dinindeki fıskından dolayı parmakla işaret edilmek yeter. Veya dünya malı verildiği halde sıla etmemek (akrabaya yardım etmemek) veya hakkını eda etmemek kafidir (zekatını vermemek). Ancak Allah'ın korudukları Kimseler müstesna. | Ramuz el e-hadis, 339. sayfa, 17. hadis |
11607 | Sizin hayırlınız ahireti için dünyasını, dünyası için de ahiretini terkeden Kimse değildir. İkisinden de hissesine sahip olmalıdır. Zira dünya ahirete ulaştırıcı bir vasıtadır. İnsanlara da yük olmayınız. (Yar olmak, bar olmamak) | Ramuz el e-hadis, 363. sayfa, 10. hadis |
11721 | Allah (z.c.hz.) bir kula bir nimet verdi ve onu tamamladı ise, insanların hacetini o kula düşürür de o da bundan sıkılırsa, muhakkak bu nimet zevale maruz kılınır. (Böyle bir Kimse ehli hacetin müraacatından memnun olmalıdır.) | Ramuz el e-hadis, 372. sayfa, 10. hadis |
11909 | Hiç bir sadaka malı eksiltir olmadı. Allah affeden kulun ancak izzetini artırır. Bir Kimse Allah için tevazu gösterirse, Allah da onu yükseldir. | Ramuz el e-hadis, 389. sayfa, 2. hadis |
11917 | Maîşeti müşkilleşmiş bir Kimsenin evinden çıktığında şunu demesine ne mani var?: "Bismillâhi alâ nefsî ve mâlî ve dînî Allahümme raddinî, bi kadâike ve bâriklî fîmâ kuddiralî hattâ lâ uhibbe ta'cîle mâ ahharte ve te'hîra mâ acelte." (Allah adı ile başlar, nefsimi, malımı ve dinimi korumasını ondan dilerim. Allahım ilahi kazana beni razı kıl ve benim için takdir olunanı bana mübarek eyle, Ta ki senin te'hir ettiğin şeyin acilen olmasını ve acilen verdiğin şeyin de sonraya kalmasını istemiş olmayayım. | Ramuz el e-hadis, 389. sayfa, 10. hadis |
11943 | Bu ümmetin misali şu dört Kimsenin misaline benzer: Allah'ın kendisine mal ve ilim verdiği adam gibi ki, ilmi ile amel eder, malının hakkını öder. Allah'ın kendisine ilim verip mal vermediği adam gibi ki o şöyle der: "Şunun malının benzeri benim olsaydı onunla amel ederdim." Bu adamın durumu amel edenin misalidir ki, her ikiside ecirde müsavidir. Allah'ın kendisine mal verip ilmi vermediği adam ki, o malını berbat eder ve hakkını gayriye harcar. Bir adam da vardır ki, Allah ona ilim de mal da vermemiştir. O şöyle söyler: "Benim de olsaydı bende şöyle harcandım" Bunun durumuda malını berbat eden Kimseye benzer ki, bunlarda günahta müsavidir. | Ramuz el e-hadis, 391. sayfa, 13. hadis |
12044 | Bir Kimse anasını, babasını veya onlardan birini idrak eder (yaşar), ondan sonra da (onların zırasını alamadığı için) Cehenneme girerse, Allah onu rahmetinden uzak eder ve kovar. (İnsan anne ve babasının sağlığında onların rızasını kazanıp Cenneti hak etmeye bakmalıdır.) | Ramuz el e-hadis, 399. sayfa, 6. hadis |
12122 | Bir Kimsenin malına veya bedenine bir musibet isabet etse ve onu gizlese, insanlara şikayet etmese, onu mağfiret etmek Allah'a hak olur. | Ramuz el e-hadis, 404. sayfa, 11. hadis |