No | Hadis Metni | Kaynak |
8839 | Deccalın önü sıra hilekâr seneler vardır. O senelerde sadıklar yalanlanır, yalancılar tasdik olunur. Eminlere hain, hainler emin nazarı ile bakılır. Ve halıkın umuru hususunda "Rüveybida" söz sahibi olur, "Rüveybida nedir?" diye soruldu. Buyurdu ki: "Umumun işlerinde söz sahibi olan fasık bir kimsedir. | Ramuz el e-hadis, 117. sayfa, 2. hadis |
8845 | Ümmetim, ümmeti merhumedir. Ona ahirette azab yoktur. onun azâbı, dünyadaki ölüm, zelzele, sıkıntılar ve fitnelerdir. | Ramuz el e-hadis, 117. sayfa, 8. hadis |
8856 | Cennet ehli Cennetteki makamlarına yerleşir ve Cuma'dan Cuma'ya Allah'ı ziyarete giderler. Onlara Arşı Rahman aşikâr olup, Allah'ı görürler. Bu Cennet bahçelerinden birinde olur. Ve herkes derecesine göre bir minbere yerleşir. En aşağısının yerleri misk tepelerindedir. Ve bunlar kendi hallerini diğerlerinden aşağı görmezler. Soruldu ki: "Rabbimizi görecek miyiz?" Buyurudu ki: "Evet, ayın 14'üncü gününde görülmesinde, ya da güneşin görülmesinde nasıl hilâf yoksa, (veya bunları nasıl izdihamsız görüyorsanız) öyle Rabbinizi göreceksiniz." Allah (z.c.hz.) onlara ayrı ayrı muhatap olur. Ve hatta bazılarına dünyadaki bazı sözlerini hatırlatır. Kul: "Yarabbi mağfiret etmemiş miydin?" der. Allah: "Ettim de onunla buraya geldin" buyurur. O esnada iki bulut öyle güzel kokular serper ki, kimse böylesini görmemiştir. O zaman Allah Tealâ buyurur ki: "Haydi kalkın ikram edeceğim şeylerin başına." O zaman kalkıp cennetin çarşılarına gelirler. Bu çarşılarda aklın tasavvur edemiyeceği şeyler vardır. Orada ne para verilir, ne de yüklenilir. Sadece emredilir. İşte orada biz birbirimizle karşılaşacağız. Derecesi üstün olanların elbisesi başka olur. Ve birinin gözüne bu ilişince kendi elbisesi de derhal fevkalâde olur. Çarşılardan yerimize döneriz. Ailelerimiz: "Başka bir şekilde güzelleşip geldiniz" derler. Biz de deriz ki: "Tabii güzelleşip gelmek hakkımızdır. Zira Rabbımızı ziyaretten geliyoruz." | Ramuz el e-hadis, 118. sayfa, 8. hadis |
8870 | Kıyametin önü sıra hilekâr seneler vardır. O zamanlarda emin adamlara töhmet, haine emniyet edilir. Ve emin susturulur. Yalancıya emin nazarı ile bakılır. Ve "Rüveybida" söz sahibi olur. "Rüveybida kimdir?" diye soruldu. Ammenin işleri hakkında söz sahibi olan sefih kimsedir." buyuruldu. | Ramuz el e-hadis, 121. sayfa, 2. hadis |
8871 | Kıyametin önü sıra deccal ve onun önü sıra da 30 kadar veya daha fazla yalancı gelir. Bu yalancıların alâmetleri soruldu. Buyuruldu ki: "Onlar sizde olmayan adetler getirirler ve diyanetinizi o âdetlerle değiştirirler. Bunları gördüğünüzde onlardan sakının ve onlara düşman olun. | Ramuz el e-hadis, 121. sayfa, 3. hadis |
8879 | Tabiinin en hayırlısı, öyle bir Üveysi (Veysel Karani) vardır ki, o annesine sadıktır. Allah'a and verse Allah onun andını geri çevirmez. onun elinde bir beyazlık vardır. Ona rastlarsanız sizin için istiğfar etmesini isteyin. | Ramuz el e-hadis, 122. sayfa, 3. hadis |
8886 | Rabbınız Celle Şânuhû Rahimdir. Kim ki bir iyilik yapmak ister de yapamaz ise ona bir sevap yazılır. Yaparsa, 10 ilâ 700 misli veya daha fazla sevab yazılır. Kim bir kötülük yapmak ister de yapmaz ise bir sevab, yaparsa bir günah yazılır. Allah isterse onu da affeder. Allah'ın muamelesinde helâk olacak adam, mahvolmaya lâyık olan adamdır. | Ramuz el e-hadis, 122. sayfa, 10. hadis |
8894 | Murabıtın (Allah yolunda nöbet tutan kimse) namazı beş yüz namaza muadildir. Ve onun fisebilillâh bir dinar harcaması, Allah yolunda olmayan 900 dinardan efdaldir. | Ramuz el e-hadis, 123. sayfa, 8. hadis |
8913 | Cennette yüz derece vardır. Allah (z.c.hz.) bunları fisebilillâh harp edenler için hazırlamıştır. Her derecenin arası gökle yer arası gibidir. Cenette Firdevsi isteyin. O cennetin hem ortası, hem de âlâsıdır. Ve onun üstünde Arşı Âlâ vardır. Cennet nehirleri de oradan kaynar. | Ramuz el e-hadis, 125. sayfa, 7. hadis |
8919 | Cehennemde değirmenler vardır. Onlar ulemayı döndürür. Cennetten tanıdıkları kimseler onlara bakarlar ve sorarlar: "Size ne oldu? Biz sizden istifade ettik de buraya geldik." O alimler derler ki: "Biz size bir şey emrederdik, fakat kendimiz onu yapmazdık." | Ramuz el e-hadis, 126. sayfa, 3. hadis |