No | Hadis Metni | Kaynak |
9876 | Şehidler Allah'ın divanında, yakuttan minberler üzerinde, misk tepelerinde ve Arş-ı Alanın gölgesi altındadırlar. onun gölgesinden başka gölge olmıyan bir günde Allah Teala buyurur ki: "Nasıl, sözümde sabit olmadım mı?" Derler ki "Evet Yarabbi durdun." | Ramuz el e-hadis, 216. sayfa, 9. hadis |
9908 | Oruçlar siperdir ve o, mü'minlerin kalelerinden bir kaledir. Oruç hariç, her amel sahibinindir. Allah teala şöyle buyurur: "Oruç Benim içindir. Ve onu bizzat Ben mükafatlandırırım." | Ramuz el e-hadis, 219. sayfa, 11. hadis |
9910 | Oruçlarda riya yoktur. Aziz ve Celil olan Allah buyurdu ki: "O Benim içindir. onun mükafatını bizzat Beni veririm. (Çünkü) Oruçlu yemesini, içmesini Benim için bırakır." | Ramuz el e-hadis, 219. sayfa, 13. hadis |
9913 | Kayıb bir hayvan veya eşyayı bulduğunda hemen ilan et. Gizleme ve saklama. Sahibini bulursan onu ona ver. Yoksa o Allah'ın malıdır ki dilediğine nasib eder. (Muhtaçsan kullanır, başkasına da verirsin) | Ramuz el e-hadis, 219. sayfa, 16. hadis |
9924 | Taun, Allah'ın kullarından bazılarını mübtela kıldığı azab işaretlerinden biridir. Bir yerde taun olduğunu duyarsanız onun üzerine gitmeyin. Bulunduğunuz yerde vaki olursa oradan da kaçmayın. | Ramuz el e-hadis, 220. sayfa, 11. hadis |
9925 | Taun, Allah'ın istediğine gönderdiği bir azabtır. Allah, bunu müminlere rahmet olarak kılar. Bir kimse, beldesinde taun vaki olur ve o da onu sabırla ve sabrına karşılık sevab umarak beklerse ve ancak Allah'ın yazmış olduğu şeyden başkasının kendisine isabet etmiyeceğini bilerek karşılarsa, o kimse için bir şehid ecrinin misli vardır. | Ramuz el e-hadis, 220. sayfa, 12. hadis |
9929 | Beyti tavaf etmek namazdır. Lakin Allah onda konuşmayı helal kıldı. Ancak konuşan kimse hayırdan başka bir şey konuşmasın. | Ramuz el e-hadis, 220. sayfa, 16. hadis |
9936 | Zulüm üçtür; Bir zulüm vardır ki Allah onu bırakmaz. Birini mağfiret eder, diğerini ise mağfiret etmez. Mağfiret etmediği zulüm şirktir. Allah onu mağfiret etmez. Allah'ın mağfiret ettiği zulüm ise, kulun kendisi ile Rabbi arasındaki zulümdür. Bırakmadığı zülum ise kısastır. Bazılarının hakkını bazılarından almasıdır. | Ramuz el e-hadis, 221. sayfa, 5. hadis |
9944 | Alim iki türlüdür: Bir alim vardır ki ilmi ile Allah'ı kasdeder. onu paraya değişmez. Tamaan almaz. Bir alim de vardır ki, ilmi ile dünyayı kasteder. onu paraya değişir, Tamaan alır. İlmini Allah'ın kullarından esirger. Böylesine, Allah, kıyamet gününde ateşten gömlek giydirir. Ve meleklerden bir melek onun hakkında şöyle nida eder: "Haberiniz olsun. İşte şu filan oğlu filandır ki, Allah ona dünyada ilim verdi de, oda onu paraya karşılık sattı. Tamah etti." İnsanların hepsi oradan ayrılıncaya kadar bu nida devam eder gider. Sonra da Allah ona dilediğini yapar. | Ramuz el e-hadis, 221. sayfa, 13. hadis |
9948 | Kullar Allah'ın kulu, beldeler de Allah'ın beldesidir. Bir kimse bir yeri ihya ederse o yer onundur. Bir kimse de bir vadide su çıkarırsa o su da onundur. | Ramuz el e-hadis, 222. sayfa, 1. hadis |